İyi okumalar...
Olayın üzerinden kaç saat geçmişti belli değildi ama gün aydınlanmıştı. Bu kadar saat boyunca Bora çalışma odasına girmiş ve daha da çıkmamıştı. Tüm gece boyunca evine kadar bilip, sevdiği kadına çiçek gönderen adamın kim olduğunu düşünüp durmuştu. Bununla beraber sayamayacağı kadar çok bira içmişti. Önünde durduğu camdan ayrılarak, kendini siyah deri koltuğa bıraktı. Başı fazlasıyla ağrıyordu ve herşeyi çift görmeye başlamıştı.
Elleriyle yüzünü sıvazlayıp ayağa kalktı. Masanın üstünde duran sudan biraz içti kalan kısmını da başından aşağıya döktü. Ayılmak için kafasını hızla sağa-sola salladı az da olsa iyi gelmişti. Kapıya doğru yürüyerek yavaşça kapıyı açtı. Açmasıyla Eylem'in yere uzanması bir oldu. Şaşkınca Eylem'e bakıyordu. Evet gece kapıyı bir kaç kere çalmış ve açmasını istemişti ama bi süre sonra ses kesilince odasına gittiğini düşünmüştü. Meğerse sabaha kadar kapıda oturmuştu ve dayanamayıp uykuya dalmıştı. Eylemi usulca kucağına alıp odaya götürdü, yatağa uzattı ve kendisi de yanına uzandı. Eli yavaşça karısının saçını buldu ve okşamaya başladı. Bunu yaparken bir yandan da onun uyumasına rağmen açıklama yapıyordu.
"Niye yaptım bilmiyorum güzelim. Senin bir suçun yoktu ki! Seni cezalandırıyormuşum gibi oldu. Ama yemin ederim ki kızgınlığım, kinim, öfkem hep kendimeydi. Murat'a dalmışken başkalarını unuttum. Başkalarının seni görmesi bile içimi yakarken, sevmesi beni bitiriyor! Kalbim çok acıyor. Öyle acıyor ki,
Sanki annemi yeni kaybetmişim gibi bir acı..."Eylem uyumasına, kocasını duymamasına rağmen sanki duymuş, hissetmiş gibi sıkıca kocasına sarıldı. Bora bunu beklermiş gibi kollarını Eylem'in beline sardı.
--------
Eylem uyandığında yataktaydı. Kendisini yatağa Bora'nın taşıdığını anlayınca kocaman gülümsemeye başladı. Ayağa kalkıp, banyoya gittiğinde üstünün de değiştirilmiş olduğunu gördü. Gerçi ne kadar değiştirmek denirse buna sadece üzerinde ki salaş elbisesi soyulmuştu. iç çamaşırlarıyla duruyordu. Hemen yüzünü yıkayarak odaya döndü dolaptan şortlu takımını alıp hızla üzerine geçirdi. Merdivenlere yönelip aşağıya indiği sırada burnuna enfes kokular gelmeye başlamıştı. İçinden 'Suzan Abla yine döktürüyo.' Diyegeçirdi. Mutfağa girdiğinde şaşkınlıktan gözleri yerinden çıkacak gibi olmuştu. Bora kahvaltı hazılıyordu!
Bora ocağın önünden çekilip, kupaları eline aldı ve kahve doldurmak için makinenin önüne geçti kahvenin hazır olmasını beklerken Eylem, direk koşup Bora'nın sırtına atladı.
"Günaydın"
Diyerek boynuna bir öpücük bıraktı. Bora, Eylem'i belinde sabitliyip kahveye uzandı.
"Günaydın güzelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YİNE SEVEBİLİR MİYİM?
Teen FictionBir kadın... Bir psikopatın kendisine karşı olan takıntısından kaçıp, başka bir psikopata aşık olan... Bir adam... Kimseye güvenmeyen, sevdiği herkesi kaybetmiş, artık kimseyi sevmeyeceğine dair kendine söz vermiş fakat her şey onu görünce değişmiş...