kırk bir

6.3K 747 836
                                    

apartmanlarının önüne geldiklerinde hyunjin oğlunu jeongin'in dairesine göndermişti. o oradayken bavulu ve çantasını kendi evine taşıyacaktı. joonseo'nun görmesini istemiyordu çünkü eşyaları görürse onu bırakmak üzere olup geri döndüğünü anlar ve üzülebilirdi.

eve götürdüğü bavulun içindekilerini yerlerine yerleştirip jeongin'in evine gitti.

zili çaldığında kapıyı jeongin açtı.

"bizim eve gelin." dedi jeongin'e ve arkasında duran oğluna bakarak.

joonseo babasının onu kucağına almasını istediğinde babası ilk önce artık büyüdüğünü söyleyip geri çevirmişti. ancak ona kıyamayıp yine de kucağına almıştı.

jeongin'i de çağırdığında biraz sonra onlara katılacağını söylemişti.

hyunjin eve girer girmez kucağındaki oğlu ile konuştu.

"artık inmek ister misiniz paşam?"

küçük çocuk kafasını iki yana salladı.

"hyunjin paşa! beni salona kadar götür!"

oğlunun dediğini yapıp onu salona kadar kucağında götürdü.

joonseo artık inebileceğini söylediğinde onu yavaşça yere indirdi.

babasının kıyafetini çekiştirdi. "baba.. oyuncaklarım nerede?"

"joonseo, üzerimi değiştireyim ilk önce. sonra getiririm."

babası yatak odasına girdiğinde kapı çalmıştı. jeongin'in geldiğini anlayıp sırıtarak kapıya koştu.

"jeongin abi!"

jeongin ufaklığa gülümseyerek saçlarını okşadı.

joonseo, beklemeden jeongin'in elinden tutarak kendi odasına kadar götürdü.

dolabın üzerindeki oyuncak kutusunu gösterdi. "alabilir misin onu?"

jeongin yüksekte olan kutuya bakıp alabileceğini söyledi.

parmaklarının ucuna kalkarak içi oyuncak dolu olan kutuyu iki eline aldı.

"işte burada! hadi salona götürelim!"

onun önünden salona koşan çocuğu aceleci adımlarıyla takip etti. onunla beraber çocukluğunu tekrar yaşamayı çok seviyordu.

salonun ortasına elindeki kutuyu bıraktı. hyunjin de yatak odasından çıkıp yanlarına ulaşmıştı.

"hoşgeldin jeongin."

"hoşbuldum!"

hyunjin ayakta onları izlemeye başladı. joonseo oyuncaklarını kutudan tek tek çıkarırken bunu kesip üzüntülü bir mırıldanma çıkarttı.

jeongin sorunun ne olduğunu merak etmişti.

"ne oldu joonseo?"

"mavi arabam... orada kaldı."

jeongin kafasını sevgilisine çevirdiğinde mavi arabayı duymasıyla birlikte yüzünde oluşan gururlu baba gülüşünü görmüştü.

ardından joonseo'ya baktı. "oradaki eşyalarını alacağız sonra, onu da getiririz. üzülme sen."

kırmızı saçlı olanı onaylayıp oyuncaklarıyla oynamaya geri dönmüştü.

ayakta duran babası onlara yaklaştı.

"sen de üzerini değiştir joonseo. hatta ben değiştirmene yardımcı olayım. gel benimle meleğim."

oyuncaklarını orada bırakıp ayağa kalktı ve odaya ilerleyen babasının peşinden gitti.

little me | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin