new enemy.
Odamın kapısı yavaşça açıldığında gelenin kim olduğunu biliyordum. Yatakta doğrulup koridor ışığının yardımıyla babama baktım. Kapının kulpuna tutunarak odamda kısaca gözlerini gezdirdikten sonra bana odaklandı.
"Uyudun mu?"
Uyumamış olduğumu görmesine rağmen sorması hafifçe gülümsetmişti. "Beşinci rüyamın tam ortasındayım."
Benimki kadar kısa bir gülüşle odama girip ışığı açtı. Ona girebileceğini söylememiştim bu yüzden yerimde rahatsızca kıpırdanarak karanlığa alışmış gözlerimi kırpıştırdım.
"İyi misin?"
Tek elimle gri kapüşonlumun izin verdiği kadarıyla kolumu sıvazladım, onu kaçamak bir şekilde cevapladım.
"Evet, evet her şey yolunda."
Derdimi çözmek isteyen ısrarcı mavi gözleri elbette tatmin olmamıştı.
"Bütün hafta kedi gibi peşimde dolaştın Gece. Çalışma odamın önüne gelip sürekli vazgeçtin."
"Sorsana artık."
"Sen karışma."
Olaya aniden dahil olan Gündüz'e karşı kendimi tutamadığım için yüzümü buruşturup gözlerimi kapatmıştım.
Buruşturduğum yüzümü ellerimle daha çok buruşturduktan sonra, "Özür dilerim sana demedim baba." diye mırıldandım.
"Sorun yok üstüme alınmadım."
Doğruydu. Bütün hafta Atlas'ın dediğini yapmaya çalışmıştım. Sürekli babamın yanına gidip ona geçmişte ne yaptığını sormak istedim.
Ama soramadım.
Sanırım alabileceğim cevaplardan gerçekten korkuyordum.
Atlas'a karşı içimde önlenemez bir sevgi büyüyordu ancak nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde bunun aşk olmadığına emindim. Yani daha tehlikeliydi. Ona karşı koruma duygusu besliyordum ve üzüntüsünün sebebi bir yerden babamla bağlantılı çıkarsa işler benim için felakete dönüşürdü.
Şu an karşımda bana ilgiyle bakan adam bu dünyada sahip olabileceğim en iyi babaydı.
Tüm umutsuz durumuma karşı beni bir kez bile üzmemişti. Hep ortalama bir aile olmamıza rağmen elinden gelen her şeyi yaptı ve beni güzel okullarda okuttu, istediğim her şeyi aldı.
Hepsinden önemlisi çok sevdi.
Bazen Gündüz görünen evlat olsaydı neler olabilirdi diye düşünüp kendimi fazlasıyla boğduğum gerçekti ancak aileme haksızlık yapamazdım. Annem de babam da bana yapabileceklerinin en iyisini yapıp sevdiler.
Bunu nasıl başardılar bilmiyorum ancak ucube evlatlarını seviyorlardı.
Anlayacağınız gerçekle yüzleşmektense odamda, karanlıkta oturup içimin içimi yemesi daha kolaydı.
"Aşık mı oldun?"
Dediğine kendime hakim olamadan güldüm. Keşke o kadar basit olsaydı. Arkama yaslandığımda başımı yine olumsuz anlamda salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my brother
Teen Fiction"Ancak bu şekilde çözülebilir kardeşim. Birimiz varsak diğeri yok." Homofobik olmayan, herkesin eşit haklara sahip olduğu güzel bir dünyada geçmektedir.