18.06.2034
sevgili babalarım,
bugün babalar günü! ben de size böyle bir sürpriz yapmak istedim. yıllar öncesinden kalma bir gelenek de olsa mektup yazmanın sizi mutlu edeceğini biliyorum çünkü hatırladığım kadarıyla küçükken de size bir mektup yazmıştım, bundan 10 sene önce falan. o mektup hâlâ duruyor değil mi?
ve birkaç gün sonra liseden mezun oluyorum! sizden başka bir şehirde okumak cidden zor... çok özledim ikinizi de! ara sıra buraya gelseniz de olmuyor böyle babişkolar. babişko? bu ne lan? LAN DEME LAN BABALARIM KIZIYOR!
daha fazla sapıtmayayım... ikinizi de sevgiye boğacağım bu mektupta!
öncelikle jeongin baba... seni, beni ve babamı her şeyden çok sevdiğin kadar çok seviyorum güzel babam. seninle hatırladığım çok güzel anılar var, hafızam berrak bir şekilde hatırlamama pek izin vermese de beraber oyuncaklarla oynadığımız zamanları hatırlıyorum! ve de şey... baba-oğulculuk? evet! hatırlıyor musun onu? bana mavi bir araba vermiştin bir keresinde! şu an yanımda! işte sadece böyle belirli şeyleri hatırlayabiliyorum maalesef ancak bir duygu var ki onu çok yoğun hatırlıyorum. sevgi! bana bu zamana kadar kucak dolusu sevgi gösterdin. asla beni üzdüğünü hatırlamıyorum. hatta sanki küçükken her üzüldüğümde senin yanına kaçarmışım gibi hissediyorum. öyle miydi?
sen hep abimmişsin gibi bir yandan da. bir zamanlar öyle olduğunu biliyorum ancak şu an babam olsan bile bana abi gibi hissettiriyorsun. tüm sorunlarımı sana çok kolayca açabiliyordum. zaten çocuklarla her zaman iç içeydin, şu an da öylesin ve benimle çok ayrı ilgilenirdin çocukken. ödevlerimde ne zaman yardıma ihtiyacım olsa hemen senin yanına giderdim. lisedeyken senin yokluğunu çok çektim baba.
diğer babamla da öyle rahattım ama bir aralar babam işine fazla odaklanmak zorunda kalmış ve benimle konuşamaz hâle gelmişti. geceleri bile eve çok geç geliyordu. o zamanlar da... dördüncü sınıfta falandım. bir sabah işe gideceği zaman yanağından öpmek istemiştim ama acelesi olduğunu söyleyip geçiştirmişti. o gün hıçkırarak ağladığımı hatırlıyorum! yıllarca bana bakan babamın beni artık sevmediğini falan düşünmüştüm. çocuk aklı işte! fakat işleri gevşer gevşemez eski hâline dönmüş hatta bana ber gece masal okur olmuştu.
o zaman sana gelelim değil mi güzel kalpli hyunjin babam?
şimdi... baba... sana olan sevgim, hiçbir yerde göremeyeceğin türden bir sevgi. seni bebeklikten bu yaşına kadar büyüten bir baba düşün. hatta bir zamana kadar bunu tek başına yaptığını, hayatının aşkı olacak adamı bulduktan sonra da rahatlayıp oğluna daha güzel bir hayat sunduğunu düşün. oğluna asla ama asla şiddet uygulamamış bir baba düşün. güçlü olduğunu göstermek ve ağlamanın güçsüzlük olmadığını öğretmek için saklanarak değil de oğlunun gözleri önünde ağlayan bir baba düşün. oğluna babalığın nasıl olacağını doğduğu günden itibaren gösteren bir baba düşün. eşine de her zaman saygısı olan ve ikisinin de düşüncelerini her şeyden önemli tutan bir baba düşün. gün sonunda kendi doğum günü pastasından sadece iki dilim kaldığını gördüğünde kocası ve oğluna veren ve sorulunca da pastayı çok sevmediğini söyleyen bir baba düşün. kısacası ailesine sadık bir baba düşün. ona nasıl bir sevgi beslerdin? eğer senin baban da -keşke- böyle olsaydı onu ne kadar severdim? işte ben de o kadar seviyorum.
ayrıca sana bazen haksızlık yaptığımı düşünüyorum. bahsettiğim gibi işini severek yapan birisi olduğundan ve de bizim için çalıştığından bazı şeyleri ihmal etmek zorunda kalıyordun. bunlardan birisi de bendim. şu sıralar da hep işte olduğunu ve aramalarıma bu yüzden cevap veremediğini söylüyordun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
little me | hyunin
Fanfiction[tamamlandı] "seni de baba olunca görürüz jeongin bey!" ☁️ hyunin, 150320 - 180520