2 yıl sonra...
büyük evde çalan kapıya koşan kişi minik joonseo olmuştu.
kapıyı açınca babasını gördü. salonda oturan jeongin'e seslendi.
"babam gelmiş!"
babası oğluna sarılarak saçlarını okşadı.
"benim oğlum babaannesinden dönmüş! nasıl özledim seni! güzel durdun mu orada? babaanneni üzmedin di mi?"
kafasını salladı. "onu hiç üzmedim! ama sizi özlediğim için bir gece daha kalmak istemedim."
jeongin ikilinin seslerini duyunca yanlarına gelmişti.
"hoşgeldin hyunjin."
eşinin yanına gidip kahverengi saçlarını öptü.
"hoşbuldum jeongin."
ufaklık onlara aşağıdan baktı. "ben resim çizmeye odama gidiyorum."
"tamam, sen resim çiz odanda." hyunjin söyledikten sonra iki babası da ona el salladı.
gülümseyen yüzü jeongin'e döndü.
"oturma odasına geçelim mi biz de jeongin?"
üzerindeki ceketi çıkartan eşinin ceketini eline alıp askılığa asarken yanıtladı.
"olur meleğim."
hyunjin yorgunca kendini koltuğa attı. jeongin de yavaşça yanına oturmuştu.
"hâlâ ağrıyor mu?"
sessizce onayladı. "fazla sızlıyordu, ama ağrı kesicisini aldıktan sonra ağrısı feci anlamda dindi."
"joonseo fark etti mi ağrıdığını?"
kafasını salladı. "onu annemin evinden alırken geri dönmek için arabanın koltuğuna oturacaktım, sızlana sızlana oturunca doğal olarak sordu. ben de düştüğümü, sırtımın ağrıdığını söyledim."
kahkaha attı. "mükemmel bir yalan!"
"ne yani, ne deseydim?"
gözlerini utangaç bakışlarından çekip boynuna götürdü. sıcak havada boğazlı giymişti.
"neden bunu giydin?"
"senin yüzünden!"
kaşları çatıldı. "ben ne yaptım şimdi?"
jeongin parmaklarını kıyafetinin boğaz kısmına götürerek aşağıya indirdi.
hyunjin jeongin'in boynundaki morlukları görünce sırıtmadan edemedi.
"oh, üzgünüm. fazla haşin davranmış olmalıyım!"
gülen suratına sinirlendi. "gülme!"
hyunjin yüzündeki sırıtışı değiştirmeden kendi kıyafetini çekiştirip köprücük kemiğindeki morluğu gösterdi.
"bunun sorumlusu da sensin ama küçük bey!"
kızaran yanaklarıyla hyunjin'in orasını kapatmaya çalıştı.
"biraz daha aç istersen! hatta hiç uğraşma direkt git joonseo'nun yanına, bak baban ne yaptı de!"
kahkaha atıp baş parmağıyla arkasını gösterdi. "eğer öyle bir şey yapacak olsam sırtıma attığın çizikleri de gösterirdim!"
"o çiziklerin aynısını yüzüne de atmamı istemiyorsan kapa çeneni!"
elini dizine götürüp okşadı. "güzelim, dün gece hiç utanmıyordun. şimdi utanmanın bir anlamı yok!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
little me | hyunin
Fanfiction[tamamlandı] "seni de baba olunca görürüz jeongin bey!" ☁️ hyunin, 150320 - 180520