yirmidört-😈

69.1K 2.3K 3.4K
                                    

Bu bölüme 1500 yorum gelmedikçe yeni bölüm gelmeyecektir kırmızı ailesi :)
Random, harf, sayı atarak sınırı doldurmaya çalışmayın lütfen.
Yorumları paragrafa yapın olur mu küçük şeytanlarım 😈

İnstagram adresim; bernackl55🎈

Diğer hikâyelerime de beklerim 🎉

Bu bölümü cazyapmaferad adlı okuyucuma ithaf ediyorum ❤

Sizleri Nefs Emare adlı +18 hikayeye bekliyorum, yazarı loreviss
Wattpad daha önce kurgularını sildi, yeniden yayınlıyor, pişman olmazsınız 🙈

Bölüm şarkısı;
Westlife- Don't Get Me Wrong

●•●

Benden önce yaşanan hiç bir şeyin hesabını sana soramam diyen adamı benden önce yaşadığı şeyler için yerle bir ettim. Kendimi frenleyemedim, içime atamazdım. Susamazdım, baş başa kalınca konuşuruz diyemezdim çünkü geçmişi karşımda diri diri dururken, hâlen bir halta yaramaz kalbinin sevdiğim adam için attığını bilirken nasıl olurda sakin kalabilirdim. Ben varlığına katlanamıyor iken ikisinin bir parçası olduğu gerçeğine açık yüreklilikle nasıl göğüs gerebilirdim.
Susmak, karşımda duran yılanın istediğini elimle sunmak olmaz mıydı? Ben saniyeler içinde tarumar olurken onun keyifle yok oluşumu izlemesini mi sağlayacaktım!
Hiç bir şeyden haberi olmayan aptal kocasınında öğrenmesini istedim, bana ağır gelen yükü hafifletmekdi niyetim.

Kalbimde bitmek bilmeyen zelzeleler benliğimi yitirmeme neden olurken göz yaşları eşliğinde karşımda duranlardan bir cevap bekliyordum.
Sanki görünmez bir el boğazıma yapışmış beni boğmaya çalışıyor gibiydi. Bir kaç saniyelik sessizliğin ardından omuzları çökmüş bir halde bana doğru bir adım atıp gözlerinde ki yıkık mavi kentleri ile irislerimi zedelercesine baktı sevdiğim adam.

"Ne dediğinin farkında mısın sen?"

Çocukça bir öfkeyle itmek istedim onu, tırnaklarımı tenine saplamak ve her yanına içimdeki acıyı belgelercesine izler bırakmak istedim. Onu sevmek zordu, yorucuydu, molası yoktu bu kalp sızısının...

"Bu nasıl bir soru böyle kadınım?"

Masanın üzerinde duran bardağı kavradı parmaklarım öfkeden deliye dönmüş benliğimin seçtiği bir kurban gibiydim. Ayağının ucuna fırlattım, paramparça olan bardağın çıkardığı ses çocukları korkutmuştu, sevdiğim adam dudaklarını birbirine bastırarak bir adım gerilediğinde belli etmiyor olsada yıkıldığını hissettim. Kontrolsüz öfkem babamdan kalan bir mirastı ne yazık ki.

Bay RedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin