Her saniye tekrar tekrar gözlerimin önünden geçmeye devam ediyordu. Alean Brown ile tanıştığım ilk gün; kalın askılı siyah badisi ve siyah şortu ile hazır ol da beklerken gözlerimizin ilk birbirine dokunduğu saniyede o kadından aldığım çekim tekrar tekrar bedenimi süslemeye devam ediyordu. Işığın Kraliçesi... Karanlıkta parlayan yıldızlar gibiydi gücü, kusursuz bir hıza ile onun bedeninde ruh bulmuştu.
O gece onun bedenine sahip olmak ve onun gücünü kendi bedenimdeki son kan damlasına kadar hissetmek o kadar güzeldi ki; bir seri katil ya kalbimin sökülmesini ya da Alean'ı son kez öptükten sonra işkence çekeceğimi söylese onu son kez öpmeyi seçerdim.
Onun bayıldığı an canımdan can gittiği andı ve onun tüm güçlerinin açığa çıktığı an sanki çocuğum varmış da ilk kez 'baba' demiş gibi heyecanlanmama neden olmuştu.
O kurşunun sesini duyduğum saniye her şey o kadar ağır çekimde gerçekleşmişti ki; kendimi önce kız kardeşimin önüne atmam gerekirken tırnağının bile kırılmasına müsaade edemeyeceğim kadının önüne atarak o kurşunun bedenime girmesine izin vermiştim.**
Onun gözyaşları yanaklarından süzülerek ölü gibi ağırlaşmış olan bedenime, kolumu kaldırarak yanaklarındaki şeffaf sıvıyı silmek istemiştim. Lakin kolumu bile kaldıramazken bedenimi yakan cehennem ateşimi kontrol edemiyordum. Dışarıdaki mermi sesleri kulağıma lanetler yansıtırken Alean'ın ve Rhian'ın hıçkırıkları bedenimde kırbaç izleri oluşturuyordu.
''Ben hamileydim...''
Alean'ın sesini hatırlıyorum. Daha sonra ise otuz altı numaranın ona bağırdığını... Sonrasında cehennem ateşimin kırmızılığı duyularımın her birini tek tek kapatırken Alean'ın gücünün sıcaklığı bir kere daha bedenimi sararken, kendimi onun ışığına bir kere daha teslim etmek durumunda kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Syrim
FantasyBu yazı savaşa Freis ve Syrim'den katılacak olan öğrencileri kapsıyor. Syrim'de bir ay boyunca antrenman yapan öğrencilerin son durumu savaşa hazır konumundadır. Freis ve Syrim kent sakinleri yer altı evlere indikleri onaylandıktan sonra Wayis kenti...