Bölüm 5; Yarım Mutluluk

12.1K 1.2K 936
                                    

Hu hu, ben ve yeni bölüm geldi. Özlediniz mi bakalım?

Neyse ben sizi fazla tutmayayım, iyi okumalar
canlarım 💫 (En alttaki notu lütfen sonuna kadar okuyun, çünkü çok önemli)

Neyse ben sizi fazla tutmayayım, iyi okumalarcanlarım 💫 (En alttaki notu lütfen sonuna kadar okuyun, çünkü çok önemli)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☄️

Çalan alarmın sesi bütün odada yankılanmaya başlarken gözlerimi açmadan mızmızlanmaya başlayarak diğer tarafa döndüm. Elimi komidinin üstüne atarken elimle telefonu bulmaya çalıştım.

Sonunda elime değen telefonu elime alarak göz hizama tuttum, bir gözümü oflayarak açtım ve alarmı kapattıktan hemen sonra oluşan sessizlikle açık olan gözümü de kapatarak uyumaya devam ettim.

Sadece birkaç saniye geçmiş gibi hissederken tam kulağımın arkasında birisinin nefesini hissetmemle gözlerim irice açıldı.

Korkuyla arkamı döndüğümde onunla burunlarımız birbirine değmişti. Koyu renk gözleriyle gözlerime dikkatle bakarken yutkunmamak için kendimi tuttum. 

Birdenbire neden odamda beliriyordu ki?

"H-hey, neden buradasın?"

Ses tonum çaresizlikle titrerken o derin bir nefes alıp verdi. Yatağımda uzanmaya devam ediyordu ve uzaktan birisi bizi bu halde görse sevgili bile zannedebilirdi. 

Benden birkaç santim uzaklaşarak yüzünü ifadesiz bir hale soktuktan sonra nefes almadan hızlıca konuşmaya başladı.

"Ah, cidden. Seninle işim çok zor. Bir an önce feromonlarını kontrol altına almayı öğretmem lazım." dediğinde bakışlarımı kaçırdım. Utanmamıştım sadece bana dikkatle bakan gözlerine daha fazla bakamamıştım.

O da sinirlenmemeye çalışarak derin bir nefes aldığında galiba feromonlarımın az da olsa azaldığını düşünürken konuşmaya başlamıştı.

"Kardeşin hala bu evde ve iki gün önceki konuşmamız yarım kaldı Jimin. Sözümü dinlemezsen neler olabileceğini hala kestiremiyorsun değil mi? İstersen üstünden kısaca özet geçeyim. Kardeşin bir gün eline bıçağı alıp senin için bir şeyler yapmak isteyecek ve sen de evde olacaksın, o yanlışlıkla küçük bir yara açacak eline ve sen o küçücük kan ile kendini kaybedeceksin. Beynin tek bir düşünce dışında bütün her şeye kapanacak ama o beyninin içindeki düşünce kardeşin değil kan olacak."

dediğinde çoktan gözlerim dolmuştu bile, gözyaşlarım gözlerimden yastığıma damlarken ellerimle yüzümü kapatarak boğuk çıkan sesimle konuşmaya başladım.

"Onu öldürmek istemiyorum, Öldürmeyeceğim. Kes şunu hiçbir bok bilmiyorsun, o benim kardeşim, onu öldüremem."

Ellerimin üstüne soğuk ellerini koyduğunda vücudumdan kısa bir an ürperti geçti ani soğuklukla ve ben ağlamaya devam ettim, o ise konuşmaya başladı ağlamama rağmen.

Uncertainty - KookMin [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin