Söz

1.3K 74 14
                                    

"Hayır. Ev arkadaşın bile olmam. Bunu yaparsan evden giderim."

Nefeslerimiz karışırken fısıltıyla söylediğim sözlerle Selim geri çekildi. Bu çocuk hemen duygularıma tesir ediyordu resmen. Beni etkisi altına alabiliyordu. Ama bu durumdayken de Arda hemen bilinçaltımdan fırlamış ve söylemem gerekeni söylemişti. Ben Arda'dan sonra kimseye aşık olamazdım ki. Kimsenin olamazdım.

"Ben de seni denedim zaten diğerleri gibi cazibeme kapılıp gidecek misin diye. Arkadaş dediğin böyle olur."

Selim'in omzuma attığı koluna ters ters baktım. Bir kız böyle mi denenirdi ya! Tipsiz bir şey olsa neyse. Çocukla yakınlaşınca zaten kalbim üç buçuk atıyor. Denemişmiş. Pislik.

Ona yapmacık bir sırıtma göndererek eve gitmeye başladık. Bu sırada Selim'in telefonu çaldı. Eline alınca arayanın Serra olduğunu gördüm. Bunlar ne ara kaynaşıp birbirlerine telefon numaralarını vermiştiler ya!

"Efendim Serra."

Selim tüm tatlılığıyla cevap verdi. Bana olsa 'Ne istiyorsun akşam akşam' der kızgın bir ses tonuyla. Pis adam.

"Evet yanımda."

Selim bana bakarak bunu söyleyince Serra'nın beni sorduğunu anladım. En yakın zamanda kendime bir telefon almam gerekecek.

"Tabi."

Selim onayını verdikten sonra telefonu bana uzattı.

"Seninle konuşması lazımmış."

Telefonu elime alıp "Tamam sen git ben arkadan geliyorum." dedim. Selim bana tip tip bakıp olduğu yerde kaldı. Omuz silkip hızlı hızlı yürümeye başladım.

"Ne oldu Serra? Arda'ya mı bir şey oldu?"

"Hayır hayatım ya bir sıkıntı yok. Sadece şey diyecektim sana. Şu Selim'de kaldığım gece varya..."

"Yattık deme Serra lütfen!"

"Saçmalama Şebnem. Arda için bunca şeyi göze almışken gözüm başkasını görür mü sence? Tabiki hiçbir şekilde yakınlaşmadık. Sadece ben kafa dağıtmak için içki zulasının bir kısmını götürdüm. O da tekneye geç geldi. Seninle ilgili bir şeyler kaçırmış olabilirim ağzımdan onu demek istedim sana."

"Ne yaptın!"

"Kızma hemen. Sadece Arda'yla aranda ne olduğunu sordu bende sanırım genişçe anlattım. Benden duy istedim. Ha bu arada çok ballı bir bilgi buldum tatlım."

"Umarım iyi bir şeydir. Yoksa benden çekeceğin var. Boşboğaz, geveze."

"Senin şu Selim'in babası. Harun İnan. Babanın bir numaralı rakibiymiş. Ve Dinçerlerin de. İhalede hep karşı karşıya kalıyorlarmış. Bilgin olsun diye söylüyorum. Ve bilirsin Cansu'nun sevgilisi sizin şirkette müdür. Tüm ihalelerle ilgili bilgi sızdırabilirim sana? Tabi Arda'da var."

"Aferin Serra. Bu çok iyi bir haber. Tamam ben şirkette bir pozisyon ayarlamaya çalışırım. Sende şimdiden bir şeyler öğrenmeye başla şu karşı karşıya geldikleri ihaleler hakkında. Sevgilerden bir demet."

"Şe..."

Lafını tamamlamadan telefonu suratına kapatıp gerideki Selim'i bekledim. Selim yanıma gelince telefonunu uzattım.

"Selamı var. Sana tekrar teşekkür ediyor."

Selim başını sallayıp ilerlemeye başladı. Bende yanından ilerleyip eve doğru yürümeye başladım. Sonra o beni geçti. Bende gülerek koşmaya başladım. Eve kadar yarış yapmaya başladık. Çok çocukçaydı ama çok eğlenceliydi. Yarışı doğal olarak Selim yenmişti. Kapıya geldiğimde Selim şaşkınca bana bakıyordu.

"Anahtarın var mı?"

"Sence evden o şekilde çıkarken aklıma anahtar almak gelmiş midir?"

"Bende de yok. Anlaşılan çocuklar da eve gelmemiş."

"Kaldık yani burada."

"Gel bari arka bahçeye geçelim."

Arka bahçeye gidip pufları çimenlerin üzerine çektik. Sonra uzanıp gökyüzünü izlemeye başladık.

"Şebnem. Benim yanımda özgüveninin altına saklamana gerek yok."

Yüzümü Selim'e çevirdim. Yıldızları izliyordu.

"Ne?"

"Bak benim Can ve Özgür'den başka arkadaşım yoktur. Belki çevrem çok ama arkadaşlık çok farklı bir şey. Ben insanlara kolay kolay güvenmem ama sana güvenebileceğimi biliyorum. İlk gördüğüm andan itibaren hissettim bunu. Bu yüzden korktum. Bu yüzden evde kalmamanı istedim. Seni tuhaf bir şekilde çok iyi tanıyorum."

"Selim. Biz tanışalı daha 1 hafta bile olmadı."

"Şebnem sen bana çok benziyorsun. Bu yüzden seni bu kadar iyi tanıyorum. Bu yüzden özgüveninin altına saklanma dedim."

"Aslında göründüğün kadar pislik değilsin. İyi bir kalbin var ve bunu saklamaya çalışıyorsun değil mi Selim İnan?"

"İşte seni bu konuda uyarmalıyım. Bak neler yaptığımı ve yapabileceğimi bilmiyorsun. Buna şahit olduğunda benden vazgeçme olur mu? Arkadaşım olacaksan bana bu konuda söz ver. Ya da şimdiden sadece aynı evde yaşayan iki yabancı olalım."

Ya bu bad boy görünümlü tatlış çocuk en fazla ne yapabilirdi ki? İşte bu insanlar günümüz drama kralları.

"Söz."

Selamlar, selamlar. Günlük bölümümüz gelmiş bulunmakta. Günlük olduğu için kısa bir bölüm. İşte burada size bir şey sormalıyım. Bölümleri bu uzunluklarda günlük atıştırmalık niyetine mi atayım yoksa 2-3 gün biriktirip daha uzun mu atayım? Seçimi size bırakıyorum. Bu arada Selim sizce gerçekten bad boy mu? Bxjsbkdchchbk böyle sorular sormaya bayılıyorum. Ayrıca dün attığınız yorumlar için gerçekten teşekkür ederim. Aslında hepsini dün okudum ama bugün cevap verebildim. Moralime çok iyi geliyorsunuz :)) Bu bölüm hakkındaki görüşlerinizi de beklemekteyim. Multimedyaya Selin Şekerci'nin Sabır coverını attım. Dinlemeniz tavsiyedir. Hatun her konuda müthiş!!! Sizi çokça seviyorum.... Bolca öpücük....

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin