19 - BÖLÜM

7 2 0
                                    

"Gri dumanlar kapladı dört köşemi...*

Yalnız yaşayan iblisler etrafta dolanarak sığınabilecekleri bir beden arıyorlardı. Bu bedenlere lanetlerini gizleyip izlerini kaybetmek istiyorlardı. Her lanet gizlendikleri bedeni değişime sürükleyip o bendenleri ölümsüzlüğe doğru sürüklüyordu.

Ölümsüzlüğü ebediyete kadar yaşayacak bedenler kalplerindeki ışığı tamamen söndürüp karanlığı yaşamına , bedenine , zihnine ve ruhuna misafir edecekti sonsuza dek. Bu bedenler amaçlarına ulaşmak için bir araçtı .
Onların zihinlerine sızıp istediklerine ulaşmasını sağlayacaktı. Onları aynı bir kukla gibi yönetecekti. Bir piyon gibi doğruları silip yanlışları onlara bir bir yerleştirecekti.
Yerleştirilen bu yanlışlar büyük sorunların dönüm noktası olacaktı. Her yapılan hata bir büyüğünü doğuracaktı. Hatalar çoğalıp bir rüzgar gibi etrafı toz duman içinde bırakacaktı. Her şey karanlığa gömülecekti.
Artık evreni iyilik değil kötülük yönetecekti. Işık bir daha evrende asla ama asla doğmayacaktı.

Her beden lanetlenmiş ruhlara boyun eğecekti. Zaman onların alehine işleyecekti. Zaman karanlığa dogacak bir güneş gibi olacaktı. Ama güneş gece doğan ayın boyundurluğu altına girecekti.
Lanetlenmiş zihinler onlara söyleneni bir bir yapacak ve iyliği ebediyen hayattan silip atacaktı. Asırların ardından iyliğin ne olduğu unutulmuş olacaktı. Artık güneş hiçbir zaman doğmayacak, unutulup gitmiş ülkeler ışığı hiçbir zaman misafir edeilmeyecekti.
Terk edilmiş caddeler , sokaklar, evler lanetlenmiş zihinler karanlığının esaretine girecekti . Sessizlik etrafta gezinip duracaktı her şey büyük bir yemin etmiş gibi amaçsız olacaktı Her şey hi olmamış gibi yok olacak ve unutulacaktı.

2 . oyun bitmiş korumaların yönlendirmesiyle hücrelerimze geri dönmüştük. Yatağıma uzanmış bugün olanları düşünüyordum. Her şey o kadar karmaşıktı ki neyin neden olduğunu anlayamamıştım. Zihnimde Lavin ' in söylediklerini binbir sonuca bağlamaya çalışıyorum.
Belki büyük bir hile vardı oynadığımız oyunda. Ama şunu anlayamamıştım.

Neden ben hariç kimsenin bulmamasını sağlamış olabilirdi. Bundan nasıl bir kazanç elde edebilrdi. Küçük sorular büyük soruların doğmasını sağlarken kocaman bir kaos yaratıyordu. Noir'i anlamamıştım hiçbir zaman ve anlayamayacaktım da. Yattığım yerde uyuşan ayklarımı hareket etmesini sağlamak için yataktan doğrularak hücremde bir ileriye bir geriye doğru yürümeye başladı. Olmuyordu. Zihnimde ne kadar düşünürsem düşüneyim binbir soru üretiyor ama ürettiğim sorulara cevap bulamıyordum .

Sonsuza dek soracağım sorular varken onlara az be az cevap bulabiliyordum. Ama buda yeterli olmuyordu. Kafamdaki soruları tam yanıtlayamıyordum. Derin bir nefes alarak zihnimdeki çığlıkları susturmaya çalıştım. Uzun uzun düşünmek beni ruhen ve bedenen çok fazla yoruyordu. Yorgundum. Ama ne yapsamda uyumayı başaramıyordum. Karanlık çökmüş olan hücremi sadece ay ışıkları aydınlatıyordu.
Her geçen günün ardından bana kalan sadece sessizlikti.
Ne yapmalıydım hiç bilmiyordum. Ama neyi yapmayacağımı çok iyi biliyordum.

Sessizlik içinde bekleyişim devam edecekti. Yorulan bedenimle beraber yatağıma doğru ilerleyip bedenimi yatağıma hızla bıraktım. Gözlerimi tavana çevirip öylece bekledim. Ruhumdaki huzursuzluğu görmezden gelerek buraya geldiğim günden beri yaşadıklarımı düşündüm ve daha neleri yaşayacağıma dair tahminler yürüttüm. Zorlu bir sınanma içindeydim. Bu sınanmanın nasıl biteceği bilinmiyordu. Düşüncelerimin çıkmaz labirentinde dönüp dolaşıyordum. Yorulan zihnime ihanet eden gözlerim istemsizce kapanmıştı. Huzursuz bir uykuya yenik düşmüştüm. Beni yarın neler bekleyeceğini bilememenin huzursuzluğunu yaşarken.

*'*'*'*

Uyanalı ne kadar olmuştu bilmiyordum. Korumalar sabah hücrelere gelmiş tepsiler içinde yemeğimizi bırakıp gitmişti.
Ondan sonra hiç uğramamıştılar. Noir' in şimdi neyin peşinde olduğunu bilmiyordum. Bugün bizi nasıl bir durum bekleyeceğinide. Zorlanacak mıydık? Evet. Bu kesinidi . Pek nasıl bir yoldan bizi sıkıntıya sokacağını bilmiyordum. Artık olanlara ve olacaklara dayanacak gücüm yoktu. Yorgundum. Daha fazla acıya göğüs gelemeyecek bir durumdaydım. Başımı yasladığım dizimden kaldırarak gözlerimi her köşesini ezberlediğim hücremde gezdirdim. Kaç gündür buraya mâhkumdum?Ve kaç gündür huzurlu bir uyku uyuyamıyordum?Ne zaman biteceğini bilmediğim bu oyunda bize daha ne kadar acı çektirecekti.

V.I.P ODALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin