3.BÖLÜM - GEÇMİŞİN İZLERİNDEN GERİYE KALANLAR (Düzenlendi)

46 6 0
                                    
















*Geçmiş*




Bir hafta sonra





Yaşarken dünyada hep unuttuğumuz bir şey vardır. Bizi seven insanları kırarken, ailemizi isteyerek ve ya istemeyerek üzerken, sevdiğimizin kalbini parçalarken unuttuğumuz bir şey vardır. Bize verilen bu hayatın sonunda ölümün varlığı...

Annesiyle kavga edip çıktığı evden geri dönünce bir daha onu görmeyeceğini unutanlar var. Evladını son kez kucakladığını bilmeden onu terk eden babalar var. Annesini, babasını terk eden evlatlar var. Var ama bu dünyada ölüm olduğunu unutan insanlar da var. Sevdiğini söyleyemeden ölen var. Sevdiğinin ölümünü gören var. Tıpkı Zeynep abla gibi. Tıpkı abim gibi. Çok geç olmadan insan bunu hatırlamalı. Ölüm onu bizden ayırmadan biz onu kendimizden neden ayırıyoruz? O, bu, şu hiç fark etmez zaten sonunda ölüm var. Bunu unutmadan yaşamak gerek bence. Yoksa benim gibi şuan uzaktan Zeynep ablanın mezarına bakarken düşündüklerimi düşünürsünüz.

Evet onun mezarına geldim ama uzaktan bakıyorum sadece. Yanına gitmeye cesaretim yok, söyleyecek tek bir sözüm yok. Gerçi ne söyleyeceğimi bile bilmiyorum. Onun ölümünün üzerinden bir hafta geçti. Tam bir hafta. Abim perişan halde. Sanki o da Zeynep ablayla birlikte o gece o yerde öldü. Bedeni bizimle ama ruhu o gecede tutuklu kaldı. O gece... O gece Eroğlu'nun gönderdiği araba ile abimi son anda hastaneye yetiştirmiştim. Doktorlar eğer biraz daha geç kalsaydı öleceğini söylemişti. Yarası ölümcül değilmiş ama kan kaybettiği için ve yarası enfeksiyon kaptığı için doktorlar onu gözlem altında tuttular ve sancılı geçen iki günün ardından onu normal odaya aldılar. Aynı günün akşamında hastaneden taburcu oldu. Daha doğrusu zorla kendini taburcu ettirdi. Çıkmak için çok uğraştı ve sonunda başardı. Sinir krizi bile geçirdi. Abimin durumu çok kötü. Ne yapacağımı bilmiyorum. Yemek yemiyor, doğru dürüst uyumuyor ve geceleri kendi odasına çekildiğinde, yalnız kaldığında ağlıyor. Her gece kapısının önünde oturup bende onunla birlikte ağlıyorum. Daha mezarlığa bile gelmedi. Onu görmeye gelemedi. Kendini suçluyor, her şey için, o gece olanlar için kendini suçluyor. O yaşıyor ama aynı zamanda yaşamıyor. Yaşayan bir ölüye döndü gözlerimin önünde ve ben ne yapacağımı bilmiyorum.

Geride kalan olmak çok zor bir şey.

Ve Cemre, o adam sözünü tutarak Cemre'yi bıraktı. Saçının teline bile zarar vermeden hemde. Zeynep ablayı vuranın ben olduğumu kabul ettiğim için, onun dediklerini yaptığım için bıraktı. Bunu nasıl bildiğini bile bilmiyorum.... aslında ilgilenmiyorum. O an için ilgilendiğim tek şey abim ve Cemre'ydi. Cemre'yi karşımda iyi bir durumda görünce ne kadar sevindiğimi anlatamam. O kadar sevinmiştim ki, baygınlık geçirmişim. Bunu da uyanınca bana Cemre söyledi.

Ama o da iyi değil. Hemde hiç iyi değil. Onda ters giden bir şeyler var ama ne kadar üstelesem de söylemiyor. Orada ne yaşadığıyla ilgili konuşmuyor, yemin etmiş gibi susuyor. Evde ruh gibi geziyor anca. Okula bile doğru dürüst gitmiyor. Tıpkı benim gibi.

Ailemize ise bu durumdan bahsetmedik. Onlara saçma sapan bir şeyler geveleyip geçiştirdik. Hırsızlık olayı olduğunu ve hırsızların abimi yaraladığını söyledik. Onlar tabi ki bu yalana inanmadı. Ama sorgulamıyorlar çünkü görüyorlar, hiçbirimizin iyi olmadığını görüyorlar. Bunu hissediyorlar. Bizim için endişeleniyor ve korkuyorlar ama bir şeyler yapmak isteseler de ellerinden hiçbir şey gelmediği için sessizce kendi köşelerine çekiliyorlar. Çünkü yardım etmek isteseler bile hiçbir şey bilmedikleri için bize ulaşamıyorlar.

Ve ben... Ben nasılım bilmiyorum. Sanırım darmadağın sözü tam benim için yaratılmış çünkü şuan tam da öyle hissediyorum, darmadağın. Ne hissedeceğimi bilmiyorum, nasıl yaşayacağımı bilmiyorum, Eroğlu'nun ne yapacağını bilmiyorum. Gerçekleri öğrendi mi, ya da öğrenince ne yapacak? Bazen aklıma şu soru geliyor, ya katilin ben olduğumu düşünürse? O gece katili bulacağını söyleyip gitmişti ama şimdiye kadar ondan hiç ses çıkmamıştı. Ya gerçekten de Zeynep ablanın katilinin ben olduğumu düşünürse o zaman ne olacak diye kendime sormaktan bıktım.

BİZİM HİKAYEMİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin