Thoth^
Playlist> Isak Danielson-Ending
BÖLÜM '28'
''Ölüyor mu?''
Osiris'in boğuk çıkan sesine karşı Thoth güçlükle yutkundu. Eris'in karnını şişlemesinden bu yana çok kan kaybetmişti. Bedeni kendini yenileyerek toparlanmış olsa da ayaklarının üstünde dururken hala biraz güçlük çekiyor, bacakları titriyordu. Kahrolası kadın iyi dövüşüyordu, bu konuda hakkını yiyemezdi.
''Ölmeyecek. Isis,'' Bakışlarını yanı başında duran tanrıçaya çevirdi. ''Ne gerekiyorsa yap. Ra'yı kurtar.''
''Ya kadın?''
Tanrıçanın sesi aşağıdan gelen çığlıkları bastırmak istercesine sert çıkmıştı fakat yine de oraya yer edinmiş paniği duyumsayabiliyordu. Thoth'un bakışları Ra'ın yanı başında duran Isabella'ya çevrildi. Genç kadın Ra'dan daha solgundu, neredeyse bir hayalet kadar saydamdı.
''Ra olmadan onu kurtaramayız.''
''Ben deneyebilirim.'' Osiris derin bir nefes alarak, sorgulayan bakışlarına karşılık vermeksizin gözlerini Bella'ya odakladı. ''Ruhlarla hepinizden daha fazla vakit geçirdim. Ra yeniden gücüne kavuşana kadar onu burada tutmaya çalışabilirim.''
''Elini çabuk tut. Kadın ölmek üzere.''
Isis'in soğuk cevabı üzerine Osiris'in çenesi kasıldı fakat cevap vermek yerine ellerini genç kadının üstüne yerleştirerek gözlerini kapadı. Sarıya çalan beyaz bir ışık kümesi, Osiris'in ellerinden çıkarak Bella'nın bütün bedenini sarmaladı ve onu ışığa boğdu. Thoth onun kurtulacağını umdu, ummaktan başka çaresi yoktu. Ra'yı kurtaramazlarsa, Bella'yla birlikte bütün Mısır panteonu onunla aynı kadere mahkûm olacaktı.
''Bella bir ruh. Nasıl yeniden ölebilir?''
Osiris gözlerini kadından ayırmadan mırıldanarak sormasına karşın Thoth iç çekerek, göz ucuyla Ra'yla ilgilenmekte olan Isis'i izledi.
''Öyle fakat burada kaldığı süreyle birlikte hem ruhu hem de bedeni somutlaştı. Yani bir bakıma bizler gibi ölümsüz, fakat ölebilme olasılığı artık eskisinden de yüksek. Ra'ın ona verdiği şu mühür... Onun sayesinde bedeni güçleniyor. Dolayısıyla Ra ile arasında olan bağ hayatta kalabilmesi açışından çok önemli.''
''Şu lanet Güneş ne zaman tekrar gökyüzünde belirecek!?'' Isis isyan ederek Ra'ın kanayan yaralarını bastırmak için bütün gücünü ortaya koydu. İsis yaşamın ve büyünün tanrıçasıydı. Aynı zamanda da Osiris'in eski eşiydi. Ra'yı kurtarabilecek en iyi kişi şu an için oydu, ondan başka bir çözüm düşünemiyordu bile. Herkes Apep'i durdurmak ve Horus'u korumak için seferber olmuştu.
''İki dakika kırkbeş saniye var. O zamana kadar kanamasını durdurabilir misin?''
''Şunu al,'' Isis sorusuna cevap vermeden kıyafetinden yırtıp aldığı bez parçasını attı. ''Bu yaraların oluşmasını sağlayan şey sıradan bir silah değil. Normal bir silah bizleri yaralayamaz, bu başka... Başka bir maddeden yapılmış olmalı.'' Tanrıça ince uzun parmaklarını Ra'ın göğsünde açılan yarığın üstüne değdirdi. Kumral rengi ince kaşları çatılmış, laciverte çalan gözleri koyulaşmıştı. ''Bu bizim panteonumuza ait değil. Farklı bir yerden geliyor, eskilerden. Güçlerim onu uyandırmaya yetmeyebilir, hiç böylesini görmemiştim.''
''Seth'in yanında Eris vardı.'' Osiris başını yavaşça kaldırarak önce ona, sonra Isis'e baktı. ''Yunan panteonundan olabilir.''
''Adamant metali.'' Dedi Thoth duyulması güç bir sesle. Lanet piç bu sefer kozlarını çok yerinde oynamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mısır'ın Gözü
Fantasy-Antik Tanrılar Serisi -1- Ra yalnızdı. Her zaman yalnız olmuştu. Hükmetmekle birlikte gelen yalnızlığa alışkın olsa da, artık eskisi gibi bu duygunun önüne geçememekteydi. Yalnızlık girdabı, göğsünün ortasından başlayarak, içinde git gide büyüyor v...