Gözlerimi hafif çalan tanıdık bir müzik ile araladım.
İkiye on kala - Bütün İstanbul Biliyor
Seni bana ayırdım bütün İstanbul biliyo
Çok söyledim ama kendini ölümlü sanıyo
İnanmazsınız sesinde kuşlar yaşıyo
Ah bi de gülünce kafam yanıyoSeni bana ayırdım bütün İstanbul biliyo
Çok söyledim ama kendini ölümlü sanıyo
İnanmazsınız sesinde kuşlar yaşıyo
Ah bi de gülünce kafam yanıyoÖyle de güzeldi gözleri
Bıraksam içine bi kendimi
Tutuştur içine çek beni
Yavaş, yavaşÖyle de güzeldi gözleri
Bıraksam içine bi kendimi
Tutuştur içine çek beni
Yavaş, yavaşÖlümüne güzeldi böyle nasıl yaşıyo
Sert kıyılarında ne gemiler batıyo
Dokun yaralarıma çiçekler açıyo
Ah bi de gülünce kafam peynire dönüyoÖyle de güzeldi gözleri
Bıraksam içine bi kendimi
Tutuştur içine çek beni
Yavaş, yavaşÖyle de güzeldi gözleri
Bıraksam içine bi kendimi
Tutuştur içine çek beni
Yavaş, yavaşKarşımda gözlerini kırpmadan beni izleyen Can'ı görmemle gülümsedim. Yine her zamanki yerimde yani Can'ın dolabının önünde yaslanıp uyuykalmıştım.
"Günaydın." Diye fısıldadı.
"Günaydın." Dedim aynı ses tonu ile.
Kalkıp kapıdan çıkarken arkamdan gelen ses hem tebessüm ettirmişti hem de tuhaf hissettirmişti. Evet bu ses Can'a aitti.
"Çok güzel uyuyorsun..."
Odama girip kapıyı sessizce kapadım. Duvardaki saate baktığımda 11.24'tü.
Üzerimden tır geçmiş gibi hissediyorum.
Yorgunlukla yüzümü buruşturup üstümdeki kırışmış kıyafetleri düzelttim. Yüzümü yıkayıp mutfağa indim. Lina ve Can kahvaltı yapıyorlardı. Lina gülerek abisine bir şeyler anlatıyor, abisi ise ona garip bakıyordu.
Daha bir kaç saat önce aralıksız ağlayan kız nasıl oluyor da bu kadar mutlu görünebiliyor.Lina benim geldiğimi fark edince gülümsemesini genişletti. Buruk bir gülümseme ile sandalyeye kuruldum. Kahvaltıdan sonra odama çıkmak için kalktığımda kapı çaldı. "Ben bakarım." Deyip büyük bir enerji ile kalktı masadan Lina.
Mutfağa ellerinde bir sürü çanta ve torbalarla giren Gamze teyze çok mutlu görünüyordu. Ekrem amca ise tam aksine yorulmuş görünüyordu.
"Bir sürü şeyler aldııım." Dedi coşkuyla Gamze teyze.
Ellerimizi yıkadıktan sonra ben , Lina ve Gamze teyze salonda bir koltuğa oturup aldığı şeylere bakıyorduk.
"Aslında bunun mavisi de vardı da bu daha çarpıcı geldi. Şu köşedekiler de senin İremciğim." Dedi ileriyi göstererek.
O yöne gidip orada duran 5-6 torbayı kollarımdan geçirip Gamze teyzeye minnettar bir şekilde gülümsedim.
"Gerçekten gerek yoktu. Çok teşekkür ederim."
"Duymamış olayım İremciğim. İçimden geldi aldım. Ve hepsi sana o kadar yakışacak ki." Dedi dudağını ısırarak.
Gülümseyerek odama çıktım. Elimde tuttuğum bir torbayı alıp içerisindekini çıkardım. Kırmızı- beyaz mini bir elbise çıktı. Nutkum tutulmuş gibi bakıyordum. Torbaların hepsini teker teker açtım ve hepsinde nutkum tutuldu resmen. Geriye iki torba kalmıştı. Kırmızı torbayı alıp içini açınca küçük çaplı bir şok geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatyalara Fısılda (TAMAMLANDI)
Literatura FemininaBaşka bir ülkede eğitim almaya başlayan İrem, hiç tanımadığı bir ailede kalır. Hayatının aşkı ile aynı çatı altındadır ama farkında olması uzun sürmüştür. Sevdiği adamın kız kardeşinin kanser olma sebebi tüm sırları açığa çıkarmamak için önemli bir...