otuzdört-😈

44.1K 1.8K 2.8K
                                    

Yeni bölüm için sınır 1500 yorum şeytanslarım 
Her zaman söylediğim şeyleri söylemeyeceğim, siz ne yapacağınızı bilirsiniz :)

Sınır dolduğu taktirde yeni bölüm cuma günü gelecektir🌊

İnstagram hesabım; bernackl55 🍬

Bu bölümü sevgili okuyucum 4writers1 e ithaf ediyorum ❤

Bölüm şarkısı;
Halsey- Sorry

Sezen Aksu- Git

●●•●●

Gördüğüm şeyin bir rüyadan ibaret olmasını çok istedim o an, oysa bir ay önce sadece rüyalarımda gördüğüm adamdı karşımda duran. Uyandığımda sol yanımda hissettiğim boşluğun verdiği ağırlık ile hıçkırarak ağlamama neden olan adam. Babam. 

Hiç yok olmamış hep varmış gibi karşımda duruyordu, vücudumun sıcaklık seviyesi hızla yükselirken saç diplerime kadar terledim, yeşil elbisem sırtımla bir bütün olmuştu sanki, yapışmıştı tenime, avuç içlerim yanarken dizlerimin titrediğini hissettim. Yutkunamadım, genzim yanıyor midemde uçuşan kelebeklerim tek tek ölüyordu. 

Zihnim onun öldüğünü sandığım güne ışınladı beni, kasırgaya kapılmış gibi döne döne parçalandım. Onsuz geçirdiğim her ana yayıldı benliğimden kopanlar, titredi ellerim, titredi dudaklarım ne hissedeceğimi dahi bilmiyor olmanın verdiği acıyla.

Dudaklarımdan firar eden o kelimenin sancısı damağıma işledi, kulaklarımdan içeriye sızdığında sesi derin bir nefes alıp salamadım. Gözlerimi onun üzerinden güç bela çekip sevdiğim adama çevirdiğimde kanım çekildi. Bir elini bel kenarına koymuş çökmüş omuzları eşliğinde şaşkınlıkla harman olmuş nefret dolu bakışlarıyla hayatını mahveden adamı kurşuna diziyordu.

Ortamın sıcaklık seviyesi yerlerde sürünürken tenimi yağmalayan soğukluk onların bakışmalarından yayılan poyrazdı biliyordum. Tanrım ne çok isterdim zamanı dondurmayı tamda şuanda!

Babam yaslandığı yerden ellerini birbirine vurarak doğrulup bize doğru bir kaç adım atarak durdu, kollarını hafifçe iki yana açıp "Babaya sarılmak yok mu?"diyerek sordu. Kalbim buruştu, bildiğim, emin olduğum her şey allak bullak oldu.

Düşüp bayılsam ortamın kasvetini dağıtabilir miydim? Yoksa birbirlerini öldürmeleri için daha iyi imkan mı tanımış olurdum? Bilmiyordum, ne düşüneceğimi dahi bilmiyordum artık. Karmakarışıktım, bulanık bir suyun altındaki balıkları görmeye çalışmak gibiydi. Babama doğru bir adım attığım da Red bileğimden tutarak durdurdu, bir adım geriledim. Başımı çevirip ona baktığımda okyanuslarında gördüğüm buruklukta boğuldum.

Gözleri kızarmıştı, yanaklarındaki kemiklerin sürekli hareket etmesinden dişlerini sıktığı o kadar belliydi ki beni daha da çaresizliğe itiyordu. İkisi arasında kalmak istemiyordum, hayır buna dayanamazdım! İkisi de benim için kıymetliydi, yüreğimde acısını beslediğim adamla kalbimde sevgisini taşıdığım adam arasında kalmak istemiyordum!

"Kızımın üzerinden elini çek!"

Babamın tehditkar sesiyle ikimizde başımızı çevirip ona baktık. Kaşları çatılmıştı, bu seninle savaşmaya hazırım demekti! Red, babama doğru haşin bir adım attığında "Hayır!"diye bağırarak önüne geçip elimi göğsüne koyarak durdurdum. 

"Sen benim evime nasıl girdin?"

Dişlerinin arasından nefretle sorduğu soruyla omzumun üstünden babama baktım, çatık kaşları düz bir hal alırken yüzüne keyifli bir ifade yerleşti. Kışkırtmak için yaptığı çok belliydi, sinir duyularımı harekete geçiriyordu bu tavrı.

Bay RedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin