1- Wait, Are You A Puppy?

300 21 329
                                    

Ashton sıkıntılı bir nefes verdi. Luke ve Michael'ın bu kadar sevgilimsi olması sinirlerine dokunuyordu.

Şehir dışında olan erkek arkadaşı Ezra'yı çok özlemişti, hava aşırı derecede sıcak ve nemliydi. Üstelik annesinin bir randevusu olduğu için kardeşlerine onun bakması gerekiyordu.

Lauren ve Harry'nin gelmek istediği bu aptal karnaval yeterince sıkıcı değilmiş gibi bir de Luke ve Michael'ın onun varlığını unutup sürekli öpüşmelerini, pardon, birbirlerini yemelerini izliyordu.

"Ashton?"

"Efendim Prenses?"

"Tokamın üzerindeki kelebek düştü."

"Olamaz..."

Ashton Lauren'la aynı seviyeye gelmek için dizlerinin üzerine çökerek küçük kızın elindeki metal tokayla plastik kelebeği alıp cebine koydu. Saçlarını düzelttikten sonra da nazikçe yanaklarını okşadı.

"Eve gidince yapıştırırız, olur mu?"

Lauren başını salladığında gülümsedi ve ayağa kalkıp bir eliyle Harry'nin, diğer eliyle de Lauren'ın elini tuttu. Evin en büyük kardeşi sorumluluk sahibi olmazsa bu büyük problemlere yol açabilirdi.

"Sirk ne zaman başlıyor Ashton?"

"Başlamasına daha çok var Harry."

Luke en azından biraz yardım edebilmek için kolunu Michael'ın omzuna atarken gözleriyle etrafta çocukları oyalayacak bir şeyler aradı.

"Neden beraber dondurma yemiyoruz?"

"Ciddi misin sen? Seni dondurma yerken izlersem alet-"

Mavi gözleri kocaman olurken hızla Michael'ın ağzını kapattı. Lauren ve Harry'nin kafaları karışmış gibi görünen yüz ifadeleri Luke pek de erkeksi olmayan bir tonda "Michael" dediğinde değişmiş ve iki çocuk da kıkırdamıştı.

"İğrençsin! Bir daha elimi yalama."

Avuç içini Michael'ın tişörtüne sildikten sonra Ashton'a özür dilediğini belirten bir gülümseme gönderip ela gözlerinin göz kapakları arasında yavaş bir biçimde yuvarlanmasını izledi.

"Gidip birkaç oyuncak kazanmaya ne dersiniz?"

.
.
.

"Annem arıyor, hemen dönerim. Çocuklara bakabilir misiniz?"

Luke başını sallayınca Ashton insanların gösteriyi izlemesine engel olmamaya çalışarak büyük çadırın dışına çıktı ve telefonu açtı.

"Efendim?"

"Canım? Nasılsınız? Her şey yolunda mı?"

"Evet, bir şeyler yedik. Gösteri de az önce başladı. Peki ya sen? Eğleniyor musunuz?"

"Her şey harika gidiyor. Yemekten sonra sinemaya gitmeyi düşünüyorduk. Çocuklara biraz daha baksan sorun olur mu diye soracaktım."

"Tabi ki olmaz. Sana iyi eğlenceler. Erken yattıklarından emin olurum."

"Çok teşekkür ederim bebeğim, evde görüşürüz."

Pup // CashtonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin