okuldan döndükten sonra karşı daireden gelen garip seslere takılmıştı. kapıyı açmak için anahtarı döndürdüğünde gelen tık sesiyle içeri girdi.
elindeki kaseyi bir kenara koydu. annesi bugün onu görmeye okula gelmişti VE ONA SARMA GETİRMİŞTİ. (nası canım çekti offf..)
birazını karşı daireye götürebileceğini düşündü. hem gelen garip seslerin nedenini de anlayabilirdi. birazını başka bir kaseye koydu.
kapıyı tıklattıktan dakikalar sonra açılmıştı. içeriyi görmek için gözünü kaydırdığında joonseo'nun, adının chan olduğunu çok iyi bildiği adamı yere yatırıp hafifçe dövdüğünü görmüştü.
"annem sarma getirmişti de, ben de biraz size getireyim dedim."
"ne gerek vardı jeongin, saol. gel içeri istersen."
içeri girdiğinde gördüklerine gülmek istemiyordu ama kendini tutamıyordu.
"hyunjin al şu çocuğu üstümden! oğlum yapma! bak git!"
"al sana chan! al sana!" fena dövüyordu şaka maka.
"bu kadar yeter joonseo yazık adama."
"şükür." dedi üstünden alınan çocuğa bakarak. "şaka yapalım dedik ağzımıza-"
"küfür etmiyoruz değil mi chan?" dedi hyunjin lafını bölerek.
bu sırada ayakta kalan jeongin'e bakıp eline verdiği kaseyi mutfağa bıraktı.
"selam jeongin." dedi adı chan olan.
"oh, merhaba hyung."
kafasını hyunjin'e çevirerek devam etti. "bu çocuk joonseo'dan daha şirin!"
"oğluma laf etme!"
"bana laf etme!" dedi babasının ardından.
jeongin ise kıkırdamadan edemedi. 'tam babasının oğlu' diye düşündü.
"hey jeongin ben de sana bebek bakıcılığı yapmak istiyorum." dedi hafif bir dalgayla chan.
"saçmalama istersen chan." dedi hyunjin.
"hayır ne yani, 20 yaşın altındakiler benim için hâlâ bir bebek."
jeongin sessizce yaptıkları sohbete gülerken kapı çalmıştı.
kapıyı açan hyunjin, minho ile karşılaştığında kısaca 'hoşgeldin' diyerek içeri davet etti.
jeongin her zaman minho'nun çok yakışıklı olduğunu düşünürdü.
onun bir sevgilisi olduğunu biliyordu ve hatta onları çok yakıştırıyordu. ancak bu düşüncesini değiştirmesine neden olmuyordu. adam yakışıklı mıydı, yakışıklıydı.
hyunjin'in arkadaşlarının hepsi arkadaşı hatta abisi gibiydi. hepsi ondan büyük olsa da 8 tane abisinin olması kimin hoşuna gitmezdi ki?
"merhaba jeongin! burada olacağını beklemiyordum."
"merhaba hyung!!"
hyunjin araya atlamıştı. "hadi jeongin'in annesinin getirdiği sarmaları yiyelim."
"sarma sarma sarma!! baba, sarma ne?" dedi küçük oğlan.
hepsi kahkaha atmıştı.
"bu çocuğa ne yediriyorsun cidden?" dedi chan.
minho küçüğe doğru eğilip konuşmaya başladı. "joonseo biliyor musun, bir laf vardır. bir gün yediğin sarmalar gelir gö-"
"hey! bu evde küfür etmek yasak!" zavallı hyunjin, oğlunun küfür öğrenmemesi için elinden geleni yapmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
little me | hyunin
Fanfiction[tamamlandı] "seni de baba olunca görürüz jeongin bey!" ☁️ hyunin, 150320 - 180520