14. Bölüm : Okyanus.

143 54 21
                                    

Selam canımın içleri ^^

Uzun bir süreden sonra yeni bir bölümle geldim. Lafı fazla uzatmayacağım. Sizi bölüme gönderiyorum.

Bölüm sonunda görüşmek üzere.

Keyifli okumalar.

-

*Belki de, yıldızlar bizden uzak olduğu için bu kadar güzeldir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Belki de, yıldızlar bizden uzak olduğu için bu kadar güzeldir.*

-

Saat Kulesi. Belki de gördüğüm en güzel manzara. Eşsiz bir kule. İnsanın ona baktıkça bakası geliyordu. Huzur veriyor ruhun en derinliklerine. İnsanların dediğine göre İzmirʼin sembolüymüş. Konak Meydanıʼnda yer alıyor ve doğrudan denize açılıyordu. Kendisi gibi manzarası da mükemmeldi. Benim istediklerim tam yanımdaydı en güzel manzara da bu değil miydi zaten?

Saat Kulesiʼnin karşısındaki banklardan birine oturmuş denizi izliyorduk. Daha doğrusu ben izliyordum. Ömer Hocaʼnın denizi izlediğini zannetmiyorum o doğrudan beni izliyordu. Ara sıra gözümün ucuyla ona bakıyordum... Yaklaşık yarım saattir burada oturmuş sessizliğimizi dinliyorduk. Bazen hareket ediyor ama konuşmuyordu. Gözü sürekli üzerimdeydi. Düzensiz nefes alış verişleri vardı. Bir kez daha gözümün ucuyla Ömer Hocaʼya baktım. Yine bana bakıyordu. Utanıyordum, kıpkırmızı olduğuma yemin edebilirdim.

Biliyor musunuz, ilk defa utanma duygusunu, mutluluğu ama pişman olma duygusunu bir arada tadıyorum. Kalbimin deli gibi atacağını hayal bile edemezdim. Şu an o kadar hızlı atıyor ki kendi kendini durduracak diye korkuyorum. Ellerim titriyor, bacaklarım sürekli hareket halinde, derin iç çekişlerim bitmek bilmiyor...

Dudaklarımı aralayıp sessizliğimizi anlamlı bir soru ile bozdum. "Daha ne kadar burada böyle oturacağız?"

"Sıkıldın mı?" Kafamı sağa sola salladım. Ömer Hoca gülümsedi ardından bana biraz daha yaklaştı.

"Kendini hiç izledin mi?" diye sordu. Yüzüne aptal gibi baktım. Yüzü yüzüme o kadar yakındı ki kafamı tekrar denize doğru çevirdim.

"Kendimi izlemeyi sevmiyorum." dedim. Sanki cümlem yarım kalmış gibi tamamladı.

"Ve bu senin umurunda değil." dedi. Hafifçe gülümsedim. Sonra devam etti.

"Kendini izlemelisin. Nasıl biri olduğunu gördüğünde kalbin benim kalbim gibi atacak. Kendini çok seveceksin, beni de anlamış olacaksın. Çünkü seni izlemek insanın kalbi için büyük bir zarar. Seni izlemek çok güzel Aslı." Kalbim bedenimi terk etmiş gibi hissediyordum. Kendimi bu zamana kadar hiç beğenmedim. Şu dakikadan sonra artık güzel olduğumu düşünüyorum.

Oturduğum yerde yan dönüp, Ömer Hocaʼdan uzaklaştım. Yan oturduğum için daha rahat bir şekilde yüzünü görüyordum. Dudaklarımı aralayıp ruhumdan geçen her bir kelimeyi dudaklarımın arasına yolladım.

Kalp Yolu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin