—Yardımcı olduğunuz için teşekkürler. Gerisini ben hallederim. Lütfen çıkın.
Mermer taşa konulmuş cesede baktım. Elbette babamın cesedi olduğunu düşündüğüm için öylece yaktıramazdım.
Dudakları mosmor teni tamamen beyaz ve sarıydı. Açıkçası ilk defa öldükten sonra bu kadar uzun duran bir ceset görmüştüm.
Elimde eldiven vardı. Elimi kafasına koyup yana çevirdim. Eldivenin bile altından bu soğukluğu hissetmiştim.
Bu cesede bakmak öldürmekten daha korkunçtu.Biraz inceledikten sonra eski haline getirdim. Sağ gözünü açarken cidden bu şekilde dokunmak fazla iğrençti. Ama babamın yaşadığını kanıtlamış olmuştum kendime. Amcam öldüğü için elbette üzgündüm ancak babamın yaşamasından bahsediyorduk değil mi?
Göz yaşım amcamın yanağına düştüğünde ikizlerin bu şekilde ayrılıyor olması üzücüydü.
Yarıya kadar acılan örtüyü geri kapadım. Hızlıca odadan çıkıp tuvalete koştum. Yolda eldivenleri elimden çıkardım. Bir tane kabine girdiğim gibi eldivenleri bırakıp kusmaya başlamıştım.
Çürümeye başlamıştı. Kokuyordu. Aklıma görüntüler geldikçe kustum. Sonunda midemde hiç bir şey kalmadığında kendimi yana bıraktım.
Çok fazla kullanılmıyordu tuvaletler. Hatta muhtemelen hiç kullanılmıyordu. Yine de yere oturmam iğrençti.
Sifonu çekip kabinden çıktım. Ellerimi yıkayıp ağzımı çalkaladım. Tuvaletten çıktım.
Bana yardımcı olan Ernest'a doğru kafamı iki yana salladım. Babasının bu tarz işlerle ilgileniyor olması tuhaf bir tesadüftü.
—Babam değil. Ikizi olan amcam. Bu da kötü bir şey ama babamın yaşıyor olması ona üzülmeni engelliyor dedim.
Beni kollarının arasına alırken gülümsedim. Derin bir nefes alıp ondan ayrıldım. Yine de yanlis geliyordu. Kalbim Baldwin'deyken.
...
Eve geldim. Sakince şarabı yudumlarken kapı açıldı. Oraya doğru çevirdim kafamı. Elinde bavullarıyla babam içeri girdi.
Anında kadehi bırakıp koşarak ona sarıldım.
—Bana söylemeliydin.
—Farketmen uzun sürdü. Bir katile göre fazla duygusalsin. Mantığını biraktin sanmistim. Dedi.
Hâlâ bana ders veriyordu.
—Şimdi kraliçem her şeyi atlattigimiza göre basını toplayıp küçük bir açıklama yaptıktan sonra seni tatile yolluyorum. Kar yağışını sevdiğini biliyorum ana bence şuan yüzmeye ve güneşlenmeye ihtiyacın var.
Kafamı salladım.
—Bu arada şirket işlerini bu kadar mükemmel halletmeni beklemiyordum.
Sonunda ayrıldığımizda sabaha kadar uzun uzun konuştuk. Kardeşi için üzülmesi çok normaldi. Annemden sonra ilk defa gözlerinin dolusuna şahit oldum.
...
Bavulumu hazırlamış havaalanına gidiyordum.
Babamın gelisinin üzerinden bir hafta geçmişti. Açıkçası Bay Perdomo'nun yüzündeki ifade her şeye değerdi. Bana yaptıkları karşısında daha şimdiden pişmanlık duyduğu o kadar belliydi ki...
Diğer mafyalarda başlarına yeniden babamın geçmesinden memnundu. Benim yönetimim onlar için onu kırıcı olmalıydı.
Arabadan inip islemleri hallettikten sonra uçağa bindim. Anında göz bandımı takıp uykuya daldım. Dün gece özellikle uçakta uyumak için uyumamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Murderers's Love (Tamamlandı)
RandomHani hep kitaplarda iyi kadın anlatılır. Bir katilin iyi kadına aşkı. Masum kız. Iyi kız. Bir de onun hayatının aşkına aşık olan başka bir kadın. Kötü kadın. Hiç o kötü kadının gözünden baktınız mı bu dünyaya? Kötü karakterler iyi karakterin sevilme...