*Dolunay yansımasının değdiği kuytu zihin parmaklıklarım...*Sancılı parmaklarımla mürekkebi biteli çok olmuş kalemimle hayat defterimi karalıyorum.
Duyguların ölümsüzleşmesi insani duyguların kayıp olması demek.
Ve bunu bizden istedikleri aşikâr. Gözlerimi bana doğru gekmekte olan iki kadında gezinmeye başladı.Dikkatlice baktığımda kumral saçlı olan kadının sol kolunda yanık izleri bulunuyordu. Kadın bana doğru her adım attığında yanığın daha yeni olduğu anlaşılıyordu.
Her iki kadın kollarımdan tutup yürümeye başladılar. İlk başta sarsak adımlarımla yalpalarken onların sert bakışlarından sonra kendimi toparlayıp adımlarımı hızlandırdım. Geldiğimiz yoldan geri dönüyorduk. Arkama kısa bir bakış attığımda diğer hücredekilerin arkamdan geldiğini anladım.
Hemen kafamı çevirip önüme döndüm. Önce yanımdaki kadın kartını okutup önümdeki devasa kapısını açtı . Kapıdan çıkıp koridorda yürümeye devam ettik. Solumdaki kadın yanımdan ayrılıp duvardaki 001 nolu dolabın kapağını açtı.
Her hareketini sessizce izliyordum. Dolabın kapağını kapatıp bana doğru yürüdü. Elindeki poşeti bana doğru attı. Yüzüme fırlatılan paketi son anda düşmeden tutabilmiştim. Peketi kolumun altımda sabitleyip kadının uyarmasıyla yürümeye tekrar başladım. Hücremin kapısına geldiğimde kadın kapıyı açıp içeri girmemi bekledi.
Hızla odama girdim. Kolumun altında duran paketi alıp sedir yatağıma doğru fırlattım. Odamda dolanmaya başladım. Olacaklardan haberdar olmamak beni ürkütüyordu. Anlımdaki teri elimin tetsiyle sildikten sonra odamda bulunan kapıya ilerledim.
Gözlerimi koridorda dolaştırdığımda olan gürültüye kulak asıldım. Sanırım hazırlık yapılıyordu akşam için.
Sedir yatağımda duran pakete gözüm ilişti tahminlerim vardı. İçindekileri az çok tahmin edebiliyordum. Ama paket sandığımdan daha ağırdı.Paketi ellerimin arasına alıp açtım. İçinde siyah renkte bir tişört ,pantolon ve deri ceket bulunuyordu. Poşetin içini tekrar yokladığımda içinde iki adet yarım deri eldiven vardı.
Bunları üzerime geçirmem gerekiyordu bizleri almaya gelmeden hemen önce. Oynanılacak oyun için büyük bir hazırlık vardı. Hücrelerdekiler içinde bir şeyler düşünmüş olacaklar ki giyim kuşamımıza dikkat etmiştiler.
Bedenimi yatağa yavaşça bırakıp boylu boyunca uzandım. Biraz bedenimi dinlendirmem bana iyi gelecekti.
'*'*'*'
Kalbim yırtılıyordu gece sessizliginde kulağım ruhumun kanat seslerine kulak misafiriydi.
Acım bedenimi yavaş yavaş hissizleştiriyordu. Gözlerimi odamı loş ışıkla aydınlatan lambada gezdiriyordum. Zamna gelmişti . Hissediyordum .Artık olacaklar her şeyi değiştirecek. Bu akşam sonraki akşamların dönüm noktası olacaktı. Uyuşan ayaklarımla kapıya doğru aksayarak yürümeye başladım. Hâlâ ses yoktu koridorda. Sanırım zamanı gelmemişti. Ama neden kalbimdeki belirsiz bu sızı beni ürkütüyordu. Çaresiz hissettiriyordu. Kaçınılmaz sondu bu bizim için.
Kafamı kapıya yaslayıp akan zamandan bana fısıldıyan cümleleri dinemeye başladım.Sakınleş...
Korku seni körelticektir...
Senin sessizliğin çaresizliğin olmasın. Sabret ve her şeye rağman düşe kalkada olsa ayağa kalkmaktan sakın ama sakın korkma.
Vücudumdaki her kasın zangırdadığına emindim. Tedirgin olan ruhum bedenimide ele geçirmişti. Sakinleşemiyordum ne kadar çabalasamda. İçimden hızla saymaya başlamıştım bile.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
V.I.P ODALAR
Mystery / ThrillerHer biri çok farklı yaşam koşullarına ve karaktere sahip 8 farklı insan, kendilerini ansızın yüzlerce olası bir oda ile donatılmış bir labirent içinde bularak uyanırlar. Biri matamatik öğretmeni , biri yazılım mühendisi ,biri doktor ,biri yazılım m...