dokuz

7.9K 903 1.2K
                                    

sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini aralayan jeongin, okul olduğunu hatırlayınca kendini kötü hissetti ancak yarınki günün tatil olduğunu hatırlayınca kendine geldi.

üzerini giyinip çantasını hazırladı ve evden çıkmak üzere kapıyı açtı.

"günaydın jeongin."

karşı dairede, kapının önünde duran hyunjin'e baktı. sanki bu adam her sabah jeongin'e günaydın demek için kapının önünde saatlerce bekliyordu.

"günaydın hyung!!"

ayakkabılarını bağlarken uzun olanın hapşırdığını duydu. kafasını kaldırdı.

"hyung... sen... hasta mı oldun?"

diğeri kafasını olumsuz olarak salladı. hemen reddetti. "hayır hayır, sadece küçük bir soğuk algınlığı. iyiyim ben. bir şey olmaz. ama işe gitmeyeceğim, zaten araba da bozuk."

"hyung bugün işe gitmeyeceksen doğru hastaneye git. ilaçlarını al. kafana sıkarım senin. hasta olacağını söylemiştim!"

"ben iyiyim jeongin! hadi yürü okuluna. merak etme giderim ben. endişelenme."

——————————————

"jeongin, abin çok yakışıklı!! bu kadar güzel bir abinin olduğunu bilmiyordum." sınıfın kızlarından biri öğle arasında kendi kendine bir şeyler karalayan jeongin'in yanına geçip söylemişti.

"birincisi o benim gerçek abim değil, ikincisi.. adamın çocuğu var!"

"ne? çocuğu mu var?? tanrım... demek ki o konuda tecrübeli."

kızın dedi şeyi anlayan jeongin gözlerini kocaman açıp 4 yıldır sınıf arkadaşı olduğu kıza hafifçe sesini yükseltti.

"kapa çeneni eunjin!" ardından sessizce devam etti. "saçmalama istersen."

"jeongin abini bizimle paylaşmayacak mısın yani?" dedi bir diğer kız.

jeongin'in işi bunlarla çok büyük dertteydi.

"size kaç kere dedim... o benim gerçek abim değil!"

"sence bu umrumuzda mı? o çok çekici..."

ellerini yüzüne kapattı. "şöyle insanlarla saçma sapan hayaller kurmaktan ne zaman vazgeçersiniz hanımlar?"

"hangi kız o adam gibi bir sevgili istemez ki!"

"kaba olmak istemiyorum ama... neyse."

kızlar jeongin ile daha fazla uğraşmadan oradan ayrıldı.

chenle arkadaşının yanına uğradı. elinde çikolatalı sütler vardı. birini jeongin'e uzattı. "ne dediler sana?"

"hyunjin hyung hakkında saçma sapan şeyler konuşuyorlar yine."

chenle yine o meşhur gülümsemesiyle jeongin'e baktı.

dik dik bakamaya devam etti.

"ne var?"

"kıskandın!"

"ne?"

"kıskandın kıskandın kıskandın! onu kıskandın kabul et! kızların onu beğenmesini kıskandın ve moralin bozuldu!"

little me | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin