Bay Red

onbeş-😈

Bu bölüme 300 yorum gelmedikçe yeni bölüm gelmeyecektir :)

Beni takip etmeyi unutmayın lütfen 🙏🏻 1k olmam için son 231 kişi😔

İnstagram adresim; Bernackl55 🍁

Diğer hikâyelerime de beklerim :)

Bölüm Şarkısı;

Sia - Snowflake

88 k olduk, öyle mutluyum ki kelimelerim yetersiz kalır bu mutluluğu anlatmaya ❤

🔻Bay Red🔻

Kar ince ince yağıyordu camla kaplı tavana, ısıtma sistemli olduğu için, yığılmıyor bir süre sonra eriyip gidiyordu. Red, kolları arasındaki genç kızı anlamaya çalışıyordu, babasını annesini kaybetmişti. Yetmiyormuş gibi annesi tarafından alıştığı hayata, rahatlığa el konulmuş, kendisi gibi yaşlı bir adama mahkum bırakılmıştı. Kızıyor, kızgınlık haliyle dudaklarından dökülenler genç kızı yaralıyordu, farkındaydı fakat biraz olsun kendisine de anlayış bekliyordu.

Geçmişte hayatını alt üst eden, hayalinden, hayatındaki tek ailesinden uzak kalmasını sağlayan adamın kızıydı kollarının arasındaki. Yıllarca kin beslediği adamın bir parçası olan genç kıza nasıl olurda sevgi besleyebilirdi bilmiyordu. Ona baktıkça o günü hatırlıyor, kanı çekiliyordu. Ama bir yandanda hayatın da büyük bir yeri olan kadının kızıydı, biraz olsun bununla avunuyordu. Aklı karışmış, ne düşüneceğini, ne yapacağını şaşırmıştı.

Hem canını yakmak istiyordu, hemde üzülmesin. Sıkışıp kalmıştı ikilemler arasında, hayatı yeniden değişime uğramıştı, haliyle hazmetmeye çalışıyordu. Birbirlerine mecburdular, Breath parasına kavuşmak için, Red hayatında büyük bir yere sahip olan kadına olan vefa borcundan. Şartnameyi okumadan imzalaması bile bundan dolayıydı, bir sene sabredecekti genç kızın yaşaması gerektiği hayata kavuşması için, Lina'ya olan borcunu ödemek için. Asla parasında değildi, tek kuruşunu bile istemiyordu.

Ne yalnızlığını paylaşmaya ne de evlenmeye hazır değildi, zorla dayatılan bu yaşama alışmaktan başka çaresi yoktu. Breath, genç bir kızdı, isteklerinin, beklentilerinin hatta düşüncelerinin dahi her zaman ondan farklı olacağını adı gibi biliyordu. Bununla nasıl mücadele edeceği hakkında ufacık bir fikri yoktu.

Gözlerini kapatmış, genç kızın kokusunu soluyarak yatmaktaydı. Tenleri birbirine değiyor, bu genç kızı heyecanlandırırken Red'i korkutuyordu. Bilmediği duygularla savaşmak zorunda kalmamıştı çünkü hiç. Geçmişin beraberinde getirdiği öfke dışında genç kıza karşı hissizdi.
Kollarının altında titreyen bedeni iki kez çıplak görmüştü, hiç bir şey hissetmemişti fakat o kitapçıda olan şey zihninde yeniden canlanınca yutkunmakta güçlük çekti.