Pup // Cashton

15- Some Problems In Heaven +

Pup'a bölüm atmam uzun sürdü özlemişim burayı

<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3

Calum hava yeni yeni aydınlanırken uyanmıştı. Ashton'ın göğsünde yatıyordu. Gülümsedi, o hala uyuyordu.

"Günaydın."

Uykunun arasında duymayacağını bilse de kulağına yaklaşarak onu çok sevdiğini fısıldadı. Sonra da yataktan kalkıp banyoya girdi. Bacaklarının arasından akan sperm kurumuştu. Epey rahatsız ediciydi, bir duş alsa iyi olurdu. Dün akşam uyumadan önce Ashton elinden geldiğince ikisini de temizlemiş ve minik yavru köpeğe pijamalarını giydirmişti.

Üstündekileri kirli sepetine attı. Hazır saat erkenken, kimsenin de banyoya girmeye ihtiyacı yokken küveti doldurabilirdi. Şampuan şişelerinin dizili olduğu rafa su hazır olduğunda içine atacağı bir banyo bombası koydu.

Fakat tam diş fırçasına uzanmıştı ki beline dolanan kollar yüzünden korkuyla sıçradı.

"Tanrım, ne kadar seksi göründüğünün farkında mısın?"

"Ashton! Ne yapıyorsun!?"

"Ne var? Erkek arkadaşıma hayranlığımı gösteremez miyim yani?"

Calum ona arkası dönük olsa da başını öne eğdi, yanakları kızarmaya başlıyordu. Bu kelimeyi ilk defa kullanmıştı. Çikolata rengi gözleri hayretle büyürken elini sağ köprücük kemiğinde dolaşan parmakların üzerine koydu. Boynunun sol tarafına ıslak öpücükler yerleşiyordu.

"Bunu daha önce yapmam gerekirdi, üzgünüm Pup. Ama... Erkek arkadaşım olur musun?"

"Ash..."

Şok olmuştu. Bugüne kadar mutlu olmak onun için yalnızca bir hayal gibiydi. Kolları arasında dönerek ellerini Ashton'ın boynunun arkasında birleştirdi. Yüzündeki gülümseme aynı soruyu milyonlarca kez sormaya değerdi.

"Sen... Ciddi misin?"

"Tabi ki öyleyim."

Aniden zıpladı ve bacaklarını belinin etrafına sardı.

"Seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum!"

"Sana aşığım..."

Ashton bunun ağır bir söz olduğunun farkındaydı. Ama kullanmaktan çekinmemişti. Hislerinin ne kadar güçlü olduğunu Calum'a hissettirmek istemişti. Hayatına girip birkaç ay içerisinde her şeyi değiştiren bu masum küçük meleğe aşıktı. Ezra'yı ve geçmişi artık geride bırakmaya hazırdı. Mutlu olmak için önlerinde engel kalmamıştı.

"Su taşacak, artık kapatıp küvete girsen iyi olur."

"Sen de gel."

Böylece, saniyeler içerisinde birlikte küvete girmişlerdi. Calum otururken yetişemediğinden Ashton raftaki banyo bombasını alıp ona uzattı. Suyun sıçrama sesi banyonun içinde yankılandıktan hemen sonra ise etrafa hoş bir vanilya kokusu yayıldı. Suyun rengi beyaza dönüyordu. Ela gözlerini kapattı, huzurla iç çekti. Ancak bulduğu huzur birileri kıpırdanıp durduğu için pek uzun sürmemişti.

"Cal?"

"Hmm?"

"Ne yaptığını sorabilir miyim acaba?"

"Ayaklarım uyuştu?"

Oturuşunu düzeltmeye çalışmadığı her halinden belliydi. Yüzüne yerleşen arsız gülümsemeyi göremediği için rahattı. Kalçalarına dayanan aletine bir kez daha sürtündü. Bir kez daha. Ve bir kez daha. Ashton en sonunda dayanamadı. Calum'ın belini kavradı ve onu sertçe kendine bastırdı. Boynunu öpmeye başlamıştı.