Can'ın beni dürtmesiyle yorganı üzerime daha da çekerek inledim.
"Şebnem! Hadi bugün iş görüşmen var. Kalk hadi!"
"İmkansızı hemen yaparım, uyanmam biraz zaman alır."
"Şebnem bak bir elimde dolaptan aldığım su var. Gerisini anladın."
Can'ın acımasız tehdidiyle kaşlarıma 'küçük Emrah' imajı vererek kalktım.
"Tamam ya tamam. Kalktım işte. Hain!"
Can saçımı karıştırarak gülümsedi.
"Hadi çabukcak hazırlan. 2 saate stüdyoda olmamız lazım. Deneme çekimleri var. Diğer kızlardan daha geç gitmek istemezsin değil mi?"
"Diğer kızlar derken? Ellerinde Şebnem Gürsoy varken diğer kızları çağırmak neden?"
"Şebnem Gürsoy'u bilmem ama Can Öner'in borusu bu kadar öttü. Hadi ya oyalanma."
"Emret komutanım!"
Can'ın odadan gidişiyle hemen kendimi dolabımın önüne attım. Sonuçta bu bir iş görüşmesiydi. Hem ciddi, hem de şık olmalıydım.
Ve bugün yapacağım tek görüşme dergiyle olmayacaktı.
***
Aşağı indiğimde Özgür televizyon izliyor Can'sa biriyle konuşuyordu. Büyük ihtimalle Kainat'la konuştuğunu düşündüm. Can'a seslenecekken Özgür beni fark etti ve sesli bir ıslık çaldı. Yanıma gelip bir elimden tutarak beni döndürdü.
"Maşallah benim Şebnem'ime. Tüh tüh nazar değmesin."
Beni güzelce tükürükledikten sonra "Eğer seni almazlarsa işe gözleri bozuk demektir." dedi. Ona gülümseyerek yanaklarını sıktım.
"Öyle bir ihtimal yok Özgürcüm. Rahat ol sen."
Can telefonunu kapatıp kanepenin üzerindeki deri ceketini alırken Özgür ona "Şebnem'e dikkat et ha! Kıza bişey yapmasınlar." diye uyardı. Kafamı iki yana sallayıp gülümseyerek kapıyı açtım. Can'la birlikte çıkıp bizi bekleyen taksiye bindik.
Can gideceğimiz yeri tarif ettikten sonra bana döndü.
"Selim'le baya kaynaşmışsınız bakıyorum."
"Eskisinden iyi olduğumuz kesin. En azından düşman değil arkadaşız."
"Bence sende şeytan tüyü var kızım. Özgür evini bir kızla asla paylaşmazdı. Selim'se pek karşı cinsle arkadaş olan tipten değil. Nasıl başarıyorsun bunları?"
Can'ın dedikleriyle kaşlarımı çattım. Açıkçası mutlu olmuştum. Selim zaten dün arkadaş olmamızın bir mucize olduğunu belirtmişti ama Özgür'ün, evinde bir kız kalmasına izin vermeyeceğine şaşırmıştım. Sonuçta zorluk çıkaran Selim'di.
"Özgür direk izin vermedi mi?"
"Özgür o an uyuyor olmasaydı eminim Selim'le bir olup evde kalmaman için gerekeni yapardı. Ama bir sonraki gün bunu söylediğimde istediğin kadar evinde kalabileceğini söyledi."
Gözlerimi kırpıştırıp gülümsedim. Bu iyi bir şeydi, değil mi?
"Ayrıca Selim de gerçekten eve hiç kız getirmedi sen geldiğinden beri. Zaten bu aralar daha mutlu. Eskisi kadar içmiyor. Evi de sadece uyumak için kullanmıyor nedense..."
Can'ın imalarına karşılık olarak omzuna vurdum hafifçe.
"Biz arkadaşız Can! Saçmalama. Hem dün Selim de böyle dedi."