Uncertainty - KookMin [✓]

Bölüm 24; Safkan Vampir Ve Yarı Omega

Ayyy, bölüm erken geldi. Evet biliyorum çok şaşkınsınız ama ne yapayım dayanamadım ehehe.

Neyse bu hafta şanslı gününüzdesiniz kdhdkdhdj ama cidden artık haftaya yeni bölümü atacağım. Bu hafta bu kadar yeter dkbdjdjd.

+200 oy sınırı geçildiği anda yazılmayacaktır. Sadece oyların düşmemesi için sınır koyulmuştur ve lütfen yorum yapmayı unutmayın :')

☄️

Saat akşam yediyi geçerken bıkkınlıkla etrafıma bakındım. Seokjin hyung ile o konuyu konuşmamızdan bu yana tam bir hafta geçmişti. Seokjin hyunga ne zaman onlarla yüzleşmeye gideceğimizi sorduğumda 'Zamanı geldiğinde bize haber vereceklermiş.' Cevabının kısa ve bir o kadar da net olması benim korkmamı sağlamıştı.

Geçen bir haftada okul kaydımı dondurmuştum. Taehyung'da benden birkaç gün sonra kaydını dondurduğunda artık hepimiz evde tedirginlikle büyük safkan vampirlerin bizi zamanı geldiğinde yanlarına çağırmalarını bekliyorduk.

Jungkook'un omzuna başımı yaslayıp açık olan televizyonu izlemeye başladım. Yan tarafımdaki Seokjin hyung ve Taehyung birbirlerine sarılmış Taehyung'un elindeki telefona bakarlarken derin bir iç çekmiştim.

Jungkook'un iri elini belimde hissettiğimde sakin olmaya çalışarak dudaklarımı birbirine bastırdım. Jungkook fazla tedirgindi, bana bakışları, dokunuşları yumuşaktı. Sanki kırılacakmışım gibi nazikti bana karşı.

"Kan içmek ister misin?"

Jungkook dudaklarını kısacık bir saniye saçlarımın hemen üstünde hissettikten sonra fısıldadığında başımı hayır anlamında salladım. Dün zaten yeterince kan içmiştim. Daha fazla vampir yanımı zorlamak istemiyordum.

"Peki acıktın mı?" dediğinde başımı onun omzundan kaldırıp üzgünce ona bakmaya başladım. Beni düşündüğünü biliyordum. Korkusunu anlayabiliyordum ama bu hareketleri beni sakinleştirmek yerine daha çok korkmamı sağlıyordu.

Seokjin hyungun Taehyung'a seslenişi duydum daha sonra da kapının kapanma sesini. Odadan çıktıklarını anladığımda kısacık bir an Jungkook'dan bakışlarımı kaçırdım ama tekrar bakışlarımı onun bana endişeyle bakan gözlerine çıkartmıştım.

Ani bir cesaretle gözlerimi kapatıp dudaklarına yapıştığımda birkaç saniye sonra Jungkook dudaklarını hareket ettirmeye başlamıştı. Ben de ona karşılık verirken etrafımızı ölüm sessizliği sarmıştı sadece dudaklarımızı her hareket ettirişimizde salonda ıslak sesler yankılanıyordu. Umursamadım. Benim için endişelenen sevgilimin daha fazla üzülmesini istemiyordum.