YİNE SEVEBİLİR MİYİM?

21.BÖLÜM

Iyı okumalar:)

Her şey oturulup konuşulmuş, bu akşam Bora, Uygar, Baran, Oguz ve Kıvanç LAX BAR'a gideceklerdi. Onur ise mekanda 2 adamla Yalın'ın gelmesini bekleyecekti...

Eylem uyanmış, yanında uyuyan kocasını seyrediyordu. Genelde bunu Bora yapardı ama bu gün erken uyanan o olmuştu. Eylem, elini kaldırıp, Bora'nın şakağından çenesine kadar parmağını sürdü. Bora hafif kıpırdanıp, sakalını kaşıdı. Eylem gülümseyerek bu sefer Bora'nın şakağını öperek minik öpücüklerle çenesine indi. Bora,

"Birilerinin canı sıkılıyo anlaşılan."

Diye gözleri kapalı bir şekilde uyku mahmurluğuyla konuştu. Eylem,

"Bora uyan artık! Hem acıktım ben."

Bora gözlerini açıp kendisine bakan gözlere baktı ve tekrar gözünü kapattı. Eylem şaşkınca Bora'ya bakıyordu. Sonra sinirle,

"Amman iyi be. Kalkmazsan kalkma! Bende gidip kahvaltı hazırlayayım bari."

Diyip, ayağa kalktı kapıyı açtı odadan çıkıp, kapıyı kapatmasıyla kapı tekrar açıldı. Bora sinirle Eylem'e bakıyordu. Eylem,

"Ne oldu ya?"

Bora,

"Nereye gidiyorsun bu hâlde?"

"Ne varmış hâlimde?

"Kızım sen beni çıldırtmak mı istiyorsun? Üstünde sıfır kollu göbeği açık bir üst ve kıçının hemen altında biten bi alt var!"

"Yani?"

Bora derin bir nefes alıp, Eylem'i odaya çekip tekrar kapıyı kapattı.

"Eylem bu evde şu an tamı tamına 5 erkek var! Ve ben kıskanç bir kocayım. Üstüne düzgün bişey giy öyle aşağıya in."

"Bora onlar benim arkadaşlarım!"

Bora ellerini beline koyup,

"Öyle mi Eylem hanım?"

Eylem'de Bora'nın taklidini yaparak,

"Öyle Bora bey."

Bora,

"Peki o zaman bende böyle inip su alayım."

Eylem'in bakışları Bora'nın üzerine indi. Bora'nın üstünde hiçbir şey yok, altında da bi şort vardı. Eylem,

"Tamam! Konu uzamasın üstümü giyip, aşağiya inicem. Sende üstünü giymeden aşağıya inersen seni cimciklerim!"

Diyince Bora bir kahkaha patlatıp, Eylem'i kollarının arasına alıp, saçını koklayarak bir öpücük bıraktı. Ayrıldıklarında Eylem üzerini değiştirip mutfağa gitti ve kahvaltı hazırlamaya başladı.

Kahvaltıyı hazırlayıp, salona götürdü. Elindekileri masaya koyup tam geri dönecekken, koltukta uyuyan Zeynep'i ve koltuğun yanına çömelmiş, Zeynep'in saçını okşayan Kıcanç'ı gördü. Gülümseyerek, Kıvanç'a yaklaşıp, omuzuna dokundu. Kıvanç o kadar dalmıştı ki Eylem'i fark etmemişti. Eylem'in sarsmasıyla

"Ananı!"

Diye ayağa sıçradı. Eylem,

"Anamı ne Kıvanç?"

"Ya Eylem niye böyle sessizce geliyosun ya ödüm götüme yapıştı!"

"Yaa kusura bakma Kıvanç bey ya haklısın mutfağın kapısından 'kıvanç ne yapıyorsun orda' diye bağırsaydım da Zeynep de kalkıp sana neden onun saçını okşadığının hesabını sorsaydı di mi?"