Pup'ın kaç bölüm olacağına dair hiçbir fikrim yok öyle yazıyom hfgkffjgçjohdtıj
<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3
"O sürtüğü bana bulacaksınız! Hepiniz en az üç katı kadarsınız ve haziranın başından beri bir ucubeyi yakalamayı beceremiyor musunuz yani!?"
"Ama her yerde onu arıyoruz! Bulacağımızdan eminim. Bize biraz daha zaman vermen yeter."
"Oyuncağımı şimdi istiyorum!"
"Size onu bulduğumu söylesem?"
Ezra çadırı ayakta tutan tahta sütunlardan birine yaslandı. Adamlar korkunçtu ama onların ihtiyaç duyduğu bilgiye sahipti. Karşılığını da alacağından emindi.
"Sen de kimsin?"
"İşinize çok yarayacak biri. Ama tabi ki karşılıksız değil."
.
.
."Aww..."
Ashton ilk defa Calum'ın kolları arasında uyuyakalmıştı. Her daim tam tersi yaşanırdı.
Film izlemek için beraber koltuğa uzanalı çok uzun zaman olmuyordu. Onu daha yakınında hissetmek istemiş, Ashton'a üstüne uzanıp uzanamayacağını sormuştu. Calum'a kıyasla devasa olduğundan canını yakmaktan çekinse de ikna etmeyi başardı. Şimdi ise göğsünde yatıyordu. Yüzündeki bütün o yorgunluk, gerginlik silinmişti.
Dayanamadı. Dudaklarını son bir saat içinde en az altmış kere yaptığı gibi öpüp geri çekildi.
"Seni seviyorum..."
Dudakları belli belirsiz yukarı doğru kıvrılmıştı. Bir kez daha öptü. Uyandırmaya korkuyordu ama kendine engel olamıyordu işte.
"... Ben de seni seviyorum..."
Büyük elleri aniden kalçalarını kavrayınca garip, tiz bir ses çıkardı.
"Hey! Çok kötüsün, uyuduğunu sanıyordum!"
"Biraz öncesine kadar uyuyordum, ama birileri beni dudaklarıyla dürtükleyip durdu."
"Buna öpmek deniyor."
"Öyle mi?"
Yüzünün her yerine ıslak öpücükler bırakmaya başladı. Calum gülüyordu. Dudaklarını sesli bir şekilde öptü. Sonra da tüm o öpücükleri sağ yanağında sabitledi. Daha ıslak ve daha yavaş hale geliyordu.
"Öpmek mi deniyor Puppy?"
Kulağına pek masum olmayan bir tonda mırıldandı. Vücudu ellerinin altında titremişti. Kahkahalara dönüşen minik kıkırtıları Ashton boynuna doğru inerken sessizleşti. Artık öpmediğini, emdiğini hissedince inildedi. Elini Ashton'ın saçlarının arasından geçiriyordu.
"Ash, bebeğim..."
"Hmm?"
"Yukarı mı çıksak?"
"Aww, Pup-Pup, yakalanmaktan mı korkuyorsun yoksa?"
"Ashtooon..."
Yanakları kızarıyordu. Bayan Irwin Lauren ve Harry'le birlikte dışarı çıkmıştı ve Tanrı bilir ne zaman döneceklerdi ama yine de gelip onları koltuğun üstünde yakalamalarından korkuyordu. Ashton tatlılığına dayanamayıp alnından öpmüştü. Sonra da minik yavru köpeği kucakladı. Odalarına gidiyorlardı.
"Tamam, yukarı çıkalım. İstediğin gibi olsun Puppy."
Calum gergindi. İlk defa seks yaptıklarında bile böyle olmamıştı. Köprücük kemiklerine bıraktığı ısırıkların altında sabit durabilmek için Ashton'ın tişörtünü kavradı. Öyle sıkı tutunuyordu ki uzandıklarında vücudu yatak örtüsüne değmemişti. Yakın olmayı sevdiğinden dolayı Ashton durumu garipsememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pup // Cashton
FanficCalum'ın masum kahverengi gözleri bir yavru köpeği andırıyordu.