15-BÖLÜM

46 7 0
                                        

*Ruhum acıya alışmış bir bağımlıydı...*

Derimin altındaki kemiklerimin sızlanışını hissediyordum.
Ruhumdaki sessiz feryatlar zihnimi işgal ediyordu. Zihnimin duvarlarına çarpa  çarpa ilerleyen düşüncelerim dudaklarımdan feryat etmek istiyordu ama dudaklarım bir yemin etmiş gibi açılmamak üzere kapanmıştı.
Gözlerim,dudaklarım ve yüzüm duygularımı artık yansıtmayacak kadar hissizleşmişti.
Ruhum acılarını yok etmek için bedenimden öc alıyordu. Kaburgalarımdaki ağrılar bunun nedeniydi. Ruhum kaburgalarım arasına tıkılıp kalmıştı. Kirlenmiş bedenimden kopup gitmek istiyordu.  Ruhum özgürlüğünü istiyordu. Sessiz çığlıkların koptuğu mabedimde isyan bayrakları çekilmişti. Bedenim ve ruhum birbirinden öc almak istiyordu acımasızca.
Sarsılan zihnim düşünmeyi bırakmıştı. Öylece boşluktaydı.
Ne ileriyi ne geriyi ölçüp duruyordu. Zihnim karanlığın ziftinde ona fısıldayan sözlerin gerçekliğini hesaplıyordu. Ruhum kirli düşüncelerle zihnimi kandırmaya devam ediyordu.
Yıpranan tenim solmuş ; hassaslaşmıştı .
Tenimde bir bir yer edinen yaralarım gün geçtikçe çoğalıyordu. Ruhum tenime acımasızca saldırıp onu güçsüz bırakmak istiyordu. Buna itiraz edemiyordu tenim çünkü bedenim dayanamamıştı orantısız güce.

Tel kelimeyle kendimi açıklayabilseydim bu; hiç kelimesi olurdu. Yoktum ya da yok olmaya başlamıştım.  Burada geçirdiğim günlerde tek düşündüğüm yalnızlığımdı. Bu hücredede böyleydim hayatımdada. Değişen tek şey bulunduğum mekândı .

Düşüncelerimin yaydığı huzursuzlukla karşımdaki adamı dinlemeye başladım.
Gözlerimi kısa bir süre bizim ekibe çevirdiğimde tedirginlikle Noir' e bakıyorlardı. Söyleyeceği her neyse bu hepimizi korku dolu düşüncelerle başbaşa bırakmıştı.

Gözlerimi tekrar ekrana çevirdiğimde Noir konuşmaya başlamıştı. Duyacaklarımdan hoşnut olmayacağım aşikârdı.

"Evet Odalarım size verdiğim ceza oyununu tamaladınız . Tabi küçük  aksilikler oldu ama yapacağınız bir şey yoktu. Bence buna sevinmelisiniz söyleyeceklerimden sonra biraz veya daha fazla kendiniz için endişelenebilirsiniz.
Ceza oyununuzu seyircilerimiz heycanla izlediler bir o kadarda kızdılar sizlere. Nedeni şu seyircilerimizden biri "Neden atıcılarda av olmadılar ." diye sordular .
Buna ilk bir şey diyemedim . Fakat sonra düşündümde seyircilerimiz sayesinde sizleri büyük bir haksızlıktan kurtarmış oldum. Oyunun ikinci kısmı onlar tarafından şekillendi. Ve ben bu ikinci şeklini çok sevdim seyircilerimiz gibi. Evet şöyle açıklayayım av ve avcılar yer değiştirecekler. Oyun birde böyle oynanacak .   Bence bu diğerinden de daha heycanlı olacak. Bir kaç dakika sonra tekrar oynayacaksınız bu oyunu. Anlaşılmayan bir şey yoktur umarım. Şimdiden bol şanslar ODALARIM."

 
Noir' in konuşmasından sonra herkes derin düşüncelerin esrarında kayboldu. Sessizlik içinde söylediklerini düşündüm. Bu acı ve tehlikeli oyunu tekrar mı oynayacaktık?  Av ve avcıların değişeceğini söylüyordu. Bunun olması  demek tehlikeyi doğurmaktı. Atışları iyi olanı avcı seçmişken şimdi bunun değişmesi yaralanmaları sağlardı. Tehlike çanları şimdi yüksek sesle çalmaya başlamıştı.

Bu ses bizleri çok ürkütecek bir ses olmaya başlamıştı.

Bu haksızlığa dayanamayan Asır konuşmaya başlamıştı.

" Ne demek tekrar oynayacağız bu ceza oyununu . Bize bundan bahsetmemiştin. Bunu kabul edemeyiz."dedikten sonra ardından Lavin konuştu.

"Bu yaptığın adil değil ! Biz içimizde en iyi atışı yapabilecek olanı seçtik böylece oyunu oynayabildik. Sen şimdi oyunu değiştirerek oynamamızı söylüyorsun. Bunu kabul edemeyiz." dedi.

Lavin ve Asır' ın konuşmalarından sonra ekip olarak itirazlarımızı Noir' e iletmiştik. Ama sadece söylemekle kalmıştık. Zehirli sözlerle hepimizi susturmuştu.

V.I.P ODALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin