8-LİNA

282 107 123
                                    

Karşımda duran Bora bana gülümseyerek bakıyordu. Bu, okulun ilk günü tanıştığım ve bana tuvaleti tarif eden kişi idi.

"Kayıp mı oldun sarışın ?" Dedi ensesini kaşıyarak. Bu çocuk hep bu kadar çekingen miydi?

"Aslında evet ama hayır. Of...." dedim saçmalayarak.

Büyük bir kahkaha attı. Sarı saçları dağınıktı ve bu hâlde bile harika duruyordu. Mavi gözleri bana parlayarak bakıyordu. İkimizinde yüzü birbirimize o kadar çok benziyordu ki.

"Sakin ol heyecan yapma. " dedi alaylı sesi ile.

"Tamam sakinim." Dedim kıkırdarken.

Derin bir nefes alıp karşımdaki yakışıklıya yenilmemeye çalışıp konuşmaya devam ettim.

"Aslında kayboldum ama şimdi beni gelip Can alacak." Deyince anlamaz bakışlar attı.

"Şey bizim okuldan yani tanıyorsundur herha-" derken sinirle yumruğunu sıkıp dişlerinin arasından sözümü kesip konuştu.

"Can Ardan."

Sadece onaylarca başımı sallamakla yetindim. Beraber kaldırıma oturacakken ben mahcupca yüzüne baktım o da bana çıkardığı deri ceketi uzattı. Nazikçe gülümseyip hızla oturdum ve bacaklarıma deri ceketi örttüm.

"E tanışma fırsatımız olmadı. Biraz kendinden bahset." Dedi içten bir ses ile.

"Imm şey." Derken güldü ve konuştu.

" 'şey' kelimesini kullanmadan kaç cümle kurabileceksin acaba?" Dedi gülerek.

"Sanırım hiç." Dedim kıkırdar iken.

Parmaklarını silah haline getirip bana doğru tuttu ve " İşte şimdi kurdun." Dedi.

Şokla " Be- şimdi ben şey.." dememle birlikte ikimizde birbirimize bakıp kahkaha atmaya başladık.

"Tek olduğunu söylemiştin." Diye bir ses bizim kahkahamızı böldüğünde o tarafa dönüp o kişinin Can olduğunu anladım.

"Can şey biz.." derken Can çoktan beni dinlemeyi bırakıp Bora'ya sinirli bakışlar atıyordu.

Can Bora'dan gözlerini çekip bana ve bacaklarımda duran cekete bakıp konuştu.

"Yürü İrem."

Hızla ve dikkatle kalkıp elimde duran ceketi düzeltirken Can elimden çekiştiricesine ceketi alıp Bora'ya fırlattı.

Bora'ya özür diler gibi bakışlar atarken o da bana önemli değil der gibi bakıp gülümsedi.

Can beni bileğimden çekip götürünce iki adım attığımızda Bora arkamdan ismimi seslendi.

"İrem!"

"Efendim."

"Imm... şey. İyi geceler." Dedi benim taklidimi yaparak sesini inceltip.

Kahkaha attım ve ona karşılık verdim.

"Imm... şey. İyi geceler."

Can ve ben biraz daha yürüyüp ileride bizi bekleyen Can'ın arabasına bindik.
Yol boyu konuşmadık.
Can bir kaç kez konuşmak için dudaklarını aralasa da hiç birşey söylemedi. En sonunda sanırım dayanamadı ve sinirle konuştu.

"Bir daha el âlemin ceketini kullanmak yerine elbiseni uzun giyersen hiç bir sorun kalmayacak." Dedi.

"Çocuk iyilik yapıp verdi Can. " dedim inatla. Histerik bir kahkaha atıp bana dönmeden konuştu.

Papatyalara Fısılda (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin