Iyi okumalar.
Eylem 3 gündür Sertaç'ın evinde kalıyordu. Henüz 3 gün geçmişti fakat onun için bu süre 3 ay gibi gelmişti. Sertaç, sabahları kahvaltısını getiriyor, akşamları yemeğini ama Eylem üç gündür ilk defa bugün gelen kahvaltıdan biraz yemişti. Sertaç tepsiyi almak için odaya girdi. Yine mimiksiz, yine umursamaz bakıyordu...
Tepsiden yenildiğini görünce heyecanla Eylem'e baktı.
"Yemişsin!"
Eylem 3 gündür hiç durmadan bağırdığı için sesi kısıktı. Artık bağırmıyordu bırakmıştı kendini paralamayı. Hâlâ umudu vardı ama Bora gelip onu kurtaracaktı...
Sertaç elini Eylem'in yanağına yaklaştırınca Eylem hemen geri kaçtı. Ve saatler sonra ilk defa sesi çıktı.
"Sakın bana dokunma!"
Sertaç yine sinirle soludu kendine hakim olmaya çalışırcasına...
3 gündür de böyle yapıyordu zaten. Eylem de bundan güç alarak onun her dediğine karşı çıkıyordu. Sertaç tepsiyi eline alıp Eylem'e dönüp,"Peki güzelim. Şimdilik dediğin gibi olsun."
Dedi ve kapıyı çekip, çıktı. Eylem ise öylece baka kaldı. Sahi ne demişti o?
'Güzelim'Ellerini göbeğine koydu.
"Annecim...
Duydun mu kötü adamın bana ne dediğini? Baban da bana hep öyle derdi. O kadar çok özledim ki babanı. -bir elini göğsünün üstüne koydu- başını hep buraya koyardı. Elini elimin üzerine koyar beraber seni hissederdik."Artık kendini tutamamıştı. Hıçkırarak ağlamaya başladı...
Kapı sertçe açıldı. Sertaç gözlerinden ateş fışkırtırcasına Eylem'e doğru geldi ve kolundan tutup, ayağa kaldırdı.
"Hamile misin?"
Eylem şok içindeydi. Ağzını açıp tek kelime bile edemedi. Sertaç, Eylem'in kolunu daha sert tutunca Eylem acıyla inledi ve kolunu kurtarmaya çalıştı. Sertaç,
"Cevap ver ulan bana! Hamile misin?!"
Eylem sinirle bağırdı.
"Evet aptal! Hamileyim."
Sertaç Eylem'i bırakıp, deli gibi dönmeye başladı odanın içinde. Kendi kendine 'nasıl, nasıl' diye sayıklıyorudu. Eylem bunu fırsat bilerek odadan yavaşça çıktı. Çıkışa koşarken masanın üstünde duran telefonu fark etti. Hemen alıp evden çıktı. Ormanın içinde bir kulübeydi. Evden iyice uzaklaşmıştı ama Sertaç'ın sesi geliyordu. Bir ağacın arkasına saklandı ve direk Bora'yı aradı. Bora açmadı...
"Hadii hadiiii Bora aç şu telefonu!"
Tekrar aradı. Son çalışta Bora'nın yorgun sesini duydu..
"Kimsin?"
"Bora, benim."
"E-Eylem!?"
"Benim aşkım. Lütfen kurtar bizi!"
"Tamam güzelim kurtarıcam sizi sen hiç merak etme nerde olduğunu tarif edebilir misin?"
"Ormandayız. Ormanın icinde küçük bir kulübede beni tutuyor."
"Tamam sevgilim. Konum at bana hemen geliyorum arabaya bindim bile korkmayın tamam mı sizi alıcam."
"Tamam hemen atıyo- Bora BORA bizi buldu koşmak zorundayım..."
"Koş ordan olabildiğince seni bulamayacağı bir yer bul hadi sevgilim kaç ben telefon sinyalinden yerini bulmaya calışıcam. Kaç ondan tamam mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YİNE SEVEBİLİR MİYİM?
Teen FictionBir kadın... Bir psikopatın kendisine karşı olan takıntısından kaçıp, başka bir psikopata aşık olan... Bir adam... Kimseye güvenmeyen, sevdiği herkesi kaybetmiş, artık kimseyi sevmeyeceğine dair kendine söz vermiş fakat her şey onu görünce değişmiş...