12

289 31 0
                                    

Şirkette uykulu bir şekilde evraklarla ilgileniyordum. Dün gece Baldwin'in aksine hiç uyuyamamıştım. Onu izlemeyi tercih etmiştim.

Telefonumu arayan kişiye göz devirdim. Baldwin'i istiyorlardı.

-Efendim.

-Bayan Sparrow anlaşmamıza uymanızı umuyoruz. Bundan hiç birimizin şüphesi yoktur. Oldukça etkileyici bir tehdit oldu. Onun oğluyla başı meşgulken biz de evine ve şirketine giricez. Istese bile hepsine aynı anda yetişemez. Bu sefer batırıyoruz.

-Bu olanlardan sakin Nightmare'e bahsetmeyin. Sakın.

-Sizinde ondan şüphelendiğinize emindik. Biz de aynı düşünceler içindeyiz.

-Yanı evet peki iyi günler.

Telefonu kapadım.

-Gel ve dosyaları al. Ben çıkıyorum. Şirket telefonunu da bırakıp ayağa kalktım.

Yukarı cıkmış yarim kazağımı düzelttim.

Üzerime ceketimi giydim. Karşıdaki aynadan kendimle tesadüfen göz göze geldiğimde bir şey dikkatimi çekti. Zayıflamıştım. Bu olmaması gereken bir şeydi. Zaten zayıftım. Fizigim düzgündü. Güçten düşmek istemiyordum.

Çantamı aldım.

Kapıyı açtım. Kız dosyaları alıp çıktı.

Kapıyı kapatıp kilitledim. Asansörü beklemek yerine merdivenlerden indim.

Insanların hala bacaklarıma bakması saçmaydı. Zaten herkes böyle giyiniyordu. Bu kadar etkileyici olduğumu sanmiyordum.

Şirketten çıktım. Arabama binip direk eve sürdüm. Kesinlikle misafirlerim çarpışmamalıydı.

Yarım saat sonra eve geldiğimde hızlıca çantamı attım kenara. Daha hiç birisi gelmemişti.

Telefonumdan korumanın numarasını buldum.

-Bak önce hangisi gelirse onu al. Diğerini biraz oyala. Tamam mi?

-Tabi efendim siz nasıl isterseniz.

Telefonu kapatıp topuklu botlarla hızlıca merdivenlerden indim. Duvara elimi koyarken kenara doğru koydu.

Bugün sanırım yok olmak istiyordum.

-Baldwin sana muhteşem bir haberim var. Babana kavuşuyorsun. Yanı muhtemelen. Beni görmemek seni mutlu edicektir umarım. Çünkü senden şüphelenmeye başlıyorum. Her neyse her neyse. Seni almaya geliyorlar.

Çalan telefonum ona siz hakkı vermedi.

-Efendim?

-Bayan Patricia, Bay Perdomo geldi.

Dudaklarımı refleksen dişledim.

-Tamam hemen içeri al. Ayrıca lütfen evin içine birilerini yollayın. Müsait değilim. Bakın William'ın gelme ihtimali de var. Ayrıca sığınağı biliyorsunuz değil mi?

-Evet babanız...

-Güzel gelin ve Baldwin'i alın. Götürülmesi gereken yeri sana konum atıyorum. Bi de bana silah getir yanımda yok.

-Hemen efendim.

Nightmare ben de kalacağını elbette ispiyonlamıştı.

-Ölüm günümü mü kutlasak ne? Diye sordum ona.

-Tek yapman gereken beni bırakmak. Babamla konuşurum.

-Lânet olsun hafızanın geri geldiğini biliyordum işte. Hâlâ aynı pislikle devam ediyorsun. Abin yine her şeyi mahvediyor.

The Murderers's Love (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin