3- Neden durdun?

41.3K 2.7K 9.5K
                                    

Kim Holding
21.01.2020

Sabah uyandığımda, bunların hepsinin koca bir kabus olmasını dilemiştim ama ne yazık ki tanrı beni yeterince sevmiyordu. Kaçışım olmadığını anladığımda uyumak bir kenara, gözümü bile kırpmadığım için havanın tam aydınlanmadığı bir saatte yataktan çıkmış, duşumu almış, takımlarımı üzerime geçirip şirkete gelmiştim.

Saat sabah 7.15'di ve kapıdaki güvenlikten başka kimseler yoktu. Eh zaten benim de amacım kimseye gözükmeden kendimi odama kilitlemekti, kitlemiştim de.

Kendime bir fincan sert kahve doldurdum. Toplantı sırasında bir hata olmaması adına, sunum yapacağım çizimleri beş kez gözden geçirdim. Sorun olmadığına karar verdikten sonra da kendimi çizim masama atıp, yeni aldığımız proje için birkaç örnek ev çıkartmaya çalışmıştım. Aslında hala da çalışıyordum fakat zihnim öylesine dağınıktı ki, düz çizgi çekerken bile zorlanıyordum.

Toplantı saat ikideydi. Yaklaşık üç saat kalmıştı ve ben kalan zamanda, o saate kadar kendimi nasıl buharlaştırıp yok edebilirim onu bulmaya çalışacaktım.

Çok şükür ki Taehyung'un sabahtan bir kaç toplantısı daha vardı ve henüz yanıma uğramaya fırsat bulamamıştı. Jungkook'un da sesi çıkmadığına göre henüz şirkete teşrif etmemişti. Muhtemelen bana yaşattıklarının keyfiyle sabaha kadar içip, kutlama yapmış, belki birkaç kişiyi becermiş ve bir yerlerde sızıp kalmıştı.

Umarım sızdığın yerde ebediyen kalırsın Jungkook..

Anlam veremiyordum. Düşünüyordum, düşünüyordum fakat asla onun bu yaptığına anlam veremiyordum. Sırf abisine olan bu yersiz nefretinden dolayı, nasıl bu kadar gözü dönmüş olabilirdi ki? Nişan törenimizde, abisinin nişanlısına bunu yapmak için ne yaşamış olabilirdi?

Daha en başında Taehyung'a Jungkook'un neden ona böyle davrandığını sorduğumda, bana belli bir sebebi olmadığını, sadece küçüklüklerinden beri hep kendisiyle bir rekabet içinde olduğunu, büyüdüklerinde de bu durumun devam ettiğini söylemişti.

Taehyung, babasının kararıyla geçen yıl yönetim kurulu başkanı seçilmişti ve Jungkook bu olaydan sonra iyice öfkelenmiş, Taehyung'la daha fazla uğraşmaya başlamıştı. Babasının bu kararı almasındaki sebep oldukça açıktı. Bay Kim artık emeklilik yaşının geldiğini, Taehyung ve Jungkook'un şirketi onlar olmadan da çok iyi yönetebileceğini düşünüyordu. Fakat Taehyung hem Jungkook'dan daha tecrübeli, hem de işle çok daha ilgiliydi. Evet Jungkook da işini gerçekten iyi yapıyordu fakat bunun yanında hızlı bir özel hayatı vardı. Etrafında dönen çok insan vardı ve o da önüne çıkan hiçbir fırsatı geri çevirmiyor, ortalarda playboy gibi dolaşıyordu.

Kim Jungkook'da öyle bir aura vardı ki, bulunduğu yerde ilgi yalnızca onun üzerinde olurdu. Çarpık ve kendinden emin gülüşünü her daim yüzünde görebilirdiniz. Kusursuz bir yüz, Kaslarla donanmış harika bir fizik ve kıvrak zekası vardı. Tüm bu özelliklerden sonra ondan etkilenmeyecek tek bir insan bulamazdınız.

Tüm bunların yanında, anlam veremediğim başka bir şey daha vardı. Ben dün gecenin yaşanmasına nasıl izin vermiştim?

Taehyung'u seviyordum bundan emindim, ona aşıktım fakat başkasının dokunuşlarından zevk almıştım. Bu nasıl mümkün olabiliyordu? Bunu düşündükçe kendimi küçücük hissediyordum. Küçücük olmak ve tamamen yok olmak. Vicdan azabı saatlerdir beynimi esir almıştı. Taehyung hayatıma girdiğinden beri hiç kimseyle tek bir yakınlaşmam olmamıştı, taa ki dün geceye kadar. Dün gecenin başrolü Jungkook olduğu için mi, yoksa bir başkası,  hoş görünümlü ve çekici biri de böyle bir atakta bulunsa, onunla da yine böyle bir şey yaşar mıydım? Kendimi ve duygularımı baştan aşağı sorgulamam gerekiyordu fakat korkuyordum. Çelişkiler içinde kalmaktan ve boğulmaktan çok korkuyordum.

Charm | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin