Bölüm 25: Büyük adımlar...

1.7K 81 21
                                    


Bölüm 25: ''Büyük adımlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 25: ''Büyük adımlar...''

''Karanlık ve soğuk bir yerdeydim. Kulaklarım çınlıyor gibiydi, sürekli olan ritmik bir ses vardı. Sanırım, hareket edemiyordum.''

''Bana, yaşamayı herkesten çok hak ettiğimi söyledi.''

''O gece bana... Yaşamayı hak etmediğimi söylemişti.''

''Bana bu sözleri söyleyen kişi aynı kişi olmayabilir.''

''Sesi farklıydı, dokunuşu farklıydı... O... Söyleyişi... Öyle inanarak söylemişti ki... Biri öylesine nefretle, biri öylesine özlemle mırıldanmıştı... Onlar... Farklı kişiydi Ezgi.''

Ezgi ses kaydını durdurdu ve başını geriye doğru attı, sürekli aynı kaydı döndürüp duruyordu; Doğu'nun ağlamaklı, cızırtılı sesini artık ezberlemişti. Bir süre düşündü, uzandı, sonunda ayağa kalkıp odada dolanmaya başladı. Serdar elindeki dosyalar ile odaya girip masaya oturduktan dakikalar sonra ise sesi aniden yükseldi.
''Sana söyledim! Vural Komiser bir şeyler karıştırıyor!''

Serdar gözlüklerini çıkarıp şaşkınca masaya koydu. ''Bu nasıl olabilir? Öylesine mesleğine bağlı bir adamın yanlış işlere bulaşacağını sanmıyorum. Onu yıllardır tanıyoruz.''

Ezgi tebessüm edip başını iki yana salladı. ''İnsanlar değişir gözlük, bu yüzden kimseye güvenemezsin.''

Serdar arkasına yaslandı. ''Peki, bunu yapmasında ki amaç ne? Tabi eğer bunu o yaptıysa...''
Ezgi hızlıca Serdar'ın karşısına oturup öne doğru eğildi. ''Kolyede sadece onun ve benim parmak izim var. Hem de ikisinde de! Ekin birisinin sahte olduğunu, sonradan yapılıp eskitme tekniği kullanıldığını söyledi. Yani birisi bilerek kolyeden ikinci bir tane yaptı ve onu benimle oynamak için kullandı. Bilmiyorum, kolyeden iki tane olması ona ne gibi bir fayda sağladı emin değilim ama bunu yapan kişi muhtemelen Vural Komiser.''

Serdar kaşlarını kaldırdı. ''Tamam, üzerinde sadece sizin parmak izinizin olması garip bir durum ancak bunu neden yapsın ki? Bunu sizinle oynamak istediği için yaptığını söylemiştiniz; vakadan uzaklaştırmak için... Komiser ile aranız gayet iyiydi, neden sizi vakadan uzaklaştırmak istesin? Ya da bunu neden bu şekilde yapsın? Siz başarılı bir polissiniz. Bu vakanın çözümlenmesini o da ister.''

''Evet, önceden aramız iyiydi, şimdi bana sürekli hata yapmamamı söylüyor,'' dedi Ezgi, dizini sallarken. ''Sanırım, söylediğinin aksine bugün Oktay ile görüştü ve Oktay ona hakkımda kötü bir şey söyledi. Ne söyledi ya da komiser bundan ne gibi bir sonuç çıkardı bilmiyorum ama aynı konuşmanın daha önce de yapılmış olduğuna eminim. Tavırlarının tamamen değişmesinin başka bir açıklaması olamaz. Bunun sonucunda da vakadan uzaklaştırmak istiyor olabilir...

Neden bu şekilde yaptığı sorusuna gelirsek... Ahh, bilmiyorum. Tek zayıf noktam bu, vakada açık verdiğim tek nokta...''

Serdar önündeki dosyaya baktı. ''İkinci kolyenin amacına yoğunlaşsak, belki daha kolay sonuca ulaşırız?'' dedi soru sorar tarzda. Ezgi onu onayladı.
''İkinci kolye için ne kadar çaba sarf edilmiş olsa da, sahte olduğu ufak bir inceleme ile hemen anlaşılabilir haldeydi. Yani, amaç onu gerçek sanmam değildi.''

''Öyleyse amaç, onun bulunduğu yerde...''
''Evet, doğru söylüyorsun. Önce pencereme bir şüpheliyi yakalamam için koyulmuştu. Sonra hastanede Doğu kaçırılırken... En son ise komiserin çekmecesinde... Kolyeyi ilk bulduğumuz andan beri özenle koruyorduk ancak başka yerde tekrar çıktı. Sanırım kolyeden iki tane olması, onları istedikleri yerlere koyabilmek içindi. İlk ikisi en önemli anlarda, umulmadık yerlere koyulmuştu. İki yerde de dikkatim dağılmıştı ve sonucunda katili iki defa elimden kaçırdım... Yani, bu bir öncekiler gibi şaşırtmaca olmalı. Dikkatimin dağılmasını sağlayıp önemli ayrıntıları atlıyorum.''
Ama bunu yapan katil mi, Vural komiser mi?

''Acaba ne doğrultuda şaşırtmak istiyor?''
''Katil, Komiser Vural'ı hedef almamı istiyor olabilir. Sonuçta beni vakadan alabilecek tek kişi komiser. Kolyelerin onun masasında olmasının nedeni de bu...''
Ezgi dakikalar içinde fikir değiştirirken durmadan düşünmeye devam etti.
Serdar elindeki kalemi çevirip derin bir nefes aldı. Sarı saçları, tepedeki loş ışık yüzünden olduğundan koyu görünüyordu. ''Yani hala sizi vakadan aldırma peşinde... Bu demek oluyor ki, onu yakalamak için fazla yaklaştınız ancak atladığımız bir şey var.''

''Vakadaki ipuçlarını defalarca kontrol ettim ancak katil hakkında hala kesin bir sonuca varamadım. Hatta aklım daha çok karıştı.''

Ezgi gözlerini Serdar'ın gözlerine çıkardı, ikisinin gözleri de oldukça düşünceli bakıyordu. ''Doğu'yu öldüren ve döndüren kişinin farklı kişi olduğunu söylemiştim. İki farklı kişiyi aramamız gerektiğini söylemiştim. Ama artık bundan o kadar emin değilim.''

Serdar dudaklarını büzdü. ''Neden?''
''Çünkü Doğu'da daha önce fark etmediğim bir şey fark ettim.'' Serdar meraklı bakışlarını komiserinin üzerinden ayırmadı. ''Bu düşüncemi Doğu'nun sözleri üzerine kurgulamıştım çünkü o katili görmüş, laboratuvarda bulunmuş tek kişiydi. Elimizdeki katil ile iletişim kurmuş tek kişiydi. Şimdi ise,''
Çalınan kapı nedeniyle Ezgi aniden susmak zorunda kaldı. Hızla arkasını döndü ve kapının aralığından başını uzatmış kişiye baktı. Bu, meslektaşlarından birisiydi. ''Komiserim, bir dakika gelebilir misiniz?''

Ezgi ayağa kalktı ve üstünü düzeltti. ''Ne oldu?''
''Basın burada, sizden bir açıklama bekliyor.'' Ezgi'nin adımları aniden yavaşladı. ''Vural Komiserin haberi var mı?''

Polis başını salladı, ''Maalesef açıklama yapmayı kabul etmek zorunda kaldı. Vaka pek çok kişi tarafından duyuldu, televizyonlarda dirilen kadının kaçırıldığı haberleri dönüyor. Bugün için basınla görüşülme kararı alındı, canlı yayın yapılacak.''

Ezgi ellerini beline yasladı ve derin bir nefes aldı. ''Açıklamayı benim yapmamı mı istiyor?''
Polis omuzlarını silkti. ''Bir şey söylemedi ama hala daha vaka sorumlusu siz olduğunuz için size geldim. Eğer her zamanki gibi istemiyorsanız,''

Ezgi polisin sözünü kesti. ''Onları toplantı odasına alın, hemen geliyorum.''
Serdar hızla ayağa kalktı. ''Komiserim, eğer son düşünceleriniz doğru ise Vural Komiser açıklamayı sizin yapmanızdan hoşnut olmayacaktır.''

Ezgi askılıktaki ceketini alıp aynanın karşısına geçti ve üstüne çeki düzen verdi. ''Gerçekten bunun için fırsat kolluyor olabilir, emin misiniz?''
Ezgi elindeki ruju dudaklarına sürdü ve yedirdi. Saçlarına eli ile şekil verip yüzünü hoş bir şekilde çevrelemesini sağladı. ''Şuan, komiserin düşünceleri benim için ilk sırada değil. Açıklamayı yapacağım çünkü benimle oynayan kişilere küçük bir mesajım var.''

Ölüm Döngüsü I-IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin