8.BÖLÜM: Şans

3.2K 123 10
                                    

Yine gece nöbetindeyim, yine saat 4'e gelirken eklenen bir bölüm :) Sabah sürprizi olur artık sizlere. Bir de bu bölüm Şebnem'in hissettiklerini vermeye çalıştım biraz, merakınız biraz azalır belki :) Umarım beğenirsiniz, yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim. Ayrıca dizideki ŞebSel sonunda kavuştu, hepimize hayırlı uğurlu olsun, demeden geçemedim bunu da :))

Şebnem’le Selim masaya döndükten sonra bir süre hiçbir şey söylemediler. Sonra dayanamayıp Şebnem konuyu açtı. “Gençler, şimdi çok önemli bir durum var.”

“N’oldu kuzum?” dedi Kainat merakla.

Şebnem Selim’i göstererek konuşmaya başladı. “Biz şu arkadaşla bi iddiaya girdik.”

Özgür sordu. “Ne iddiası?”

Şebnem ters ters baktı. “Bir susarsan, anlatırım.” Özgür’ün ‘pardon’ hareketinden sonra Şebnem devam etti. “Konumuz belli değil işte. Siz seçeceksiniz. Ne olursa.”

Selim araya girdi. “Yani tarafsız bölgesiniz işte. İki kişi benim tarafımdan, iki kişi Şebnem’in tarafından.”

“Konuyu biz seçiyoruz yani?” diye sordu Can. 

Şebnem’le Selim birlikte başlarını salladı. 

Kainat kaşlarını kaldırıp sordu. “Ee sonucunda ne olacak peki?”

Şebnem gülümsedi. “Selim bana bir gün boyunca hizmet edecek.”

Almilla şaşkın şaşkın baktı. “Nasıl yani, sen kazanırsan mı?”

Selim güldü. “Şebnem Gürsoy yine gereksiz bir özgüven patlaması yaşıyor…” Şebnem’i tahrik etmek için ona dönüp baktı kışkırtıcı bir gülümsemeyle. “Ama ben kazanacağım.”

Şebnem dişlerini sıktı sinirle. “Görürüz onu.” Diğerlerine dönüp devam etti. “Siz anladınız dimi, iyi düşünün bak, ona göre.”

“Tamam tamam…” dedi Özgür. “Bizde o.”

Almilla sevinçle ellerini çırptı. “Ayy çok eğlenceli olacak, yaşasın!” 

Can bir süre düşündükten sonra teklifini sundu. “E o zaman yemekten sonra bize gidelim, detaylıca düşünürüz.”

Diğerleri de olur der gibi başlarını salladı, sonra herkes yemeğine döndü. Herkes içten içe bu konu hakkında düşünüyordu, Şebnem’le Selim mutlaka kazanmaları gerektiğini düşünmekle meşguldü. Selim Şebnem’e bakarken yemeğini nerdeyse hiç yemediğini fark etti. Kendini beğenmiş bir ifadeyle gülümsedi. “Ne o, beğenmedin galiba?”

Şebnem zaman kazanmak için anlamazlıktan gelerek sordu. “Hı?”

“Yemeği diyorum, mantarı o kadar da sevmemişsin herhalde.” dedi Selim gülerek.

Şebnem suratını buruşturarak Selim’e baktı. “Sen önüne bak.”

“Peki…” dedi Selim sırıtarak. 

Odanın içinde bir gidip, bir geliyordu Şebnem. Yaklaşık yarım saattir bu şekilde geziniyordu ve ayakkabılarının çıkardığı ses çoktan Selim’in sinirini bozmuştu. En sonunda dayanamayıp ters ters baktı Şebnem’e. “Şebnem başım döndü ya, biraz oturur musun?”

“Beğenmiyorsan git Selimcim.” dedi Şebnem gülümseyerek. 

Selim kaşlarını kaldırıp Şebnem’e baktı. “Burası benim odam yalnız.”

“Evet onun farkındayım zaten, zevksizlik kusmuşsun yine. Yemin ediyorum içim bayıldı, siyahla beyazdan başka renk bilmiyor musun çocuğum sen?” dedi Şebnem odaya göz gezdirirken. Aslında bir erkek için gayet tarzı olan bir dizaynı ve havası vardı ama tabiki Selim’e bunu söyleyecek değildi.

Yarım Kalan Hikaye (ŞebSel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin