yirmi

6.5K 849 691
                                    

chan

bir hafta sonra...

duruşma günü gelmişti.

olanları kısaca anlatmak gerekirse...

duruşmaya ilk geldiğimizde hyunjin oldukça gergin görünüyordu. jeongin ise her seferinde ona yanında olduğunu söyleyip elini tutuyordu. biz de yanına gidip ona güzel şeyler söylüyorduk.

herkes yerlerine geçtiğinde duruşma nihayet başlamıştı. hyunjin'in tüm duruşma boyunca sesi titremişti.

aileler bir bir dinlenmişti ilk önce. avukatlar da konuşup savunmaya başlamışlardı. joonseo, her seferinde babasını istemediğini söylüyor ve yine her seferinde hakim onu uyarıp sessiz olmasının gerektiğini söylüyordu.

duruşma bitimine yakın hakim son sözü söylemeye hazırlanıyordu. son kez hyunjin'e sordu.

"söylemek istediğin bir şey var mı?"

hyunjin yutkunarak hepimizi şaşırtan konuşmasını yapmıştı.

"joonseo nasıl istiyorsa öyle olsun. eğer kendini orada iyi hissedecekse orada kalsın. benim yanımda iyi olmayacaksa bunun bir anlamı yok zaten. tek umudum beni kötü bir baba olarak hatırlamaması. bu yüzden onun istediğinin olmasını arz ediyorum."

hakim kafasını onaylarcasına salladı ve çocuğun velayetinin anne tarafına verilmesinin uygun görüldüğünü söyleyerek davayı bitirdi.

o an, hyunjin'i ilk defa kahrolmuş bir halde görmüştüm. ilk defa ellerinin titriyordu. ilk defa bu kadar çaresizdi görünüyordu.

salondan ayrıldığımızda hiçbir şey demedi. hiçbirimizle konuşmadı.

avukatı hızla hyunjin'in önüne geçti. "ben özür dilerim... benim yüzümden kaybettik."

ona karşı çıktı. "sen elinden gelenin en iyisini yaptın. her şey için teşekkürler."

üzgünce anladığını belli etti ve hepimize veda ederek yanımızdan yavaşça uzaklaştı.

avukat giderken hepimiz jeongin'i ittirip hızla ilerleyen hyunjin ile konuşmaya çalışması için ısrar ettik.

"git konuş." dedi jisung. hepimiz onayladık.

hyunjin'in arkasından yürürken koşar adımlarla yanına ulaştı.

"hyung konuşmak ister misin?"

durdu. hemen yanına gittik.

"tam olarak ne konuşmalıyım?"

"neden onun oraya gitmesine izin verdin?" dedi woojin merakla.

gülümsedi. "baba olsaydınız siz de aynısını yapardınız."

"peki şimdi ne olacak? geri almaya uğraşmayacak mısın?" dedi bu sefer de seungmin.

gergin gözüken hyunjin'in tedirgin olduğunu bildiğim için uyardım. "bence çok fazla üzerine gitmeyelim. hyunjin, biz her zaman senin yanındayız. ne yaparsan yap hep arkanda olacağız. sen yıllarca bizim için her şeyi yaptın. hep arkamızda durdun. biz de şimdi senin arkanda durmaya hazırız."

little me | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin