22. BÖLÜM

158 44 7
                                    


Iyi Okumalar.

Uygar bardan çıktıktan sonra arabasına binip diğerlerini beklemeye başladı. Zaten Yalın gelmeyeceğinden Bora, oradaki herkesi toplayıp bardan çıkacaktı ki Eylem, Bora'nın kulağına doğru,

"Siz çıkın ben hemen lavaboya gidip geliyorum."

Dedi ve lavaboya girdi. İşini hallettikten sonra lavabodan çıktı. Tam çıkışa ilerleyecekken biri kolundan tutup, sırtını duvarla birleştirdi Eylem şaşkınlıkla karşısında duran tanımadığı adama bakıyordu.

"Sen kimsin? Derhal bırak beni!"

Adam pis pis sırıtıp, arka cebinden bir telefon çıkarıp Eylem'e verdi. Eylem telefona şaşkınca bakıp,

"Bu ne? Neden bana veriyorsun?"

"Bu telefon sayesinde seninle iletişime geçicez. Bunu iyi sakla sakın kimseye birşey söyleme. Yoksa bir bakmışsın o çok sevdiğin arkadaşlarından biri bir sabah evinin bahçesinde bir ağaçta asılı bulunmuş. Anladın mı sakın kimseye bir şey söyleme sakın!"

Eylem gözleri kocaman bir şekilde başını onaylarcasına salladı. Adam, Eylem'den uzaklaşıp,

"Aferin"

Dedi tam arkasını dönüp gidecekken, Eylem,

"Kimin adamısın?"

Diye sordu. Adam kafasını hafif çevirerek Eylem'e baktı.

"Murat."

Dedi ve gitti. Eylem elinde ki telefonu çantasına koyup, hızla mekandan çıktı. Bora arbaya yaslanmış onu bekliyordu direk arabaya bindiler ve yola koyuldular. Bora, Eylem'e dönerek,

"Birşey mi oldu?"

"Yo, hayır biraz yorgunum sanırım. Eve gidip, duş alıp uyumak istiyorum."

Bora kafasını sallayıp yola devam etti. Eve geldiklerinde Herkes odalarına gitti. Eylem'de telefonu çantasından çıkarıp, makyaj masasında fırçalıklarının arkasına sakladı. Banyoya doğru ilerleyecekken Bora odaya girdi. Eylem'e yaklaşıp, kollarını beline doladı. Eylem'de kollarını Bora'nın boynuna dolayarak sıkıca sarıldı. Geri çekilince, Bora, Eylem'i kendine çekip, dudağını öpmeye başladı ve beraberinde banyoya doğru yürüdü. Banyoya girip, kapıyı kapattılar. Az sonra su sesleri gelmeye başladı. O anlarda Eylem'in sakladığı tefonun kamerası onları gösteriyordu.
Onları izleyen kişi ise Murat'tı...

Sabah olduğunda kahvaltı yaptılar, baylar yeni bir plan yapmak için çalışma odasına çıktılar. Eylem'de biraz daha uyumak için odasına çıktı. Tam o anda telefon titremesi doldu kulaklarına. Hemen gidip, telefonu aldı. Arayan bir numaraydı vakit kaybetmeden telefonu açtı.

"Alo?"

Yine tanımadığı bir erkek sesiydi.

"Merhaba Eylem. Bu gün saat 6'da adresini birazdan atacağım yerde ol. Ve akıllı ol! Kimsenin başına birşey gelmesini istemeyiz değil mi?"

Eylem,

"Tamam orada olacağım."

"Güzel hoşçakal."

Dedi ve telefonu kapattı. Saat henüz 3'tü. 5 olana kadar oylandı. Saat 5 olunca giyinme odasına gidip, siyah dar bir pantolon, beyaz kısa bir atlet ve üzerine geniş kot bir gömlek geçirip, beyaz sporlarını giydi. Bora'nın yatağının yanında ki çekmeceye koyduğu silahını alıp, beline yerleştirdi. Ve kimseye görünmeden evden çıkıp, arabaya bindi. Söylenen yer bir ara sokaktı. Ara sokağa girince karşısında 3 tane adam duruyordu. Arabadan inip, önlerinde durdu. Eylem,

YİNE SEVEBİLİR MİYİM?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin