20-Hamile

293 96 200
                                    

Mide bulantımla birlikte ayağa fırladım ve tuvalete koştum. Bir yandan kusuyor bir yandan bu ânın bitmesi için dua ediyordum. Ayağa kalkıp yüzümü bol suyla yıkadım. Galiba üşütmüştüm. Yunus koşarak yanıma gelmişti ve telaşla suratıma bakıyordu.

"İyi misin?"

"Neyin var?"

"Üşüttün mü?" Diye ardarda sorularını sıralamıştı. Bilmiyorum dercesine omzumu çektim. Yunus koluma girip beni odama getirmişti. Bugün zorla Yunus'u ikna edip evime gelmiştim. O pisliğin dokunduğu her eşyayı değiştirmişti Yunus.

"Yunus." Dedim sessizce.

"Efendim birtanem." Dedi yumuşak sesle.

"Artık evinde kalabilirsin. Bak ben iyiyim. Kendimi koruyabil-" derken birden sinirle yumruğunu sıkıp bağırdı.

"Ya burada kalırım ya da o herifi öldürüp katil olurum İrem. Seni asla yalnız bırakmam anlıyor musun asla!"

"Benim için resmen tüm hayatını değiştiriyorsun. Okuluna gitmiyorsun, gece uyumayıp başımda bekliyorsun, her an endişe ile dolaşıyorsun. Yapma Yunus... yapma." Dedim.

"Ne yapma ya? Ne yapma? Bak İrem'ciğim , sinir olmak istemiyorum hadi gidiyoruz. " dedi.

"Nereye gidiyoruz?"

"Hastaneye."

"Ne hastanesi ya. Gitmem ben hastaneye falan."

"Gide-" derken sözünü kesip konuyu değiştirdim.

"Murat ile konuşuyor musunuz?" Dedim.

"Konuşuyoruz. Seni sorup duruyorlar. Mesajlarına ve aramalarına bakmadığın için tedirginleşmişler ama merak etme sınav haftası falan diye geçiştirdim." Dedi ve kolunu omzuma atıp beni kendine çekti.

"Seni seviyorum Yunus."

"Ben de seni seviyorum kardeşim."

"Konuyu değiştirme çaban  güzeldi ama hadi yürü hastaneye gidiyoruz cidden." Dedi.

"Yunus lütfen ya. Gitmeyeceğim." Dedim ve kendimi yatağa attım.

"Uyuyacağım ben, uykum var." Dedim.

"Tamam o zaman sabah gideriz." Dedi ve odadan çıktı.

Gözlerimi yatağımda açtım. Midemde oluşan bulantıyla hızla tuvalete koştum. Sessiz olmaya çalışarak içimdekileri boşalttım. Hızla yüzümü yıkayıp odama koştum. Yunus'un beni bu halde görmemesi lazımdı. Çünkü görürse hastaneye gideceğiz diye tuttururdu .

Kapımın çalmasıyla gözlerimi kapayıp yalandan uyuyormuş gibi yaptım. Kapım bir daha çaldı.

"İrem uyuyor musun?" Dedi Yunus. Ve bir kere daha kapıya vurdu.

Sesimi uykudan yeni uyanıyormuş gibi çıkararak konuştum.

"Uyandım."

"Müsait misin? Geleyim mi?" Dedi.

"Gel gel." Dedim ve kapı yavaşça aralandı. .
Yunus yanıma gelip yanağıma öpücüj kondurup konuştu.

"Güzelim benim biraz işim var. 2 saate burada olurum. Kapıyı kilitle ben çıkınca. En ufak bir sorun olursa bile hemen ara. İstersen Marco'yu buraya yollayayım. " dedi.

"Gerek yok Yunus. Hem benim de biraz işlerim var. " dedim gülümseyerek.
Mutfağa gidip kahvaltı hazırladık. Kahvaltı edip çıkmıştı Yunus. Ben masayı toparlayıp odama geçtim. Üzerime kırmızı bir elbise geçirip saçımı tepeden topladım. Vücut spreyimden sıkıp çıktım. Yürüyerek Can'gilin evine doğru gittim. Nehrin kenarından geçerken bir ses duydum. Bu ses Can'ın sesiydi. Kendi kendine şarkı mırıldanıyordu. Sesi huzur verici idi.

Papatyalara Fısılda (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin