yirmialtı-😈

48.2K 2.1K 3K
                                    

Bu bölüme 1500 yorum gelmedikçe yeni bölüm gelmeyecektir sevgili kırmızı ailesi :)
Random, harf, sayı atarak sınırı doldurmaya çalışmayın, çünkü paragrafa yapılan randomlar dışında o tür yorumları siliyorum. Kıymetli zamanınızı sınır dolsun diye boş yorum yaparak harcamayın, paragrafa yorum yapın ki tepkilerinizi bileyim olur mu küçük şeytanslarım❤

İnstagram adresim; bernackl55 🍭

Twitter hesabım; Bernackl55 🍬

Ölüme Yakın Sana Uzak adlı hikayeme bekliyorum hepinizi, hak ettiği değeri görmüyor ne yazık ki.

Bu bölümü sevgili okuyucum kitapseverbiirii ne ithaf ediyorum ❤

Bölüm şarkısı;

Katy Perry- Birthday

Tony Kakkar- Dheeme Dheeme

●●•●●

Yüreğimin ortasında bir isyan var gibiydi, müdahale etmedikçe harlanan kalbimin küçük caddelerini ateşe veren bir isyan. Lakin bu amansız isyanla mücadele edemeyecektim, beyaz bayrağı çekerken kesilen nefesimin ilk baharda filizlenen ağaçlara karışmasını ümit ettim. Neyi sevip sevmediğini bilemiyor olabilirdim fakat mavi okyanuslarının derinlerine daldığımda gördüğüm o adamın bana zarar veremeyeceğini biliyordum. Sadece amacını anlayamamış, ne yapmaya çalıştığını idrak etmekle uğraşırken bilinmezliğin bin bir tonuyla vücuduma korku kıvılcımları yayılmıştı. Korku bütün bedenimi ele geçirmiş, iliklerime kadar işlemişti, tam olarak istediğinin de bu olduğuna emindim.

Hava kararmıştı, böylelikle lunaparktaki cisimler korkutucu görünüyor, kendimi bir korku filminin içinde hissederek ürperiyordum. Birazdan sevdiğim adam mutasyona uğrayıp canavara dönüşürse altıma işeyerek gülerdim. Gecenin karanlığını yararak yer yüzüne uzay mekiği inse bile şaşırmazdım, başıma gelebilecek her türlü korku senaryolarını hızlı bir şekilde kurmuştum çünkü.

Ellerini omuzlarıma koyup yönümü değiştirdi, beni kendine çekip bedenine yaslanmamı sağladı. "Gözlerini aç."
Kapattığımı nereden biliyor diye soramayacak kadar tedirgindim. Göz kapaklarımı usulca aralarken ansızın yanan ışıklar tam açamadan yummama sebep oldu.

"Neler oluyor Red?"

"Gözlerini aç!"

Sert bir tavırla söylediği için hızla açtım gözlerimi, elleri belimden göbeğime dolanmıştı zaten gördüklerim ile kal gelmişti. Lunaparkın tüm ışıkları yanmış, her yer rengarenkti. Eğlence aletleri boşta olsa çalışıyordu, şarkı değişti fakat beni şaşırtan bunlar değildi. Burun deliklerim sızlarken dudaklarımı birbirine bastırdım. Titreyen ellerim dudaklarıma kapanırken karşımda tanıdığım tanımadığım bir çok insan alkış yaparak hep bir ağızdan "Doğum günün kulu olsun."diyordu. Daha fazla tutamadım, gözlerimden yanağıma doğru mutluluk göz yaşlarının süzülmesine izin verdim. Alvarado'nun elinde tuttuğu kırmızı renkli boynuzları olan küçük şeytan vurgusu yapan pastayla hem ağlamaya hemde gülmeye başlamıştım.

"Red!"

Çenesini omzuma dayayıp neşeli bir ses tonuyla fısıldadığında kalbimin neden onu seçtiğini, neden onun aşkıyla böyle delicesine çarptığını anladım.

"Otoparkta yaptığın boktan durumun intikamını almak istedim, korkuttuğum için özür dilerim küçük şeytanım."

Burnumu çekerek elimi yanağına koydum, çok duygulanmış çok şaşırmıştım, böyle bir şeyi asla beklemiyordum.

Bay RedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin