Tüm bilgiler deep webe yayılmıştı. Yer altı dünyasında bilmeyen tek bir kişi bile kalmamıştı. Şöyle ki böylesine büyük bir düşmani saçma biri öldürdüğü herkes nefret doluydu.
Benedict Sparrow'u öldüren kişi yer altının hakimi olurdu. Babamdan daha güçlüsü yoktu. Şimdi miras bana kalmıştı. Düşündüğümden çok daha fazla yük vardı üzerimde.
4 yaşından beri eğitilmemi sağlamazsak oldukça güçlü olduğumu kimse bilmiyordu. Ben bir sırdım.
Bilgisayarda işim bitince hala uyuyan Baldwin'e baktım. Bir katil bu kadar çok uyumamalıydı. Ayrıca yeterince hareket etmiştim bir katilin uykusu bu kadar derin de olmamalıydı.
Kahvemi karşımdaki duvara daldığımı Baldwin'in merdivenlerden inisiyle anladım.
-Saat kaç diye mırıldandı.
-Öğlen 2. Sana bir ilaç mi verdim 13 saattir uyuyorsun?
-Hatırlamıyorum dedi.
Omuz silktim. Vermediğime emindim. Sadece yorulmuş olmalıydı.
Korumalardan birini aradım.
-Arabamı hazırlayın. Diyip kapadım.
Ayağa kalkarken mutfağa ilerledim. Kahvemi mermere bıraktım.
-Şirkete geçiyorum. Istiyorsan Bayan Casandra'ya söyle sana yiyecek şeyler hazırlasın ya da benimle gelebilirsin başka bir seçenek daha arkadaşlarının yanına dönebilirsin. Yaşıyorlar değil mi?
Bardağa doldurduğum suyu içtim.
-Bir lise öğrencisi olduğuna emin misin?
-Hayır 20 yaşındayım. Yoksa bunu bilmiyor muydun? Tuhaf ben senin 23 yaşında olduğunu biliyorum. Liseyi tekrar okumak berbat değil mi? Psikoloji bölümünü bitirdigim anlaşılıyor diye düşünüyordum aslında.
Ona döndüm. Elindeki silahı bana doğrulmuştu.
-Bu kadar şeyi nerden biliyorsun? Diye sordu.
-Bak Perdomo para, güç, şöhret, acımasızlık... Ne ararsan var görmüyor musun? Sence insanlar hakkında küçük bilgiler edinmek benim için ne kadar zordur? Daha saymamı ister misin? Senin hakkında senden daha çok şey biliyorum. Aile soy ağacını merak ediyor musun?
Yanından geçtim. Bu topuklu ayakkabılarımın çıkardığı sesin özgüvenini hiç bir şey vermiyordu bu hayatta.
Çekmeceden silahı çıkardım. Onu temizlemeye başladım. Aynı zamanda konuşuyordum.
-Sandığının aksine ben çok güçlü bir kızım Baldwin. Başa çıkılıcak bir kız gibi değil. Kendimi övmeyi severim. Normalde kendini öven insanlar zeki değillerdir. Ama diğer insanlardan daha zeki olduğumu bildiğimin egosu var üzerimde. Ben iplerin tam olarak bağlandığı yerim. Düğümü çözmeden kimlerin nerden bağlandığını bilemezsin. Ama eğer olurda onlarla uğraşmak yerine tek bir bjcak darbesiyle son verirsen kimin neyle bana bağlandığını sonsuza kadar öğrenemezsin. Mesela sen bana hangi iple bağlandın hangi iplerden dolanarak bana geldin biliyor musun? Beni anlıyorsun değil mi? Çok mu karışık anlattım? Zeki bir adam olduğunu biliyorum Baldwin.
Yanına gittim. Silahını kırmızı rujumla öperken izinin çıkması hoşuma gitmişti.
-Yine boş boğazlık ettim sanırım. Konuşmaya başlayınca kendimi susturamıyorum kusura bakma. Kendim hakkımda fazla bilgi verdim. Umarım sende arkamdan kuyu kazıp beni takip ederken onun içine düşmezsin. Çünkü ben hiç geri adım atmam.
-Efendim arabanız hazır.
-Uzun sürdü. Dedim.
-Biraz temizlememiz gerekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Murderers's Love (Tamamlandı)
DiversosHani hep kitaplarda iyi kadın anlatılır. Bir katilin iyi kadına aşkı. Masum kız. Iyi kız. Bir de onun hayatının aşkına aşık olan başka bir kadın. Kötü kadın. Hiç o kötü kadının gözünden baktınız mı bu dünyaya? Kötü karakterler iyi karakterin sevilme...