yirmiyedi-😈

45.1K 2.1K 3.2K
                                    

Bu bölüme 1500 yorum gelmedikçe yeni bölüm gelmeyecektir sevgili kırmızı ailesi :)
Random, harf, sayı atarak sınırı doldurmaya çalışmayın, çünkü paragrafa yapılan randomlar dışında o tür yorumları siliyorum. Kıymetli zamanınızı sınır dolsun diye boş yorum yaparak harcamayın, paragrafa yorum yapın ki tepkilerinizi bileyim olur mu küçük şeytanslarım

İnstagram hesabım; bernackl55 🍬
Twitter hesabım; bernackl55 🍭

Ölüme Yakın Sana Uzak adlı hikayeme bekliyorum hepinizi :)

Bu bölümü midillli1 adlı okuyucuma ithaf ediyorum ❤

Sizleri romantik komedi tarzındaki kurgular_perisi ablamın yeni hikâyesi DERTLİŞÖRLERE bol kahkaha atmak üzere bekliyorum, mutlaka gelin❤

Bölüm şarkısı;
Aya Nakamura – Pookie

●●•●●

Yoğun bir arzu dalgası sarmıştı bedenimi, her zerrem heyecandan zangır zangır titrerken tek istediğim onunla bir bütün olmaktı. Nefeslerimiz birbirine karışırken tenim tenine çarpsın istiyordum. Ellerini vücudumun her noktasında hissetmek onunda benim gibi arzuyla kıvranışını görmek istiyordum. Havai fişek misali tek beden halinde göğe yükselip dağılarak ışıl ışıl parlamak istiyordum gecenin zifiri karanlığında. Canım acıyacaktı, acısın istedim, derinlerime sızarken benliği aklımı yitirircesine acıyla harmanlanmış zevkin tadına bakmak istedim. 

Korkum yersiz değildi, ilk olacaktı benim için her anlamda ilk ve onun erkekliği hayal ettiğimden daha büyüktü ama ben kendimi geri çektikçe benden önce düzenli bir seks hayatı olan okyanus gözlü erkeğim yitip tükenmekteydi. Kimse seks yaparken ölmemişti, kısmen. Ama o an bir şey oldu, beni deli gibi yer mekan fark etmeksizin arzulayan adam kırmızı kazağını çıkarmama izin vermedi. 

Buna aldırış etmeden dudaklarımı boynuna gömdüm, elim bedeninde süzülerek erkekliğine ilerliyorken elimi tutarak bitiş çizgisine ulaşmamı engelledi. Kendini geriye çekerek dudaklarımın boynuyla olan temasını kesti. Kollarımı tutup beni bir adım kadar kendinden uzaklaştırdı, gözlerimin içine baktığında kırılmışlık sezdim. Kendimi boşluğa düşüyor gibi hissetmekten alıkoyamıyordum, onu istiyordum işte derdi neydi?

"Çok yorgunum, yatacağım."

"Birde başım ağrıyor de bari tam olsun!"

Dudaklarından dökülen üç kelimenin ardından dudaklarını birbirine bastırarak gözlerini kaçırdı, kollarımı tutan ellerini çekip havaya kaldırdı ve kırık bir nefes salıp ellerini ensesinde birleştirdi.

"Her neyse sende erken yat, öncesin de bir duş al istersen sabah okula gideceksin!"

Yanımdan geçip giderken soğuk bir rüzgar tenimi yaladı, içim ürperdi. Sanki hiç kalbinde yerim yokmuş bana daha önce hiç dokunmamış, beni hiç arzulamamış gibi kelimenin tam anlamıyla tıpkı bir yabancı gibi uzaklaşıp beni orada bıraktığında yüzüme hüzün kalbime de kasırga yerleştirmişti adeta. Şaşkınlıktan aralanmış dudaklarım eşliğinde ona doğru döndüm, merdiven basamaklarını hızla aşıp yatak odasına girdiğinde nefes alamadığımı hissettim. Neden böyle davranıyordu?

Üzerimde ki şaşkınlığı atar atmaz merdivene koştum düşe kalka basamakları aşıp yatak odasına girdiğimde üstünü değiştirmişti. Yataktaki iki yastıktan birini eline alıp pikeyi alarak doğruldu, odadan çıkmak için bana doğru döndüğünde benimle çarpıştı.

Bay RedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin