Evet, final bölümüne hoş geldiniz. Çok duygusalım. Her an ağlayabilirim. Neyse yazar notumu en aşağıda belirteceğim zaten. Şimdilik size iyi okumalar canlarım.
☄️
Evin içinde birkaç beden koşuştururken onları izlemekten yorulmuş gözlerimi dinlenmek istercesine sakince kapattım ama bu düşüncem sadece küçük bir istekle kalmıştı.
Ağlamaya başlayan küçük bir bebeğin sesi kulaklarımı tırmaladığında gözlerimi hızlıca açıp Seokjin hyungun kucağındaki bebeğime kollarımı uzattım. Seokjin hyung, beyaz ve kırmızı renkteki sweatshirt üstünün bebeğimin salyasıyla ıslanmasını umursamadan kucağındaki miniğin korkmasını istemezcesine yavaş adımlarla yanıma gelip kucağıma bebeğimi bıraktığında derin bir nefes alıp yorgun olsam da birden yüzümde oluşan gülümsemeyle oğlumun gözlerine baktım.
Oğlumun iri gözleri beni gördüğü anda sesini durdururken kalın dudaklarında minik yüzünü kaplayacak bir gülüş belirmişti. Gülme sesleri odanın içine dağılırken etraftaki bakışlar oğlumu buldu. Gözleri beni veya Jungkook'u görmeyince ağlayan minik beden sanki her şeyden haberdardı. Küçük kalkık burnu bana o kadar sevimli geliyordu ki o burnu ısırıp öpücük kondurmamak için zor tutuyordum kendimi. Çünkü aniden yapılan ufak bir şey onu korkutarak ağlatmaya yetiyordu.
"Jimin, saçlarına kırmızı kurdele bağlamanız gerekmiyor mu? Hem saçlarında uzunken bunu yapmamız lazım."
Taehyung'un sesi kulaklarıma ulaştığında tek elimle bebeğimi tutmaya devam ederken diğer elimi yan tarafıma atıp yastıklardan birini Taehyung'un tam yüzüne fırlattığımda Taehyung'un gülen sesi kesilmiş ve yastık yüzünden yere düşerken şaşkın suratı bizi karşılamıştı. Biz ona gülerken Taehyung asılan suratıyla yerdeki yastığı eline alıp kenara koymuş ve söylenmişti.
"Dua et, kucağında bebek var, yoksa seni fena benzetirdim." dediğinde gülmüş ve yüzüme bir sırıtış eklerken konuşmuştum.
"Maesef, Tae. Kucağımdaki bu bebek bundan sonra hep burada olacak. Beni benzetemezsin." deyip dil çıkardığımda Taehyung'un yanında duran Jungkook elini Tae'nin omzuna atarak korkmasını sağlarken kulağına fısıldamıştı tehditkâr bir ifadeyle.
"Yalnız, Jimin'in eşi olarak burada ben varken sen neler diyorsun öyle?" dediğinde Taehyung şirince gülümserken Seokjin hyungun yanına gelmiş yani bana daha çok yaklaşmışken Seokjin hyung, Tae'nin bu korkan haline kahkaha atmaya devam ederken ben başımı gülerek iki yana sallamış ve oğluma bakmıştım. Aniden oğluma bakmakla aklıma gelen sorun yüzümdeki gülümsemeyi soldurmaya yetmişti.
Doğum yapalı sadece bir hafta olmasına rağmen oğlum birkaç aylıkmış gibi görünüyor. Bu durum beni fazlasıyla endişelendiriyordu. Halsey üstündeki siyah sıfır kollu bir üst, onun üstündeki koyu yeşil mat ceketi ve altında geniş kot pantolonuyla birlikte elinde birkaç büyü kitabı varken birinci kattan ikinci kata geniş yatak odamızdan içeri girdiğinde, yatakta yatan bedenimin yanına gelip yanı başımda duran sandalyeye oturduğunda hemen yatağın yanındaki küçük komodinin üstüne büyü kitaplarını koyup Jungkook'u yanımıza çağırdığında Jungkook, Namjoon hyung ile konuşmasını kesip yanımıza geldiğinde Namjoon hyung, bize bakıp Halsey'in geldiğini görünce aramıza katılmıştı. Hoseok hyung ve Yoongi hyung ise mutfaktan bana yemek hazırlayacaklarını söyleyerek ayrılmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uncertainty - KookMin [✓]
Fanfiction❝Jeon Jungkook safkan bir vampir, Park Jimin ise yarı omega, yarı vampir.❞ •Midesi hassas olanların okumaması önerilir. Başlangıç; 19.09.2019 Bitiş; 31.03.2020