"SAAT KAÇ OLMUŞ!! OKULA GEÇ KALMIŞIM?!?!? APTAL ALARM NEDEN ÇALMADI Kİ!" telefonuna baktığında alarmın çoktan çalıp sustuğunu gördü.
"ah pardon alarm, ben duymamışım. üzgünüm."
hızlıca üstünü giyinip dışarı çıkmak üzere kapıya yöneldi. karşıdaki daireden hyunjin'i görünce kısa bir şekilde gülümseyerek selam verdi.
"geç mi kaldın? istersen seni bırakabilirim arabayla."
"çok saol hyung ama ben hiç rahatsızlık vermeyeyim. giderim ben."
"sen bilirsin. ısrar ettiğimde bana kızacağını biliyorum." dedi sırıtan hyungu diğerinin asansöre binişini izlerken.
————————
son dersten de sıkkın bıkkın çıkan jeongin çantasını takıp okuldan çıkmıştı. yanında boş boş konuşan arkadaşı chenle vardı.
"sonra dedim ki.. lan sen kim köpek! o da dedi ulan sen bana nasıl köpek dersin. sonra ben bi indirdim yüzüne!"
jeongin şu anda onun 92849383. kez anlattığı kavga olayını dinlemek istemiyordu. sadece dinliyormuş gibi yapıyordu.
"ama bunun yüz nası kızardı, burnundan ne biçim kan fışkırıyor! sonra geldi aha kasıklarımın arasına tekme attı dedim oğlum ameliyatlı yerime gelmese bitmiştin kıvranıyorum tabii ben yerde, geldi üstüme yüzü pert olmuş dedi ne ameliyatı ben de dedim sünnetli yerime geldi hayvan ayağa kalktım bu arada herkes bizi ayrımaya çalışı-"
"selam jeongin." jeongin'i bu işkenceden kurtaracak kişinin sesini duyduğunda binlerce kez şükretti.
chenle karşısında gördüğü adama bakıp, "jeongin, abin olduğunu bilmiyordum?" dedi.
"abim değil zaten."
chenle daha da şaşırmıştı. "sevgilin mi yoksa?"
"ne? hayır, saçmalama hyunjin hyung benim komşum."
"merhaba." dedi gülümserken gözleri kısılan hyunjin.
"merhaba!"
kafasını tekrar jeongin'e çevirdi. "seni almaya geldim."
hafifçe kaşlarını çatarak yanıtladı. "gerek var mıydı buna?"
"vardı, benim için her şeyi yaparken sana yardım etmem suç mu?"
jeongin, gözlerini chenle'ya çevirip "chenle, kusura bakmazsın umarım." dedi.
"hayır kardeşim ne kusuru, hadi allah kazasız belasız yollar versin." diyip göz kırparak oradan uzaklaştı.
tekrar hyunjin'e baktığında o arabaya doğru çoktan ilerlemeye başlamıştı.
arabaya bindiklerinde arka koltukta joonseo, şöför koltuğunda hyunjin ve yanında da jeongin vardı.
"çantanı arkaya bırak istersen?" dedi jeongin'e bakarak.
çantasını arkasına dönerek joonseo'nun yanına bırakmıştı.
hyunjin, önüne dönen jeongin'e rahatsız bir şekilde bakıp konuştu. "emniyet kemerini tak lütfen."
"oh, haklısın." dedi jeongin aceleyle emniyet kemerini yuvasına yerleştirirken.
araba ilerlemeye başladığında sessiz olan ortamı açmak için konuşan ilk kişi hyunjin olmuştu. gözlerini yoldan ayırmadan konuştu. "bugün bir işin var mı jeongin?"
yanındakine bakarak kafasını yana salladı. "hayır, her zamanki gibi."
"o zaman bizimle sinemaya gelmek ister misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
little me | hyunin
Fanfiction[tamamlandı] "seni de baba olunca görürüz jeongin bey!" ☁️ hyunin, 150320 - 180520