little me | hyunin

on dört

evvelsi gün hyunjin, minsung çiftinin evinde bulmuştu kendisini. onlarla hissettikleri hakkında konuşmak istiyordu.

"hâlâ senin sonunda birinden hoşlandığına inanamıyorum."

minho'yu reddetti. "hayır, öyle değil. aslında bilmiyorum. ama dün bana çekici olduğumu söyleyince içimi yabancı olduğum bir his kapladı.

jisung alayla sordu. "şimdi ben sana çekici desem, bana da mı aşık olacaksın?"

"gerizekalı! öyle değil! ona karşı hislerim çok önceden beri varmış. sadece bunu dün daha yakından hissettim. tam olarak ne olduğunu bile bilmiyorum."

"sadece bir hoşlantı da olabilir değil mi?" dedi minho sevgilisine bakarak.

"sanmıyorum. hyunjin'in jeongin'e olan bakışları her şeyi açıklıyor bence."

"tam olarak... neyi?" dedi hyunjin merakla.

"bak kardeşim." lafına başlamadan önce pozisyonunu düzeltip ellerini birbirine geçirdi. "seni yıllardır tanıyorum ve daha önce kimseye öyle baktığını görmedim."

"cidden bu doğru. çocuğu yiyecekmişsin gibi bakıyorsun." minho söylediğinde sevgilisi onu dürttü.

"biz buna aşk diyoruz ama senin işin gücün yiyişmekte olduğundan sen öyle anlıyorsun minho."

"ne alakası var?"

tartışmaya başlayan çifti durdurdu. "tamam tamam bir saniye şimdi...  eğer onu seviyorsam ne yapmam gerek?"

jisung gözlerini kıstı. "bu işten hiç anlamıyorsun."

"kardeşim sen en iyisi bırak aşkı meşki, boşversene hem sen eve ekmek de getirmezsin." dedi minho.

jisung onu gülerek onayladığında hyunjin saçmalamaya başladıklarını anladı.

"gerçekten yardım etmeyecekseniz gideceğim."

minho onu durdurdu. "dur, tamam. önce hislerini anlat. yani ne hissediyorsun tam olarak?"

gözlerini kapatıp düşündü. "şimdi şöyle ki... hislerimi tam olarak anlayamıyorum. hem annesi gibi merhamet göstermek istiyorum, hem abisi gibi koruyup kollamak istiyorum hem de sevgilisi olup sevimli suratını öpmek istiyorum. ve bu hisler bana çok ters. bir insana hiç bu kadar karmaşık duygular hissetmedim açıkçası."

"aşık olmuşsun ama yediremiyorsun bence." dedi jisung.

minho yanındakini onayladı. ardından hyunjin'e sordu. "reddedilmekten korkuyorsun değil mi?"

"hem de deli gibi."

jisung fikrini sundu. "git dudağına yapış, bak denendi onaylandı bu. gerçekten işe yarıyor. zaten o şokla bir şey yapamaz. ilk birkaç saniye kendine gelmezse hafifçe sars yeniden kendine gelir."

hyunjin'e bu fikir dünyanın en saçma fikri gibi gelmişti. "ben de zaten salağım, bana hiçbir duygu beslemeyen çocuğu öpeceğim öyle mi?"

"tabii ki!"

"ya bi siktir git, saçmalama."

minho omuz silkti. "bence jisung çok mantıklı bir fikir öne sürdü."