2

23 3 0
                                    

Öğretmen Mica'nın emri üzerine herkes derslikleri boşaltarak soyunma odalarına gitmiş ve antrenman kıyafetlerini bölümüne göre giyinmişti. Ben ve kardeşlerim okul üçlüsü olduğumuz için siyah, bedenimizi saran kalın askılı badilerimizi ve paçaları biraz bol olan şortlarımızı giyinmiş, diğer derslik öğrencileri de bizden sonra gelen ilk on içerisindekiler kırmızı, kalanları ise sarı kıyafetleri ile sırada bulunuyorlardı.
Helewise, ben ve abim Kalin herkesten üç adım önde durarak arkamızda kırmızıları ve kalanında da sarılar ile üçgen şeklini oluşturacak şekilde dizilmiştik ve öğretmen Mica ağır adımlarla yanımıza gelerek derin bir nefes aldı.
''Herkes neden burada olduğunu çok iyi bir şekilde bildiğini düşünüyorum. Alean, Helewise ve Kalin ile başlayacak olan testten hemen sonra kalanlarınız ile aynı şekilde gün sonuna kadar testler devam edecek ve yarın sonuçlar açıklanacak. Açıklayacağım sonuçlardan sonra açıklanmamış olan öğrenciler dışında Syrim güvenlik ekibinin yanında dış kalkan savunması için de toplam altı kişi daha seçeceğim. Kalan öğrenciler ise sığınakların ve kalkan içindeki güvenliği oluşturmaları için listelenecektir. '' Ciddi ses tonu; onun ağzının içine giren kız öğrencilerin salyalarını akıtmalarını engellemiş, tüm öğrencilerin yutkunması bile çok zor bir eylemmiş gibi göstermişti.
''Alean, Helewise ve Kalin... Lütfen antrenman sahasındaki yerlerinizi alın. İlk aşamada engelleri aşma ve atiklik temel alınacak. İkinci aşamada ise karşınızda Syrim güvenliklerinden oluşan, her birinize iki tane düşecek olan birbirinden güçlü rakibiniz ile savaşacaksınız. Bu da sizin savaş sırasındaki güç durumunuzu ve hangi sahada savaşmanız gerektiğini kanıtlayacak. ''
Kız kardeşim kollarını esneterek Syrim kentinin biraz dışında ve aşağısında olan üçlü bölmelere ayrılmış uzun alana doğru ilerlemeye başladı. Kalin herkesten farklı olarak ellerine parmakları açık, Dünya'dan kalma motorcu eldivenleri giyerek Helewise'ın hemen arkasından ilerlemeye başladı. Tüm öğrenciler pür dikkat bize bakınırken aralarında geçen fısıltıları duymaya başlamıştım bile.
'Hiçbiri uçamıyor ama yine de okul üçlüsüler. Öğretmen Mica'ya rüşvet verdiklerine inanıyorum.'
'Alean kesin savaşa gider ama diğer ikisi aptala benziyor. İkincisi gücünü bile kontrol edemiyor, nasıl savaşsın?'
Derin bir nefes alarak kardeşlerim ile çoktan sıralanmış olduğumuz üçlü bölmeye bakınmaya başladım. Birbiri ile bağlantılı büyük duvarlar bulunuyordu, kimisinde çamur ve su gibi hareket zorluğu yaratan engeller bulunurken, kimisinde tırmanma aparatları ve ipler bulunuyordu. Derin bir nefes alarak kronometreyi başlatacak olan öğretmenimizin işaretini beklemeye koyuldum.
''Hazır! Başlayın!''
Öğretmen Mica'nın sesi kulaklarımızda çoktan yankılanırken kardeşlerim ile aynı anda koşu alanına giriş yapmıştık. Damarlarımda akan ışık çoktan çıkmak istermişçesine bedenimin daha hızlı hareket etmesine sebep olurken, çamurdan ve sudan hiç problem yaşamadan Kalin ile aynı zamanda geçiş yapmıştık. Helewise arkamızdan gelirken Kalin'i zorlayan tırmanma alanını yavaşlamadan geçerek en üstte bulunan duvara sakince oturdum.
''Alean, elli saniye! Helewise, bir dakika on saniye! Ve Kalin, bir dakika on iki saniye!'' diye bağırdı öğretmen Mica. Boynumu esneterek arkamızdan konuşan öğrencilerin hepsini ışığım ile yakmak istediğimi fark etmiştim.
''Alean; karşında kendini klonlayan ve toprağı yöneten iki düşman bulunuyor. Helewise; karşında kristal yöneten ve bedeninde silahlar oluşturabilen iki düşman bulunuyor. Kalin; karşında kanı yöneten ve buzu yöneten iki düşman bulunuyor. Syrim güvenliğinin en güçlü altılısı ile savaştığınızı dikkate alarak hamle yapın. Başlayın!''
Karşımdaki sarışın adamdan beş fazla ortaya çıktığında ve bedenimi öldürmek istermişçesine yerin altından çıkan mızrak misali sertleştirilmiş topraklar ile yerimden geriye sıçrayarak avuç içlerimden çıkan ışıklar ile tüm toprak parçalarını tek tek kırmaya başladım. Kırdıkça çoğaldığını hissettiğim toprak parçalarının arkasından dolanırken klonların ellerinde hançerler ile beni çoktan kovalamaya başlamıştı. Toprak ayağımın altından yavaşça kayarken arkamda bulunan iki klonun kafasını nişan alarak onların ortadan kalkmasını sağlamıştım. Önümde kendini koruyan toprak yöneticisi ile bakışırken uzun süredir denemediğim hareketi denemek için derin bir nefes alarak önümde yükselmeye başlayan toprak parçalarının üstünden zıplamaya başladım. Sol kolumu kendime doğru iyice çektikten sonra sertçe yere bıraktığım ışık fümesi ile sırtını korumayı unutan toprak yöneticisinin sırtında derin bir kırbaç izi oluşmuştu bile. Yanık deri kokusu burnumu doldururken aklıma gelen dedikodular ile kanıma karışmış olan ışık taneciklerinin daha hızlı hareket etmesi ile karşımda biri gerçek ikisi klon olarak duran adama ağır adımlarla yürümeye başladım. Helewise'ın çığlığı kulaklarımı doldururken bana doğru koşan iki klonun kafasına ışık topları göndererek ortadan kaldırırken asıl düşmanım olan adama klon oluşturacak vakit sağlamadan sağından ve solundan klonlarını öldürdüğüm ışık toplarından göndererek yere yığılmasını sağladım. Karşımda duran duvara bakınarak toprak yöneticisinin oluştuğu sertleştirilmiş toprak mızraklarının her birinin üstünden zıplayarak iki kardeşimi de görebileceğim duvarın üstünde durmaya başladım. Kalin çoktan iki düşmanının da gölgelerini avucunun içinde tutarak onları etkisiz hale getirmiş, Helewise ise bir düşmanını ağır yaraladığından dolayı şok ile bakınırken buz yöneticisini yıldırımlarının içine hapsetmişti.
''Brown kardeşler! Lütfen buraya gelin ve dinlenin.''
Öğretmen Mica'nın gözlerinden okunan derin bir hüzün ile tam kalbimin orta yerine sertleştirilmiş topraklardan birinin saplandığını hissetmiş kadar olmuştum. Bu savaşa gidiyorduk, hem de hiçbir şekilde inkar etmemize izin verilmeksizin gidiyorduk. 

SyrimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin