Bir kadın...
Bir psikopatın kendisine karşı olan takıntısından kaçıp, başka bir psikopata aşık olan...
Bir adam...
Kimseye güvenmeyen, sevdiği herkesi kaybetmiş, artık kimseyi sevmeyeceğine dair kendine söz vermiş fakat her şey onu görünce değişmiş...
Düğün hazırlıklarına hemen başlanmıştı. Kına gecesi yapılmış, düğün salonu, gelinlik, davetiyeler her şey hazırdı. Herşey düğün gününü bekliyordu. Eylem'in arkadaşları Zeynep ve Duru aynı evde kalıyorlardı
"Damatla gelin evlenmeden aynı evde kalamaz"
Diyerek Eylem'i, Bora'nın evinden almışlardı. Bu kolay olmadı Bora, Eylemi bırakmadı ama daha sonra Eylem'le Bora konuşarak bu konuyu hallettiler. Eylem evden gittikten 2 gün sonra Kıvanç (hatırlamayanlar için; Bora'nın kardeşi) Bora'nın evine gelmişti. Düğüne kadar abisinin yanında kalacaktı.
Düğün günü:)
Her şey mükkemmeldi. Eylem'in hazırlanması için Zeynep, Duru, ve 2 arkadaşları daha yardımcı oluyordu. Kuaförler ve makyözler gelince Eylem aynasının önüne oturdu. 1 saat sonra Eylem'in makyajı ve saçı hazırdı. Kızlar hayran hayran bakıyorlardı. Zeynep;
"Eylem kızım taş olmuşsun bee"
Duru;
"Çok güzel olmuşsun beee!"
Diğer kızlar Hilal ve Bahar'da onaylamışlardı. Hepsi etrafında toplanmış bişeylerle ilgileniyorlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hilal;
"Eylemcim çok güzel olmuşsun da Bora bey onunla evlendigini herkes öğrensin diye aşağıyı magazincilerle doldurmuş ve aşağıda kızdan çok erkek var."
Eylem;
"Ne olmuş yani?"
Bahar;
"Ya Bora eniştemiz biraz fazla kıskanç olduğundan bu gelinliğe birşey söylemez umarım."
Eylem;
"Hiçbir şey söyleyemez! Bugün benim en mutlu günüm olmalı onun için beni üzmez"
O kadar kendinden emin konuşmuştu ki Eylem, dördü birden "emin misin?" Der gibi bakıyordu.
"Yani demez umarım"
Diyerek sırıttı. Kapı çaldı, Duru gidip kapıyı açtı. Fotoğrafçı elinde ki foroğraf makinasını göstererek,
"Gelinin fotoğrafını çekmeye geldim de müsait mi içerisi?"
Duru, fotoğrafçı çocuğu bir güzel süzerek,
"Tabii ki buyurun lütfen"
Diyerek çocuğu içeriye davet etti. Çocuk,
"Merhaba ben Fatih. Bora abi fotoğraflarınızı çekmek için beni gönderdi."
