1- BÖLÜM

275 86 15
                                    

*Kor kuyuya sessiz çığlıklarımı hapsettim...*

Kirlenmiş ruhların çektiği azap bilinmez ama göz önünde alınan ruhun verdiği dehşet bilinir. Sıradan geçen yıllarımı düşünüyordumda ne basit bir hayatım varmış.

Acı çekmiyormuşum. Vicdan ve akıl arasındaki o çizgide kalmıyormuşum ki ben . Her anım yarını düşünmekle geçiyor. Yarın sağ çıkabilecek miyim  ? Canım bundan daha fazla daha ne kadar yanabilir.

Aslında her şey o gelen mesajla başlamıştı ama ben bilememiştim. Umursamamıştım aslında bana yapılan bu planı.

Zekice kurulmuş bir oyunda oynanan bir piyondum ben aslında. Ama ağırıma giden tek şey her anım,saatim birileri tarafından izlenmesi.

Kim olduklarını bilmiyorum. Ama öğreneceğim. Her sır birgün açığa çıkar elbet. Sessizliğim bana arkadaş olduğu bu zamanlarda güvendiğim kimse yoktu çünkü herkes kendisi için herkesi çığneyebilirdi.Yarın yaşamamızın ilk günü olacaktı.

Bunu önceden bildirmişlerdi . Bulunduğum odada bir sedir yatağı ,eski bir lavabodan ibaretti. Bulunduğum rutube odada kendimizi görememek için ayna bulundurmuyorlardı. Bu küçük  hücrede zamanın can sıkan anını her zaman yaşıyordum. Konuşmamak benim zihnimi derin düşünceler arasında bırakıyordu. Bir insanın varlığına muhtaç bırakıyordu.

Buraya nasıl getirildik bilinmiyordu. Ama ne amaçla bizi burda tuttuklarını yarın öğreneceğimizi söylüyorlardı, koridorda bulunan hoporlörden. İki haftadır burdaydık bize eksiksiz yemeklerimizi veriyorlardı. Bekliyorduk neyi beklediğimizi bilmeden.

Belirli günlerde bizi bir alanda bulunduruyorlardı. Nedenini anlayamamıştım.
Ama kimse birbiriyle bir iletişime geçmiyordu. Her an buradan kurtulma planı yaptıklarından emindim ama o kadar ince dizayn edilmiş bu yerde kaçabilmeyi bırakın adım dahi atamazdınız onların izni olmadan .

Nedeni boynumuzda bulunan küçük  ama etkisi büyük olan elektro şok dalgası olan bu tasma şeklindeki şeyin boynumuzda olması .

Onları kızdırdığımızda hemen bir düğmeyle bizim cezamızı veriyorlardı. Bunu deneyen kişiler oldu ama acı çekmekle yetindiler. Buna hiç kalkışmadım. Çünkü acısını bilmiyordum ve bilmekte istemiyordum.

Her denileni anında yerine getiriyordum .
Canım yanmasın diye. Buraya geldiğimden bu yana burda olan kişileri uzaktan gözlemleyebilmiştim.  Kişiliklerini tanımaya çalışıyordum.

Tam tamına 8 kişiydik . Birbirinden farklı 8 karakterdik. Herkesin bir amacı vardı buraya gelmeden önce. Ama buradan sonra tek bir amacımız vardı. Burdan çıkmayı başarmak.
Bunu nasıl yapacağımızı hâla bulamamıştık herkes kendince bir şeyler deniyordu ama başaramıyorduk.

Bulunduğum köhne odayı aydınlatan küçük  pencereden yansıyan ışıktı. Pencereden nerede olabileceğimizi bulmak istediğimde hüsranla karşılaşmıştım .  Pencere hizasında bir duvar vardı ve bu duvar uzunluğu devam ediyordu.  Bulunduğum yerden doğrulup kapıya ilerlemeye başladım.

Sessizliğin yürüdüğü bu koridorda hiçbir ses yoktu. Herkes susmak için yeminli gibiydi. Belkide herkes yarını bekliyordu. Yaşanacak güne hazırlık vardı belliki. Ama ben korkuyordum .  Korkunun esrarlı ihaneti beni ele geçiriyordu. Zihnimi işgal ediyordu. İkilemler arasında bırakıyordu. Korku bir insanı güçsüz nasıl bırakır bunu gösteriyordu.

Burada uyandığım günden beri korku bana arkadaşlık yapıyordu. Her gece gibi kabus görerek uyanmıştım. Bedenim bu korku ve stresi kaldıramıyordu gün geçtikçe .  Bana ve diğerlerine ne olacağını her zaman düşünüyorum. Ama bu olanlar benim akıl sınırlarımı zorlayan bir durum kesinleştiremiyorum.

V.I.P ODALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin