Charm | Jikook

18- Bekarlığa Veda

Selam Charmylerim,

Bu defa sizi oldukça beklettiğimin farkındayım ama tatile çıkacağımı söylemiştim. Üzerine bir de rahatsızlanıp hastanelik olunca hem tatil zehir oldu, hem de bölümü yazamadım bir türlü. Sizi daha fazla bekletmemek için hiç halim olmamasına rağmen yazmaya çalıştım bölümü. Bu yüzden eğer beklentiyi karşılayamazsam lütfen mazur görün. Bir sonraki bölümde mutlaka telafi ederim.

Şimdi iyi okumalar, bölüm sonu tekrar görüşelim bebeklerim♡

JİMİN

Teşekkür ederim Namjoon hyung, seni de uğraştırıyoruz böyle.."

"Lafı bile olmaz Jimin. Yeter ki her şey senin içine sinsin. Kafana takılan bir şey olursa aramaktan çekinme. Sonra görüşürüz."

"Görüşürüz hyung."

Taehyung, gitmeden önce söylediği gibi nikahla ilgili finans işleri için Namjoon hyunga talimat vermiş, her şeyle bizzat ilgilenmesini istemişti. Organizasyon ve davetliler için de kendi asistanlarını görevlendirmişti. Gittiğinden beri hazırlıkların nasıl gittiğini sormak için sürekli ya mesaj atıyor ya da arayıp duruyordu. Heyecanlıydı. Oldukça heyecanlıydı evleneceğimiz için ve onun bu heyecanı beni de mutlu ediyor, kararımdan emin olmamı sağlıyordu.

Dün eve geldikten sonra, hiçbir şey düşünmemeye çalışıp sabaha kadar yatakta dönmüş, ne yaparsam yapayım gün aydınlanana kadar uyuyamamıştım. Hangi saatte daldığımı bilmediğim uykumdan öğleden sonra uyandım ve şirkete gitmemenin rahatlığıyla uyuşukça bir kahvaltı hazırladım kendime.

Başım ağrıyordu. Başım öyle bir ağrıyordu ki, sanki beynimin içinde sürekli çınlayan bir ses vardı ve ben onu susturamıyordum. Bir şeyler atıştırdıktan sonra, sağlam bir ağrı kesici alıp, kendimi duşa atmıştım.

Taehyung, yaklaşık dört gün sonra gelecekti ve benim o gelene kadar hazırlıkları tamamlamam gerekiyordu. Bu yüzden de hazırlanıp yeni eve gitmeye karar vermiştim. Bir an önce eşyaların siparişini vermem gerekiyordu. Muhtemelen nikaha kadar yetişmeyecekti ama Taehyung, nikah sonrasında doğrudan balayı için bir yerlere gidebileceğimizi ve bu süre zarfında, biz dönene kadar asistanların her şeyi halletmiş olacaklarını söyleyince onu onaylamıştım.

Ev öyle güzeldi ki, daha kapısından girer girmez hayran etmişti beni kendine. Bir mimar olarak eğer bana hayalindeki evi çiz deselerdi, tam olarak böyle bir yer çizerdim. Taehyung içini bilerek boş bırakmıştı ve bana sen nasıl döşemek istersen öyle olacak demişti. Eşsiz zevkini evimize de yansıtmanı istiyorum. Dokunduğun her şey gibi, evimizi de güzelleştirmeni istiyorum sevgilim.

Gelirken yanımda getirdiğim çizim defterime taslaklar çizip notlar aldım gün boyunca. Bu benim işimdi. Yapmaktan her zaman keyif duyduğum, çalışırken kendimi bile unuttuğum işimdi lakin şimdi kendi evim için hazırladığım bu taslaklar bile keyfimi yerine getiremiyordu. Hayalimdeki evi tasarlamak bile mutlu etmiyordu beni.

Akşam altıya kadar evle ilgilenmiş, başka hiçbir şey düşünmemeye çalışarak, bahçesine kadar nasıl döşeneceğini tasarlamıştım kafamda. Şimdi de Hoseok hyungla buluşmuştuk. İkimizin de yeni birer sayfa açmaya çalıştığımızı düşünürsek, ilk adım olarak kendimizden başlamamız oldukça mantıklı gelmişti. Biraz değişiklik bize iyi gelecekti. Yenilenecektik böylece.

"Hyung tam bir afet oldun. Bir kez daha söylüyorum, kırmızı kesinlikle senin rengin." Dedim alev alev yanan saçlarına bakarken. Çok yakışmıştı ona kırmızı.