Bölüm 16; Güçlerin Varoluşu

9.3K 1.1K 939
                                    

+150 oy ve +350 yorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

+150 oy ve +350 yorum. Bu bölüm biraz kısa oldu ama idare edin, yarın daha uzun yazarım 😉 Şimdi, bir konu daha söylemek istiyorum. Lütfen okuyorsanız oy verin. Bakın yemiyorum oy verenleri sadece seviniyorum yani bunda bir şey yok. Yani o kadar okuyorsunuz, bir yıldıza basmayı çok görmeyin. 1K olan bölümler var ama oy 200'ü anca zorluyor, yapmayın böyle.
☄️

Seokjin hyung beni bırakıp gittiğinden beri bahçede bekliyor ve buradaki banklardan birinde oturmuş otomatik çalışan suların yukarından yavaşça çiçeklere akmasını izliyordum.

Buranın içi sanki bir ilkbahardı ama bu evin dışına adım attığın an sonbahar seni karşılıyordu. Bu nasıl oluyordu emin değildim ama şu anda bu bahçe tam anlamıyla bana ilkbaharı yaşatıyordu.

Evin içine girecek ve yüzlerine bakacak cesareti kendimde bulamıyordum, utanç bütün bedenimi sarmıştı. Seokjin hyungun söylediği sözler beynimde yankılanırken ellerimi yüzüme bastırarak küçük bir çığlık attım.

Jungkook, beni kıskanmıştı. Beni kıskanmıştı!

Bunun düşüncesi bile benim heyecanlanmama, kendime gelmemi reddetmeme neden olurken yüzümdeki sırıtmayı silmeye çalışarak kendi kendime konuştum.

"Jimin, kes artık şunu." dediğimde hala yüz ifademi silmemiştim. Elimi yüzümden çekip etrafa yüzümdeki sırıtmayla baktığımda hiç kimse yoktu. Birisi beni görse deli bile zannederdi, zaten öyleymiş gibi hissediyordum kendimi. Deli gibi sırıtıyor ve aklımdaki düşünceleri susturamıyordum. 

Jungkook'un beni kıskandığını söyleyen Seokjin hyungun sözleri beynimde tekrar edip yankılanırken heyecandan ne yapacağımı şaşırmıştım.

Derin bir nefes alıp ellerimi bu sefer yanan yaklarıma koydum ve derin nefesler alıp vermeye devam ettim. Biraz daha sakinleştiğimi hissetmeye çalıştım. Artık kendime gelmeli ve feromonlarımı kontrol etmeliydim. Yoksa başıma iş açılacaktı.

Oturduğum banktan kalkıp aklımı dağıtması için başka şeyler düşünmeye başladım. Eski düşüncelerim kafamdan yavaş yavaş dağılırken kendimi evin kapısında buldum. Zili çalıp birisinin açmasını beklerken hizmetlilerden biri kapıyı açıp içeri geçmemi bekledi. İçeri geçtiğimde Taehyung'un merdivenlerden indiğini gördüm. 

Beni gördüğü anda gülümserken sakince yanıma doğru adımladı ve sevecenlikle konuştu. "Sana Seokjin'in hobi odalarından birini göstereceğim, gel benimle." deyip kolumdan tutarak beni odalardan birine çekiştirdiğinde şaşkınlıkla esmer bedene baktım, fazla arkadaş canlısı olmaları hala biraz da olsa tuhafıma gidiyordu.

Odadan içeri girdiğim anda aralık kalan dudaklarımı kapatamadım, hatta daha da fazla aralanmasına sebep oldum. Burası resmen benim dünyamı yansıtırken resim şövaleleri yuvarlak bir şekilde sıraya dizilmişti.

Uncertainty - KookMin [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin