10- A Present For Ash

172 15 108
                                    

Bu bölüm çok fluff belki sonra işleyeceğim günahları hafifletir ÖHÖM

<3<3<3<3<3<3<3<3<3

Calum son iki hafta içerisinde 'mükemmel hediye avı operasyonu' adında tuhaf bir araştırma sürecine girmişti.

Aradığı sürprizi buldu. Ashton'ın beğenmesini umuyordu.

"Gelmek istemediğinden emin misin Pup-Pup?"

"Mhm. Burada kalıp Lauren ve Harry'yle ilgilenirim, böylece işini daha çabuk bitirebilirsin."

"Harikasın."

Ashton alnına minik bir öpücük kondurdu ve koşarak merdivenlerden aşağı indi. Birazdan Luke ve Michael'ın buraya geleceklerinden, evi süslemek için Calum'a yardım edeceklerinden ya da Bayan Irwin'in bugün işten erken çıkacağından habersizdi. Normalde büyükanne ve büyükbabasını da çağırdıklarını Harry'den öğrenmişti ama bu kez gelirler miydi bilemiyordu. Çünkü onlar da Ezra'dan pek haz etmiyorlardı. Ayrıca Bay Irwin biraz rahatsızdı. Yine de gelmeye çalışacaklarını söylediler.

Calum ev telefonunu kullanarak favori çiftini arayacaktı. Fazla zamanları yoktu, bu yüzden bir an önce burada olmaları gerekiyordu. Fakat daha telefonu eline almadan kapı çalmıştı.

"Ailenin en sevdiğim üyesi ne yapıyor bakalım?"

"Panikten ölmek üzere, hediye size ulaştı mı?"

"Geçen gün geldi. Çantamda."

Rahat bir nefes verdi, gelmemesi bir felaket olurdu. Ona üzerinde birlikte dinlemeyi en çok sevdikleri Coldplay şarkısının sözleri yazan bir kolye almıştı. Aynısından kendinde de bir tane olacaktı. Tepkisini görmek için sabırsızlanıyordu fakat tüm bu heyecanına rağmen kolyeyi partiden sonra vermek istiyordu. Yalnız kaldıklarında.

"Vaktimiz yok! Çabuk olun, aman Tanrım, ya hemen gelirse!?"

"Onu en son gördüğümde kıçına jet motoru sokmamıştı, yani hemen gelmesi imkansız."

"Pekala, tamam. Sakinim. Masayı hazırlayacağım ve üstümü değiştireceğim, siz de Ash gelmeden süsleri-"

Kapı çaldı.

"Hayır!"

Calum çığlık atarak merdivenlerden yukarı koştu. Pijamalarından kurtulması gerekiyordu. Normalde etrafı dağıtmamak için elinden geleni yapardı ama şuan umurunda bile değildi. Tişörtüyle şortunu bir tarafa atıp boxer'ını aceleyle değiştirdi. Dolabın Ashton'a ait tarafından bir Blink-182 tişörtü çaldı. Hemen ardından da kendi tarafından kot tulumunu çıkardı. Sadece bir askısını takmıştı. Ayakkabılarını hızla ayaklarına geçirdi. Dudaklarına biraz parlatıcı sürdü ve ojelerini kontrol etti. Bozulmamışlardı. Zaten dün sürmüştü, bu pek mümkün değildi.

Aşağı indiğinde gelenin Ashton olmadığını gördü, Bayan Irwin'di. En azından telaşı yüzünden daha hızlı giyinmiş, görevlerden bir tanesini hayali listesinden eksiltmişti. Luke'un çantasından aldığı minik hediye paketini cebine koydu. Hazırlığın geri kalanı sorunsuz geçti.

"Pup? Kapının önünde ne yaptığını sorabilir miyim tatlım?"

Calum kıkırdadı ve anahtarla içeri giren Ashton'ın bandanasını aşağı indirerek gözlerini kapattı.

"Cal!"

"Hayır, sakın gözlerini açma!"

Ellerini tuttu, böylece ona rehberlik edebilirdi. Birlikte yemek masasının önüne kadar geldiler. Gözlerini açmasına izin verdiğinde Ashton'ın yüzündeki ifadede hiçbir değişiklik olmamıştı. Etrafında neler olduğunu anlamıyormuş gibi bakıyordu.

Pup // CashtonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin