Hepsinin zevkle boynuna sapladigim iğneyle yeni eve taşıttirdim. Üç gündür bağlıydılar. Özel ihtiyaclarini gidermelerine izin vermiştik tabi ki.
Baldwin'i yatağa bağladım. Gözlerini yavaş yavaş açarken aniden beni kendine çekti. Direk üstüne düştüm.
-O kızı getir bana anlıyor musun?
-Baldwin kalbim senin için atarken başka birini sevmen beni üzüyor. Sana videosunu getiricem dedim.
—Bunu yapar mısın? Diye sordu.
—Söz veriyorum o kızı yani başına koyucam. Bir sonraki nöbetimde.
Belimden elini çekerken üzerinden kalktım.
—Bu arada benim dikkatimi dağıtamazsınız Bay Perdomo.
Sadece gözlerime baktı ben onu kelepçesini tam olarak takarken.
Odadan çıktım.
—Patricia?
Babamın sesini duyduğumda elimdeki viski bardagiyla ona döndüm.
—Efendim?
—Sana geçen gün söylediğim şeyi hatırlıyorsun değil mi? Diye sordu.
—Hatırlıyorum. Ama sanırım uygulamaya geçmiyeceğim. Dedim koltuktan kalkarken.
Bardağı kafama diktim.
—Tanımadığın için bu şekilde konuşuyorsun dedi.
Omuz silktim.
—Kaderimiz bellidir. Ölmem gerekiyorsa ölürüm.
Evden çıktım.
Gerekli kişiyi arayıp kulağıma götürdüm.
—Efendim Patricia dedi karşımdaki sessiz kız. Şaşırmış bir ses tonu vardı.
—Kendimi biraz kötü hissediyorum. Nedense her zaman yanımda olan sahte arkadaşlarımla da konuşmak istemiyorum. Buluşalım mı? Diye sordum.
Bir kaç saniye duraksadı.
—Konum at. Dedi.
Telefonu kapadım. Bir kafenin konumunu attım. Arabamla oraya gittim. Ondan önce gelmiştim. Bir masaya oturdum. Eteğimi düzelttim.
Kapıdan içeri giren sessiz kızımız Betty'le göz göze geldim.
Şaşkınlığı hala yüzündeydi.
Karşıma oturdu.
—Su an oldukça şaşkınım dedi.
—Emin ol ben de. Dedim.
—Ne içmek istersin? Açsan yemek de yiyelim. Dedim.
—Bana farketmez dedi.
—O zaman umarım miden küçük değildir dedim.
Garsonu ufak bir el hareketi yaptım.
—Iki tane hamburger patates ve kola büyük boy şu tavuklardan ve soğan halkalarından da ekle. Bi de su.
—Bunları yiyebilmeniz ılginç dedi.
Güldüm sadece. Sonrasında kendisini kusturan sen değildin sonuç olarak.
—Cidden bunları yiyerek nasıl bu şekilde kalıyorsun? Ben bundan daha az yiyorum ve bu haldeyim? Dedi.
Çok kilolu değildi. Göze batmıyordu.
—Ortalama bir kilon var. Ben fazla zayıfım. Biraz hatta fazla düzensiz yiyorum dedim.
Kafasını salladı. Ben konuyu açana kadar o acmiycakti. Bundan emindim
Yemeğimizi ıkimizde bitirememiştik.
—Bize gelmek ister misin? Sonrasında seni kaldigin yere bırakırım dedim.
—Ailen?
—Evde değiller dedim.
Kafasını salladı.
Arabama bindik. Emniyet kemerini takışını izledim. Gerçekten bu kadar seviyor muydu hayati?
Arabayi sürmeye başladım. Ortalama bir hızda ilerliyordum.
40 dakika sonra eve geldiğimizde önce ben indim. Anahtarı görevliye atıp ilerledim. Arkamdan koştuğunu biliyordum.
Şifreyi girdim. Kapı açıldı.
—Gel dedim.
Pesimden girerken aşağı kata inmeye başladım. Parmak izimle acılan odaya girdiğimizde kapı kapandı. Oda yalnızca bir kaç koltuk vardı.
—Otur bakalım Betty dedim.
Birlikte oturduk.
—Buraya seni neden getirdiğini hatta neden buluşmak istediğimi biliyor musun? Dedim ellerimi incelerken. Bu yeni ojelerim güzeldi.
—Neden diye sordu.
—Bak şöyle ki inatlasirsan veya açıklama istersen bunlar olduktan sonra malesef çok iyi sonuçlar getirmiycek sana dedim.
—Dinliyorum dedi ciddiyetle. Komikti. Karsısında bir katil varken onun bu ciddiyeti çok basitti.
—Badlwin'den uzak durucaksin. Adını dahi anmiycaksin. Aramiycaksin. Yeterince net mi?
—Bunları yapmam için bir neden söyle Patricia dedi.
—Hafızan ne kadar basit. Az önce dediklerini hatırlamıyor musun? Diye sordum.
Güldü.
—Patricia gerçekten komiksin. Zengin olduğun için veya başka tarz şeylere sahip olduğun için bana da mi sahip olabileceğini sandın ?
—Sanmak? O zaman şöyle yapalim. Ben bizim dünyanız hakkında gerçekleri anlatayım ve sen de sonucuna katlan olur mu?
—Dinliyorum dedi.
—Bak Betty Baldwin bir katil. Senin aksine ben de bir katilim. Senin gibi ezik masum bir kız ne öyle bir erkekle ne de benim gibi bir kadınla başa çıkabilir. Ayrıca zaten bu gerçekleri öğrendikten sonra yaşama ihtimalin yok güzelim. Dedim gülerek.
—Bu gerçekten komikti dedi. Yüzündeki korkuyla.
Ayağa kalktım. Kemerimdeki bıçağı çıkardım. Açarken elimi gezdirdim bıçakta. Keskindi.
—Hani okulumuzdan neden sürekli erkek öğrenciler kayıp oluyor ya da gidiyordu değildi. Uzun zamandır bu okuldasın biliyorsun dedim.
Benim ayağa kalkmam onu germişti.
—Onların hepsi birer ölü Betty. Külleri denize saçılmış halde. Önce zevk veriyorum onlara. Sonra da onların bana zevk vermelerini istiyorum. Bedenlerine kesikler atıyorum. Bıçağı defalarca kez sapliyorum. Acı çekerek ölmelerini izliyorum. Şimdi sıra sende. Kameraya gülümse. Bu video Baldwin'3 gidicek. Şu an benim tuttuğum özel bir evde bağlı kendisi. Bakarsın onu da senin yanına gönderirim.
Saçından tuttum. Çığlık atarak ağlıyordu. Ellerim tırmalarken önüme diz çöktürdüm.
—Patricia sen normal değilsin. Psikopatsin sen. Lütfen özür dilerim. Beni affet.
—Badlwin'e söylemek istediğin bir şey var mı? Dedim bıçağı yüzünde gezdirirken.
—Başıma bunların geleceğini bilseydim inan Baldwin yüzüne bile bakmazdım. Senden sizden bu dünyadan herkesten nefret ediyorum.
Diye çığlık atarak bağırdı.
Bıçağı boynuna götürdüm. Yalvarislari yakarışları umrumda bile değildi.
Boğazını tek seferde elimdeki keskin bıçakla kestim.
Kameraya duvarlara yüzüme üstüme başıma her yere kan sıçramıştı.
Kameraya baktım ve sırıttım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Murderers's Love (Tamamlandı)
RandomHani hep kitaplarda iyi kadın anlatılır. Bir katilin iyi kadına aşkı. Masum kız. Iyi kız. Bir de onun hayatının aşkına aşık olan başka bir kadın. Kötü kadın. Hiç o kötü kadının gözünden baktınız mı bu dünyaya? Kötü karakterler iyi karakterin sevilme...