13-BÖLÜM

35 14 0
                                        

*Acının sonsuzluğuna kıdem bastım...*

Ömrümüzdeki sayılı günlerden bir tekini yaşanmamış sayalım. yaşamın bir kum saati gibi aktığını ve o kum saatine hükmetme gücünün olması. Anılarınızı birbirine zincirleyen döngüyü düşünün. Keşkelerinizi hatırlayın ve hatalarınızı düzeltebilme imkanınızın olması. Güzel olmaz mıydı ?

Hatalarımızı telafi etmemizi başarırız. Böylece kırılan kalplerin biraz da olsa onarılmasını sağalrız.

Hatalar yaptık çoğu zaman ; bu hataları zihnimizdeki tozlu raflara koyup unuttuk. Ne geri dönüp bakabilidik ne de onu tozlu raflardan arındırabildik.

Hatalarımızı kısır döngü gibi tekrarlayıp durduk. Acımasızlığımızı göz ardı ettik her an ; yörgüngelerimiz genellikle arzu ettiklerimizi elde etme isteğindeydi. Çıtayı o kadar zirveye taşımıştık ki onu elde edebilmek adına verdiğimiz çabaların boşa gitmesi bile biz insanoğlunu durduramamıştı.

Zamanın hislerini kabullenememiştik. O sadece bizleri doğru yola itelemişti. Bizler ise o yolu kabullenememiş yeni yollar aramıştık nedeni; bize sıradan geldiği için....

Zaman bize her zaman iyi davranmıştı . Bizler bu iyimserliği anlayamamıştık. Zamanın kara bir mahzene bizi hapsettiğini düşünmüştük ama bu bir yanılgıdan ibaretti.

Zehirli sarmaşıklarla bizleri buraya sabitlemişti. Noir zehirli kelimlerini bizlerin zihnine yavaş yavaş sızdırmasını iyi biliyordu. Bir yılan gibi önce avını gözüne kestirmişti. Ardından avına sinsice korkuyu hissettirmiş onu gerginlik, korkuyla başbaşa bırakıp avının açığını bulup hızla saldırıya geçmişti.

Şimdi olduğu gibi bizlerle tekrar iletişime geçmiş bizlerin kokularıyla güçlenmişti.

"Evet önünüzdeki kepenkte sizler için planladığım ceza oyunu var. Umarım ceza oyunu size cazip gelmiştir Odalarım."

Önümüzde duran kepenk yavaşça açılmaya başladığında ilk gözüme çarpan tek şey bizi iyi avladığıydı. Kepenklerin arkasında siyah bir duvar vardı. Duvarların hemen karşısında dört tane masa ve o masanın üzerinde üç adet atış bıçakları yer alıyordu. Duvarda ise dört tane yuvarlak bir simge vardı. Az çok atış yapacağımızı anlamıştım ama burda atış yapacağımız.   herhangi bir objenin olmaması beni korkutmuştu.

Bu oyun atış oyunuydu.

Ama tehikeli bir atış oyunuydu. Karşındakine zarar vermeden başarmak olasılıkları sıfıra indirmekle gercekleşebilecekti.

Gözlerimi hemen ekrana çevirdim. Hâlâ bir tepkide bulunmamıştı; avlarını izleyen bir yılan gibi bizlerin verdikleri tepkiyi izliyordu.

Başımı hemen bizimkilere çevirdim. Hepsi hâlâ atış yapacağımız alanı izliyorlardı. Tepki vermelerini bekliyordum ama bu biraz uzun olacaktı galiba.

Sessziliği yaran Asır olmuştu. Sinirle alıp verdiği soluklarla kelimeleri firar etmişti hızla ; bir oyuncak sepetinden aniden düşen oyuncaklar gibi...

"Ne demek bu ... Yaralanabiliriz! Atışları çoğunun iyi değil bu yaptığın adilik. "

Asır' ın ani çıkışını hiç mi hiç umursamamıştı Noir.

Belkide bunu bekliyordu birimizden. Tahmin yürütmüş ve bu tahminleri doğru da çıkmış olabilirdi. Bu bizi çok zorlayacak bir oyundu . Yeteneğimizle oynanacak ve bu yeteneke karşımızdaki hedefi ısakalamadan avlayacaktık.

Asrın konuşmasının ardından Noir küçük bir kahkaha atarak sessizliği kesip attı. Herkesin bakışları ekrana sabitlenmişti o an.

"Yapacak bir şey yok Asrıncım. Cezanızı kabullenmek zorundasınız. Aksini düşünemezsiniz bunu biliyor olmalısınız? Oyunu gördünüz ama ben tekrar anlatayım anlamayan varsa. Şimdi karşınzda duran siyah duvardaki halkayı görmüşsünüzdür, işte o hakkanın bulunduğu yerde duracaksınız. Dört kişi halkanın altında konumlanacak ve başının üstüne sulu kıpkırmızı bir elma yerleştirecek. Ondan sonra dört kişi de atış yapacak . Bu atış sayısı üç atıştan ibaret eğer yapamazsa karşısındakiyle yer değiştirecek bu elmayı üç atışta hedefi tuturabilene kadar . Bu arada sırayla olacak oyun benim istedigim gibi sonlanana kadar burdayız. Sizlere kısa bir sürede vereceğim kendi aranızda halledin ve av ve avcıyı siz belirleyin . Size yaptığım bu kıyağı unutmayın.
Anladınız umarım ? Ah! Şimdi ise en heycanlı kısma geldim yaralanan olursa ki bunu çok isterim , yaralansa bile oyundan ayrılırsa nasıl cezalandırılanacağınızı biliyor olmalısınız. Anlaşılmayan bir şey yoktur umarım.Oyun süresiz olacak . İstediginiz ve kendinizden emin olduktan sonra atışı yapacaksınız."

V.I.P ODALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin